Rektörlük Kültür Merkezi Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu Salonu’nda düzenlenen etkinlikte, eski bakanlar, akademisyenler ve birçok önemli isim yer aldı.
SEMPOZYUM'DA ÖNEMLİ İSİMLER YER ALDI
Sempozyumda, İçişleri Eski Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay, Milli Eğitim Eski Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer, Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, İslâm Âlimleri Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu ve Bıyıkoğlu’nun oğulları Nadir ve Yusuf Bıyıkoğlu’nun yanı sıra, üniversitenin önde gelen akademisyenleri ve yazarlar da birer sunum gerçekleştirdi.
KEMAL BIYIKOĞLU'NUN "NİHAİ GELİŞME PLANI"NA DİKKAT ÇEKİLDİ
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun açılış konuşması da büyük ilgi topladı. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, Bıyıkoğlu’nun üniversiteye kazandırdığı vizyon ve projeleri anlatarak, onun akademik dünyada nasıl bir iz bıraktığını ve Atatürk Üniversitesi’nin bugünkü seviyesine nasıl ulaşmasında etkili olduğunu vurguladı. Ayrıca, Bıyıkoğlu’nun hazırladığı "Nihai Gelişme Planı"na dikkat çekerek, üniversitenin büyümesine ve gelişmesine önemli bir yön verdiğini belirtti.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ'NİN 11. REKTÖRÜ
Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu, Atatürk Üniversitesi’nin tarihinde önemli bir dönüm noktasına işaret etmektedir. Üniversitenin ilk rektörü Ahmet Özmen’den (1958) sonra, 1969’da rektörlük görevine atanarak, üniversitenin 11. rektörü olmuştur. Ancak Bıyıkoğlu’nun görevdeki süresi, Atatürk Üniversitesi’nin tarihinde bir ilk olmuştur. O dönemde, üniversitenin önceki rektörleri genellikle bir yıl gibi kısa sürelerde görevde kalmış, bu da üniversitenin büyüme ve gelişmesini engellemişti. Bıyıkoğlu ise tam yedi yıl boyunca bu görevde kalarak, üniversitenin altyapısını güçlendirmiş, bilimsel ve eğitimsel gelişimi hızlandırmış ve üniversitenin toplumla olan bağlarını pekiştirmiştir.
ŞEHİRDE ÖNEMLİ BİR FİGÜR HALİNE GELDİ
Polatlılı Kemal Bıyıkoğlu, sadece üniversitenin değil, şehrin de önemli bir figürü haline gelmiştir. Erzurum’a 1961 yılında öğretim üyesi olarak atanan Bıyıkoğlu, 1980 yılına kadar Erzurum’da kalmış ve şehirle adeta bütünleşmiştir. Onun dönemi, Atatürk Üniversitesi'nin kurumsal kimliğinin oluştuğu, akademik başarının arttığı ve şehrin sosyal yapısının zenginleştiği bir dönem olarak hatırlanır. Ayrıca, Bıyıkoğlu’nun döneminde üniversite, yalnızca yerel değil, ulusal ve uluslararası alanda da dikkat çekmeye başlamıştır. Atatürk Üniversitesi, Bıyıkoğlu’nun çabalarıyla bilimsel alanda önemli bir referans noktası haline gelmiş ve birçok yetenekli akademisyene kapılarını açmıştır.
ÜNİVERSİTEYE "EVRENSEL" BİR KİMLİK KAZANDIRDI
Bıyıkoğlu’nun en önemli miraslarından biri, Atatürk Üniversitesi’nin "evrensel" bir kimlik kazanmasıdır. Bu anlamda, Türkiye'nin önde gelen akademik kadrolarını Erzurum’a çekmiş, şehrin sosyal yapısını dönüştürmüş ve bölgenin eğitim seviyesini yükseltmiştir.
Atatürk Üniversitesi, Bıyıkoğlu’nun liderliğinde yalnızca bir akademik kurum olmaktan çıkıp, aynı zamanda Anadolu’nun bilimsel ve kültürel kalkınmasının önemli bir merkezi haline gelmiştir. Bu süreç, şehre ve üniversiteye özgü birçok projeyi de beraberinde getirmiştir.
"VİZYONER BİR LİDER"
Prof. Dr. Ömer Dinçer, sunumunda Bıyıkoğlu’nu "vizyoner bir lider" olarak tanımlayarak, onun yöneticilik anlayışını ve Türkiye’deki eğitim sistemine sağladığı katkıları anlattı. Bıyıkoğlu’nun yönetim anlayışının, yalnızca mevcut durumu değil, geleceği de inşa etmeye yönelik olduğunu vurgulayan Dinçer, onun eğitimde fırsat eşitliği sağlama adına büyük adımlar attığını belirtti.
Bu adımlar arasında, özellikle meslek liselerine üniversite kapılarının açılması ve İmam Hatip Liseleri mezunlarının üniversitelere kabul edilmesi önemli bir yer tutmaktadır. Bu sayede, Bıyıkoğlu’nun dönemi, Anadolu’nun farklı köylerinden ve kasabalarından gelen gençlerin eğitim hayatlarını değiştiren bir dönüm noktası olmuştur.
ÜNİVERSİTE YERLEŞKESİNDE CAMİ İNŞA ETTİ
Bıyıkoğlu’nun en dikkat çeken projelerinden bir diğeri, üniversite yerleşkesinde cami inşa edilmesidir. 1970 yılında, üniversite yönetimi ve dönemin Diyanet İşleri Başkanı’nın katılımıyla yapılan cami temeli, Erzurum halkı tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmıştır. Bu proje, sadece üniversitenin akademik vizyonunu değil, aynı zamanda şehrin kültürel yapısını da yansıtmaktadır. Bıyıkoğlu’nun, Batı’daki üniversitelerde gördüğü cami örneklerinden ilham alarak gerçekleştirdiği bu projeyle, üniversite yerleşkesinde dini ve kültürel özgürlüğün bir simgesi olarak cami inşa edilmiştir.
Bıyıkoğlu’nun dönemi, aynı zamanda üniversitenin toplumsal sorumluluk projeleriyle de anılmaktadır. Erzurum halkının eğitimle tanışması için birçok sosyal proje hayata geçirilmiştir. Özellikle, şehirde okumayan kızlar için kurduğu "Halıcılık ve El Sanatları Enstitüsü" gibi projeler, şehrin sosyal yapısının değişmesine katkı sağlamıştır. Üniversite, şehrin dinamikleriyle iç içe olmuş, yerel halkın da katkı sağladığı bir eğitim merkezi haline gelmiştir.
ÜNİVERSİTEYİ ŞANTİYE'YE ÇEVİRDİ
Bıyıkoğlu'nun üniversiteyi bir "şantiye"ye çevirerek, altyapı yatırımları ve akademik projelerle üniversiteyi modern bir yapıya kavuşturduğu, sunumlarda sıkça vurgulanan bir diğer husus olmuştur. Onun vizyonuyla, Atatürk Üniversitesi, bilimsel anlamda daha sağlam temeller üzerine kurulmuş ve bu temeller, üniversitenin bugün geldiği noktada büyük bir pay sahibidir.
YENİLİKÇİ YAKLAŞIMI KARŞIT GÖRÜŞLERİ RAHATSIZ ETTİ
Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu, yaptığı devrimlerle sadece üniversiteyi değil, şehri ve bölgeyi de dönüştürmüştür. Ancak, bu yenilikçi yaklaşım, dönemin siyasi ortamında karşıt görüşler tarafından rahatsızlıkla karşılanmış ve Bıyıkoğlu, rektörlük görevini bıraktıktan sonra da zorluklar yaşamıştır. 1980’lerde sıkıyönetim komutanları ve ideolojik olarak farklı görüşteki akademik çevreler, ona büyük baskılar uygulamıştır. Bıyıkoğlu, hem akademik hem de kişisel yaşamında büyük zorluklarla karşılaşmış, ancak bu zorluklara rağmen Atatürk Üniversitesi’ni yeniden inşa eden bir lider olarak hatırlanmıştır.
BIYIKOĞLU, 1986 YILINDA HAYATINI KAYBETTİ
Kemal Bıyıkoğlu’nun kalbi 18 Nisan 1986’da yorulmuş ve hayatını kaybetmiştir. Ancak, o, Türkiye’nin eğitim tarihine kazandırdığı devrimci yaklaşımlarla ve üniversiteyi dönüştüren projeleriyle hala hafızalarda yaşamaktadır. Onun mirası, sadece üniversiteyle sınırlı kalmayıp, Türkiye’nin eğitim sisteminin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Polatlılı Kemal Bıyıkoğlu’nun hatırası, Türkiye’nin akademik dünyasında her zaman taze kalacak ve onun izlediği yol, gelecekteki liderler için örnek teşkil edecektir.
