Ankara’da Kesikköprü hattındaki arıza nedeniyle uygulanan dönüşümlü su kesintileri, vatandaşları su depolarına yöneltti. Su deposu olmayan site ve apartmanlar, yeni depo alma arayışına girerken, mevcut depoların kapasitesini büyütme çabaları da hız kazandı. Su depolarının güvenliği ve hijyenine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Cavit Işık Yavuz, Polatlı Postası’na yaptığı açıklamada, su depolarıyla ilgili uyarılarda bulundu.
"BİNA SU DEPOLARI SUYA UYGUN MALZEMEDEN YAPILMALI"
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Cavit Işık Yavuz, su depolarının doğru malzemelerle yapılması gerektiğini vurguladı. Yavuz, "Bina su depoları, suya uygun malzemelerden yapılmalı ve suyla temasında herhangi bir sakınca olmayan malzemeler kullanılmalıdır. Bina içi depolarda genellikle çelik, krom ve nikel karışımından yapılan depolar kullanılmaktadır. Yani deponun malzemesi çok önemlidir" şeklinde konuştu. Yavuz, deponun sızdırmaz olması gerektiğine de dikkat çekerek, "Depo, sızdırmaz özellikte olmalı; içindeki su dışarıya sızmamalı ve dışarıdan herhangi bir kirlenme riski içeriye girmemelidir" dedi.
"BİNALARDAKİ SU DEPOLARI 3 AYDA BİR TEMİZLENMELİ"
Binalardaki su depolarının düzenli temizliği olması gerektiğini vurgulayan Uzman Yavuz, "Maalesef depolar genellikle temizlenmiyor. Gözlemlerimize göre, depo içinde bekleyen su uzun süre kullanılmadan duruyor ve su kesintisi dönemlerinde bu su kullanıma veriliyor. Bu çok riskli bir durum." Yavuz, ideal olarak binalardaki su depolarının her 3 ayda bir düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi gerektiğini ifade etti. "Temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri, Sağlık Müdürlüğü’nün yetkilendirdiği firmalar tarafından yapılmalı ve Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı dezenfektanlar kullanılmalıdır" ifadelerine yer verdi.
"SU KESİNTİLERİ SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLİDİR"
Prof. Dr. Yavuz, su kesintilerinin sağlık açısından büyük riskler taşıdığına da dikkat çekerek, "Su kesintileri, özellikle temel hijyen uygulamalarını, tuvalet temizliğini, el yıkama alışkanlıklarını, gıda ve yemek hijyenini olumsuz etkileyebilir. Bu durum, bulaşıcı hastalık riskini artırır. Okullar, hastaneler, huzurevleri ve diğer toplu yaşam alanlarında bu risk çok daha büyük. Okullarda özellikle çocuklar risk altında olduğu için, su kesintisi dönemlerinde özel önlemler alınmalıdır" dedi.
Yavuz, okullarda varsa su deposunun kullanılmasını, yoksa ek su takviyesi yapılmasını önerdi. Ayrıca, yemekhane ve toplu yemek yenilen alanlarda da su kesintisinin gıda hijyenini olumsuz etkileyeceğini belirterek, bu alanlarda da özel önlemler alınması gerektiğini söyledi. Su kesintilerinin ardından musluklardan akan suyun da tehlikeli olabileceğini belirten Yavuz, "Kesintiler sırasında boru sistemlerinde negatif basınç oluşur ve su tekrar verildiğinde borularda çatlak varsa, etrafındaki kirli maddeleri içine çekebilir. Bu nedenle su kesildikten sonra, suyun temizlenmesi için bir süre akıtılması gerekir" şeklinde konuştu.