Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte mevsim geçişlerinin etkisi en çok sağlık alanında hissediliyor. Sağlık kuruluşlarına başvurularda özellikle solunum yolu enfeksiyonları, grip (influenza), nezle ve viral üst solunum yolu hastalıklarının arttığı gözlemlendi. Bu dönemde soğuk algınlığına yol açan diğer virüsler de toplumda hızla yayılım gösteriyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olan bireyler risk altında.
C VİTAMİNİ SADECE PORTAKALDA DEĞİL
Ani hava değişimleriyle birlikte bağışıklık sistemimizin zayıflaması, sağlıklı beslenmenin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu kapsamda Diyetisyen Esra Şen, mevsim geçişlerinde bağışıklığı güçlendirmek için yapılması gerekenleri Polatlı Postası İnternet Haber Sitesine anlattı. Bağışıklık denilince akla ilk gelenin portakal olduğunu, ancak bunun tek doğru kaynak olmadığını söyleyen Şen, şunları ifade etti:
"C vitamininden zengin beslenmemiz çok önemli. Ancak sadece portakala odaklanmak doğru değil. Kırmızı biberin C vitamini oranı portakaldan daha yüksek. Bunun yanında kivi, yeşillikler ve posalı yiyecekler de güçlü destek sağlar."
ÇİNKO VE PROBİYOTİKLER OLMAZSA OLMAZ
Çinkonun bağışıklık sistemini destekleyen en güçlü minerallerden biri olduğunu vurgulayan Şen, kabak çekirdeği, yumurta, balık ve kuru yemişlerin düzenli tüketilmesini önerdi. Probiyotiklerin önemine de değinen Şen, "Bağırsak florası bağışıklığın merkezidir. Yoğurt, kefir, turşu gibi probiyotikler sofralarımızda mutlaka olmalı" dedi.
RUHSAL DEĞİŞİKLİKLERE DİKKAT
Mevsimsel geçişlerin sadece fiziksel değil, ruhsal açıdan da etkili olduğunu hatırlatan Şen, günlerin kısalmasıyla birlikte depresif ruh halinin artabileceğine dikkat çekti. Bu dönemde beslenme alışkanlıklarının da değiştiğini belirten Şen, bu durumlarda nasıl beslenilmesi gerektiğini şu sözlerle anlattı:
"Havaların kötüleşmesiyle birlikte ruh halimiz de olumsuz etkileniyor, adeta bir buhran dönemi yaşanabiliyor. Bu dönemi rafine şeker, tatlılar veya krizlerle atlatmak yerine daha sağlıklı alternatiflere yönelmek gerekiyor. Örneğin kuru meyveler, günlük olarak tüketilecek kuru yemişler veya omega-3 takviyesi bu süreçte faydalı olabilir. Haftada en az iki kez balık yemek bağışıklığı güçlendirir. Ayrıca ara öğünlerde bir avuç çiğ kuru yemiş tercih etmek, kan şekeri dalgalanmalarını önleyerek ani yemek ataklarının önüne geçer. Şeker isteğini bastırmak için de kuru meyveler veya mevsim meyveleri en doğru seçim olacaktır."
TABAKTA 3 RENK KURALI
Mevsim geçişlerinde beslenmenin temelinde çeşitlilik olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Şen, tabağımızda mutlaka üç farklı renk bulunması gerektiğini şu sözlerle vurguladı:
"Sürekli sürdürülebilir ve dengeli beslenmemiz gerekiyor. Tabağımızda mutlaka en az üç farklı renge yer vermeliyiz. Peki bu üç renk neyi ifade ediyor? Aynı anda hem protein, hem lif hem de karbonhidrat almamız gerekiyor. Farklı sebzeleri bir arada tüketmek çok önemli çünkü her sebzenin bağışıklığımıza ayrı bir katkısı var. Özellikle kış aylarında güneş ışınlarının azalmasıyla birlikte D vitamini ihtiyacımız artıyor, bağışıklığımız da zayıflıyor. Bu nedenle tabakta sürekli o üç rengi görmek, sağlığımız için temel bir kural olmalı."
TAKVİYELER KONUSUNDA UYARI
Son yıllarda internet üzerinden bilinçsizce vitamin ve takviye kullanımının arttığını söyleyen Diyetisyen Şen, vatandaşlara şu uyarıda bulundu:
"Kan değerleri ölçülmeden, doktora danışılmadan takviye almak doğru değil. Eksiklik varsa doktor yönlendirmesiyle B12, D vitamini, çinko ya da magnezyum kullanılabilir. Fazla tüketim de en az eksiklik kadar zararlı. Takviye, masada arkadaş tavsiyesiyle konuşulacak kadar basit bir konu değil."
ÇOCUKLAR İÇİN ÖNERİ
Çocukların okul döneminde daha fazla kalabalığa karıştığını hatırlatan Şen, onların bağışıklığının daha hassas olduğunu söyledi. Çocuklar için Omega-3, çinko ve D vitamini desteğinin daha çok önem kazandığını belirterek, "Çocuklar mutlaka kuru yemiş tüketmeli, haftada iki kez balık yemeli. Çiğ fındık, ceviz gibi ara öğünler odaklanmayı da artırıyor" dedi.
