Amerika Birleşik Devletleri'nde yedi haneli yerel numaraların yanı sıra üç haneli bir alan kodu kullanılırken, Kanada'da ülke kodu (+1), üç haneli alan kodu ve yedi haneli yerel numara dahil olmak üzere toplam 11 hane bulunur. Ancak dünya nüfusunu inceleyen worldpopulationreview.com web sitesine göre, bazı ülkelerin telefon numaraları daha da uzundur; hatta bir ülkenin toplamda 17 haneye sahip olduğu belirtilmektedir.
EN UZUN TELEFON NUMARALARINA SAHİP ÜLKELER
Telefon numarası uzunlukları bakımından öne çıkan ülkeler şunlardır:
- Japonya, Almanya ve İsveç: 13 haneli telefon numaraları.
- Avustralya: 15 haneli telefon numaraları.
- Güney Kore: 17 haneli telefon numaraları.
Bu ülkelerin neden bu kadar uzun telefon numaralarına sahip olduğunun temel sebebi, ulusal ve uluslararası aramalarda bağlantı kurmak için gereken ek ön ek haneleridir. Örneğin, Japonya'da dokuz veya on haneli yerel numaranın yanı sıra, iki veya üç haneli olabilen alan kodu eklenir.
UZUN TELEFON NUMARALARININ SEBEBİ NEDİR
Ana telefon numarasının yanı sıra ek numaraların olmasının nedeni, telefon ağının ülke içindeki farklı bölgeler arasında ve uluslararası aramalarda her ülke için çağrıları yönlendirmek üzere bir sistem kullanmasıdır. Ülke kodları adı verilen ön ek numaralar, arayanı kendi ülkesinin numaralandırma sisteminden uluslararası sisteme aktararak doğrudan uluslararası aramalara olanak tanır. Bu, uluslararası bir numarayı ararken bağlanmak için ülke kodu, alan kodu, ön ek ve hat numarası gibi çeşitli ek numaralar eklenmesi gerektiği anlamına gelir.
ALAN VE ÜLKE KODLARININ KÖKENİ
Alan kodlarının ve ülke kodlarının kökeni, çağrıları organize etmenin ve bağlamanın daha verimli bir yoluna olan ihtiyaçtan gelir. Örneğin, alan kodu 1940'larda AT&T'nin 1947'de bağımsız telefon operatörleriyle ortaklaşa ulusal bir numaralandırma planı oluşturmasıyla başladı. Bu sistem, Kuzey Amerika'yı 86 Numaralandırma Planı Alanına ayırdı. Plan, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'yı iki ana alan olarak belirledi.
Ülke kodları için ise Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) her ülke için benzersiz tanımlayıcılar sistemi geliştirdi. Uluslararası ülke kodlarının geliştirilmesi 1960'ta ITU'nun, radyo frekans spektrumu ve jeostatik uydu yörüngelerine ilişkin uluslararası kuralları belirleyen bir anlaşma olan ITU Kırmızı Kitabı'nın E.29 bölümüne ekleme yapmasıyla başladı. 1964'e kadar bu, küresel bir numaralandırma sistemini içerecek şekilde genişletildi ve 1968'e kadar ülke kodlarının tanımı standartlaştırıldı. Bu numaralandırma sistemi Amerika için +1, Afrika için +2, Avrupa için +3 ve +4 gibi ülke kodları verdi.
Bunlar daha sonra her ağın kapasitesine göre daha fazla bölündü (örneğin, Fransa için +33, Birleşik Krallık için +44), başlangıçta 11'den fazla hane çevrilmemesi hedeflendi. Ülke kodlarının jeopolitik gelişmeler, ağ yönetimi ve teknolojideki gelişmeler gibi çeşitli nedenlerle değişebileceğini belirtmek önemlidir. Buna iyi bir örnek, Almanya'nın 1990'daki yeniden birleşmesiydi ve Almanya'ya 49'luk tek bir ülke kodu verdi.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE
Günümüzdeki telefon numaralarının hane sayısı, Uluslararası Kamu Telekomünikasyon Numaralandırma Planı altındaki ITU E164 standardına dayanmaktadır. Bu, uluslararası telefon numaralarının biçimini tanımlayan açık bir numaralandırma planıdır. Standart, bir telefon numarasının en fazla 15 haneli olmasını gerektirir; ilk haneler ülke kodu, geri kalan haneler ise abonenin telefon numarasıdır. Telefon numaraları için ortaya çıkan bir gelişme, analog sistemlerin, çağrı yapmak ve almak için internet bağlantısı kullanan İnternet Üzerinden Ses Protokolü veya VoIP ile değiştirildiği dijital telefon sistemine geçiştir.
Telefon, teknolojinin hızlı ve sürekli gelişiminin en iyi örneklerinden biridir. Teknolojinin yanı sıra, telekomünikasyon endüstrisinin iş tarafındaki değişiklikler, daha fazla bağlantının yolunu açmıştır. Bir zamanlar Amerikan telefon sisteminin tekeli varken, tüketiciler bugün hangi telefon hizmeti sağlayıcısından ve hangi fiyatlarla abone olabilecekleri konusunda çeşitli seçeneklere sahiptir. İnsanlarla anında uzun mesafelerde konuşmayı mümkün kılarak, iletişim yeteneği insanların çalışma, seyahat etme ve birbirleriyle ilişki kurma biçimini sonsuza dek şekillendirmiştir.