Hakkında çıkarılan kırmızı bültenle uzun süredir gündemde olan Sedat Peker, sessizliğini bozdu. “Varsayılan suç örgütlerini oluşturmak, korkutucu güçten yararlanarak yağma, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlamalarıyla uluslararası düzeyde aranan Peker için, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından çıkarılan kırmızı bülten hâlâ yürürlükte.
Peker'in kırmızı bülten kararı öncesinde Karadağ’da yaşadığı, ardından ise Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) geçtiği biliniyor. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla Türkiye’de siyaset ve iş dünyasında büyük yankı uyandıran Peker, bir dönem kamuoyunun “Bugün ne açıklayacak?” sorusunu sormasına neden olmuştu.
“TÜRKİYE’YE DÖNMEK İÇİN HENÜZ ÇOK ERKEN”
Son günlerde ise, Peker’in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birkaç kez telefon görüşmesi yaptığı ve Türkiye'ye dönme planları yaptığı öne sürülüyor. Ancak mahkemenin son duruşmada kırmızı bülten kararını kaldırmaması, bu iddialara gölge düşürdü. Sözcü’den Saygı Öztürk’e açıklamalar yapan Sedat Peker, eski bakan Süleyman Soylu ile barıştığı iddiaları hakkında konuştu.
Sedat Peker’in, Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
“Gazeteci Timur Soykan, YouTube kanalında program yapıyor. Yakın çevremden araştırma yaparak bu konuyla ilgili bir haber yaptı. Aslında söylediği şeylerin hemen hepsi doğruydu fakat bu programdaki sözler her nedense toplumun ciddi bir kesiminde yanlış anlaşıldı. Ben, 'Türkiye'ye döneceğim' ya da 'Dönmek istiyorum' diye bir kelime hiçbir zaman kullanmadım. Her zaman 'Henüz çok erken' olduğunu söyledim.
Senelerdir hiçbir paylaşım yapmadım ancak hakkımdaki tartışmalar azalmadığı gibi çoğalarak devam ediyor. Gençliğimin ilk yılları Milliyetçi Hareket Partisi'nde geçti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın İzzet Ulvi Yönter'in yapmış olduğu bir paylaşımdan yola çıkılarak önce Türkiye'ye döneceğim yönünde haberler yapıldı. Şimdi ise 'Mahkeme Sedat Peker'in dönüş yolunu kapattı' tarzında haberler yapılıyor. Dört senedir yani yargılama süresi boyunca avukatlarım her seferinde kırmızı bültenimin kaldırılmasını talep etti. Mahkeme de her seferinde reddetti. Yani bu yeni bir olay değil. Adeta rutine bağlanmış bir durum.
“BARIŞMAYACAĞIM 3 KİŞİ VAR”
Beni tanıyan bütün herkes bilir ki ben yapılan kötülüğü de yapılan iyiliği de asla unutmam. Yaşadığım sürece affetmeyeceğim ve barışmayacağım bu dünyada üç kişi var. Bahsettiğiniz şahıs (Süleyman Soylu) bu üç kişiden biridir. Bu tip yazılan çizilen şeyler komediden başka hiçbir şey değildir.
Maalesef güzel ülkemizde bir deli kuyuya bir taş atıyor, ondan sonra kırk tane akıllı uğraşsa da o taşın kuyudan çıkması mümkün olmuyor. Bana 'Cennete gidebilmen için kefaretin bu üç kişiyle barışman' denirse Yüce Allah'a yemin olsun cehenneme gitmeyi kabul ederim ancak onlarla yine de barışmam.
Kırmızı bültenim kalksa bile Türkiye'ye dönmeyi şu an için düşünmüyorum. Türkiye'de hakkımda iki ayrı tutuklama kararı var. Kırmızı bültenim kalktı diye Türkiye'ye dönsem mahkeme gününe kadar beni tutuklayıp cezaevine atarlar. İnanın ki bu davalarda hiçbir suç unsuru yok. Birkaç tane yetkilinin kişisel ihtirasları ve kininden dolayı oluşturulmuş davalardır bunlar.”