Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) heyeti, Polatlı’da gerçekleştirdiği saha ziyaretlerinde üreticinin yaşadığı krizi tüm yönleriyle ortaya koydu. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Parti Meclisi Üyeleri Berna Özgül ve Ali Haydar Fırat, CHP Ankara İl Sekreteri Durali Bozkurt, Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Yiğithan Bulat ve CHP Polatlı İlçe Başkanı Melih Çınar’ın katıldığı saha çalışmasında, Kabak Köyü çiftçisi Sami Akdağ’ın anlattıkları adeta tarımın geldiği son noktayı özetledi.
Sami Akdağ, baraj doluluk oranının %70 olduğunu ancak buna rağmen sulama suyu verilmediğini belirtti. İddiasına göre bir bürokratın keyfi kararı nedeniyle binlerce dönüm tarla kuruma riskiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Akdağ şu ifadeleri kullandı: “Su eksikliği yok, ama bir kişi ‘kanola ekimine kadar su vermem’ diyor. En küçük Kabak Köyü'nde 2.500 dönüm soğan ve pancar kuruyor. ” dedi.
ÜRÜNÜMÜZÜ ALAN YOK
Girdi maliyetlerindeki artışa dikkat çeken Akdağ, üretim yapmanın artık zarar anlamına geldiğini söyleyerek “Soğanların maliyeti bize 7 lira, satış 3 lira. Ürünümüzü alan yok. Soğanı tarlada bırakıyoruz. Aracı 20 liraya satıyor, biz 3 liraya bile veremiyoruz. Çiftçiliği tamamen bırakacağız, gücümüz kalmadı” şeklinde konuştu.
Geçen yıl ürettikleri en kaliteli soğanların çöpe gittiğini belirten Akdağ, ithalatın yerli üreticiyi yok ettiğini söyleyerek “bir ara 15-16 liraya çıkmıştı, sevindik. Sonra bir gece içinde Türkmenistan’dan gemiyle soğan getirildi. Ertesi gün soğanlarımızı çöpe döktük. Bu yıl da aynı. Tarlada ürün var ama değer yok” dedi.
Tarımda maliyet enflasyonunun artık kontrol edilemez boyutlara ulaştığını ifade eden Akdağ, rakamlarla konuşarak “Geçen yıl 13-14 bin liraya yapılan gübreleme, bu yıl 35 bin lira. Geçen yıl 1.500 lira olan haşhaş kırım ücreti bu yıl 4.000 lira. Tohumluk buğday 25-30 bin lira. Ama sattığımız buğday 10-11 liradan alınıyor. Nasıl üretelim? diye sordu.
ÜLKE DIŞA BAĞIMLI OLACAK
Köyde genç nüfusun kalmadığını, kendilerinin de artık üretimi bırakma aşamasına geldiğini söyleyen Akdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Ben 45 yaşındayım, köyde kalan son nesiliz. Biz de çekilirsek bu ülke dışa bağımlı olacak. Ne yiyecek şehirli? Şeker pancarı da gidiyor. O da giderse şeker bile dışarıdan gelecek” dedi.
Çiftçilerin kooperatifler üzerinden de mağdur edildiğini öne süren Akdağ, “Hükümete yakın çiftçilere tohum veriliyor, sonra onların ürünleri yüksek fiyattan alınıyor. Diğer çiftçiler 11-12 liraya buğday satmaya mahkum ediliyor” şeklinde konuştu.