Bir zamanların gözde mesleği olan terzilik, unutulmaya yüz tuttu. Terzilik, hazır giyime olan talebin artması ve terzi çırağının da yetişmemesinden dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Polatlı Terziler Konfeksiyoncular ve Tuhafiyeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Necati Özdağ ile birlikte 44 yıldır Polatlı’da terzilik mesleğini icra eden Terzi Bayram Yıldırım’ı ziyaret ettik ve terzilik mesleği üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

ÖZDAĞ:POLATLI’DA ODAMIZA KAYITLI 34 TERZİ KALDI

Terzilik mesleğinin çekirdekten eleman yetişmediği için giderek azaldığını ifade eden Polatlı Terziler Konfeksiyoncular ve Tuhafiyeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Necati Özdağ, “Şu anda odamıza kayıtlı 35-40 terzimiz kaldı. Maalesef hepsi de orta yaş üzerinde olan terzilerimiz. Tükenen bir meslek grubu. Biz isteriz ki vatandaşlarımız çocuklarını terzilere de bıraksın, çekirdekten yetişsin ve mesleğimiz ölmesin. Ben kendim hazır giyimciyim fakat terziden diktirmek kadar da güzel bir şey yok. Şu an ki terzilerimiz de makine kullanıyor ama terzilerimiz üzerinize göre ölçü alır diker. Sizin istediğiniz gibi bir kalıp çıkartır ama hazır giyimde kalıplar hazır. 1990-1995 yıllarında ben odada görevli değildim. 120-130 terzi vardı Polatlı’da. O zaman 80 bin civarı nüfus varsa şu an 150 binin üzerinde nüfus var ama maalesef 34 terzimiz var. Sadece 2 üyem var 50 yaşın altında diğerleri 60’ın üzerinde. Mağazalarımız terzi işlerini genellikle Polatlı terzilerine verirler. Terzilerimiz ile mağazalar arasında anlaşma vardır. Fakat bunu yapan sadece birkaç terzimiz var. Bayram ağabey gibi eski terzilerimiz pek mağazalarla çalışmak istemiyor. Kendi mesleğini icra etmek istiyor.” dedi.

MİRASIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ

Terzilik gibi kaybolmaya yüz tutmuş mesleklere sahip çıkmamız gerektiğini belirten Polatlı Terziler Konfeksiyoncular ve Tuhafiyeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Necati Özdağ, “Bazı mesleklerimizin kaybolmak üzere olmalarının en büyük sebebi tabi ki teknolojiye yenik düşmeleri. Gelişen ve değişen dünyada her şeyin makineler ile fabrikasyon üretim ile olması bu meslekleri günümüzde bitirme noktasına getirdi. Halen baba mesleği icraatta bulunan esnaf ve sanatkârlarımız mevcut. Bu mesleklere sahip çıkmak Osmanlı ve öncesinden bu yana süregelen mirasımıza da sahip çıkmaktır. Çevremizde gördüğümüz duyduğumuz zaman onlara destek olup alışveriş yapmamız ve tamamen yok olmalarına engel olmamız lazım.Ustalarımızla, büyüklerimiz ile yeni yetişen arkadaşlarımızı bir araya getirmek gibi bir düşüncemiz var. Bizim eksiklerimizi, bize yol göstererek onlardan yararlanmak istiyoruz.” İfadelerini kullandı.

YILDIRIM: TERZİLİK AĞIR BİR MESLEK HERKES TERCİH ETMİYOR

Terzilik mesleğinin artık tercih edilmediğini söyleyen Terzi Bayram Yıldırım, “44 yıldır bu mesleği yapmaktayım. 67 yaşındayım. Bizim nesil artık tükenmek üzere. Bizden sonra bu mesleği yapacak kişiler yok. Ankara’da gidip iki sene çalışıyorlar gelip burada terziyim diyorlar. Benim iki çocuğum var biri kız biri erkek. Kız olan öğretmen, oğlanda hastanede çalışıyor. Terzilik ağır bir meslek herkes tercih etmiyor. İnsanlar erken, kolay yoldan para kazanmaya çalışıyor. Terzilik öyle değil.” dedi.

TERZİLİK MESLEĞİNİN EN POPÜLER OLDUĞU DÖNEM 1990-1995 ARASI DÖNEMDİ

Terzilik mesleğinin 1990-1995 arası dönemde popüler olduğunu belirten Terzi Yıldırım, “Bir takım elbise yapmak eskiden 1 hafta sürüyordu. Şu an tabi gücümüz kuvvetimiz de kalmadı en aşağı 15 gün sürer. Elle dikim hazır giyime göre daha farklı ama herkes tasarrufa kaçıyor. Kumaşın metresi 300 liraya çıkmış bunun 2,5-3 metresini hesaplayın. Bugün konfeksiyon bile çok pahalı. Adamlar bir celsede 100 tane kumaşı üst üste koyarak aynı ölçüde kesebiliyor. Ben haftada bir takım çıkartıyorsam. Onlar günde 100-150 tane takım elbise çıkartıyor. Onlar bizim gibi uğraşmıyor ki yeter ki iş görsün.Bana göre terzilik mesleğinin en popüler olduğu dönem 1990-1995 arası dönemdi. Şu anda yok.” dedi.

REKABETE GİREMİYORUZ

Terzilerin hazır giyim ile rekabet edemeyeceğini aktaran Terzi Bayram Yıldırım, “Biz başladığımızda 1-2 ay parmağımızı bağladılar iğne çek, paça nasıl tutulur onu öğrettiler bize. Daha sonra iğne atışlarımız oldu. Yavaş yavaş pantolon dikimine geçtik bir sene sonra. Ben şu anda kim ne ölçü verirse o ölçüde kıyafet çıkartabilirim. Ama ben bir pantolon kesimiyle uğraşırken hazırda bin tanesini birden kesiyor. Onlarla rekabete giremiyoruz.” ifadelerini kullandı.