Etkinliğe, Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak, Polatlı Belediye Başkan Vekili Giray Temurer, Ankara Tarım ve Orman Müdür Vekili Nüvit Keskinkılıç, Polatlı Ziraat Odası Başkanı Zekai Köseoğlu, Polatlı Soğan Birliği Başkanı İlhami Teke, Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ömer Faruk Bilgiç, Polatlı Kent Konseyi Başkanı Salih Tekeli, DB Tarımsal Enerji yetkilileri ve çiftçiler katıldı.
Etkinlikte Pelemir'in tarlada sözleşmeli üretim avantajları detaylı bir şekilde anlatıldı. DB Tarımsal Enerji, Polatlı Ziraat Odası, Ankara Tarım İl Müdürlüğü ve Pankobirlik işbirliği ile düzenlenen programda, Pelemir'in ekim alanına göre verimi, üretim giderleri ve kar maliyetleri üzerinde duruldu. Katılımcılar, Pelemir tarlasında ürünü yakından inceleme fırsatı buldu ve bilgi aldı.
Programın açılış konuşmasını yapan DB Tarımsal Enerji Tarımsal Projeler Yöneticisi Nezih Suyaran, pelemir bitkisinin Türkiye’deki yağlı tohum açığını kapatacak bir ürün olduğunu söyledi. Suyaran; Türkiye'nin yağlı tohum açığını kapatacak bir ürün için toplandık. Türkiye'de şu anda 3.8 milyon hektar, yani 38 milyon dekar alan nadasa bırakılıyor. Bir yıl arpa ekiyoruz, sonraki yıl hiçbir şey ekmiyoruz ve bu tarlalar boş duruyor. Bu alanlar rüzgar erozyonuyla ve diğer faktörlerle kalitesini kaybediyor. Hedefimiz, kullanılmayan 4 milyon hektar alanı tarıma kazandırmak. Kuraklık artarken, farklı yöntemlerle bu alanlarda tarım yapmak mümkün. Pelemir, bu alanlar için ideal bir bitkidir. Daha önce buğday tarlalarında çıkan ve yok etmeye çalıştığımız bir ot olan pelemir, Ankara Merkez Tarla Bitkileri Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiştir. Karahanlı çeşidi olarak bilinen bu tür, kışa dayanıklı ve yağ bitkisidir. 4 milyon hektar alanın yarısına, yani 20 milyon dekarına pelemir eksek, 100 kilo verim aldığımızda bile 2 milyon ton ürün elde ederiz. Yağ oranı %25 olan pelemirden 500 bin ton yağ çıkar, bu da Türkiye'nin yağ ihtiyacını karşılar ve ithalata gerek kalmaz. Diğer yağlı tohumlar sofralık olarak kullanılabilir ve pelemirden elde edilen yağ sanayide rahatlıkla kullanılabilir. İki yıldır çaba gösteriyoruz ama pelemir üretimine destek çıkması gerekiyor. Mazot ve gübre desteğiyle çiftçilere yardımcı olunmalı ve prim desteği verilmelidir. Şu anda 5000 dekarlık üretimimiz var ve sözleşmeli alım anlaşmalarımız mevcut. Üreticiler 100 ile 180 kilo arasında verim alabiliyor ve dekarda net kazanç 1100-1200 lira arasında değişiyor. Bu alanlara pelemir ekerek toprağın verimi korunabilir ve organik madde ile güçlenir. İnşallah önümüzdeki yıllarda farklı yöntemlerle pelemir üretimini artırabiliriz.”
Tarla Sahibi Murat Tekeli ise konuşmasında şunları söyledi: “Tarla sahibi olarak buradayım. Geçen sene tanıştığım bir bitki hakkında konuşmak istiyorum. Geçen seneki tarla gününde bu bitkiyi tanıdıktan sonra, tarlamın boş kalmaması için Nezir Bey ile tanıştık. Kendilerine bu bitkiyi nasıl yetiştireceğimizi sordum. Onlar da şöyle anlattılar: "Sözleşmeye göre, her dönüme 5 kilo civarında tohum ekeceksin, gübreyle karıştıracaksın ve tarlayı unutacaksın. Üst gübre, ilaç veya başka masraflar yapmayacaksın." Bu yöntem hoşuma gitti ve ekmeye karar verdim. Daha önce de Esmeryat buğdayı ilk çıktığında, Kargalı'da ilk deneme ekimini ben yapmıştım. O zaman da on beş yirmi yıl önce denemiştik. Fazla bir beklentim yoktu çünkü amacım sadece farklı bir ürün denemek ve herkese tanıtmaktı. Rekoltenin çok veya az olması beni ilgilendirmiyordu. Yeni bir ürün elde etmek amacıyla ektim. Ekim sırasında hiçbir masrafım olmadı, sadece 5 kilo gübre ve 5 kilo tohum kullandım. Başka hiçbir şey yapmadım, sadece nadas ve arkasından ikileme yaptım. Başka bir masrafımız olmadı.”
Sonrasında konuşan Polatlı Ziraat Odası Başkanı Zekai Köseoğlu; “Öncelikle Allah'ımıza, bizlere verdiği bol nimetler için şükrederek başlamak istiyorum. Çiftçilerimize, tüm zorluklara rağmen çalışıp üreterek 86 milyon insanımızı doyurdukları için teşekkür ederim. Tarım, ülkemiz ve insanlık için çok önemli bir sektör olsa da, oldukça sorumlu, sıkıntılı ve riskli bir alandır. Çiftçimizin ne verim ne de gelir garantisi var ve genellikle bir yıl önce hangi ürün para ettiyse onu ekerek, üretim fazlası nedeniyle zarar edebiliyorlar. Bu nedenle ürün desenimizi genişletmek ve riskleri dağıtmak zorundayız. Son dört yıldır kanola ekimi yaygınlaştı. Ziraat odamız, Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri ile DB Tarımsal Enerji büyük destekler sağladı. İlk etapta 3000 dönümde başladık ve DB Tarımsal Enerji tohum desteği verip alım garantisi sağladı. Kanola, su kısıtlaması olan dönemlerde su tasarrufu sağladı ve çiftçimize büyük avantajlar getirdi. Son üç yıldır pelemir bitkisini deniyoruz ve çiftçilerimize ekiyoruz. Polatlı'da yaklaşık 250-300 bin dekar nadasa kalan ve 600 bin dekar anıza ekim alanı var. Üst üste arpa ekildiğinde verim kaybı yaşanıyor, bu sorunu pelemirle çözmeyi umuyoruz. Ülkemizin ithalatçı olduğu soya fasulyesi üretimini artırmak için bu sene 400 dekar alanda deneme ekimi yaptık. Ülkemizin yıllık ihtiyacı üç milyon ton, ancak üretim sadece 150 bin ton civarında. İnşallah yakın zamanda bu denemeden de başarı sağlarız. Bu projelerin ve etkinliklerin Polatlı tarımına ve ülkemiz tarımına hayırlar getirmesini diliyorum.”cümlelerine yer verdi.
DB Tarımsal Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Gökay Biraltın ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “DB Tarımsal Enerji, 2006 yılında kurulmuş ve bu yıl 18. yılını kutlamaktadır. Faaliyetlerimiz boyunca, ürün üretmekten ziyade tarım sektörüne ciddi destekler vermeye odaklandık ve bu şekilde hem ülke ekonomimize hem de çiftçimize fayda sağlamaya çalıştık. DB Tarımsal Enerji, Türkiye'nin ilk biyorafinerisidir ve yıllık 100 bin ton biyoyakıt üretim kapasitesine sahibiz. Ayrıca 10 bin ton rafine gliserin üretiyoruz. Üretimimizde hem bitkisel yağ hem de atık bitkisel yağ kullanıyoruz. Bu süreçte, gıdaya gitmeyen yağlı tohumların gelişimine de destek vermeye çalışıyoruz. Şirketimizde üç ziraat mühendisi, Dizli Bey'in başkanlığında çalışmaktadır. Bu mühendisler, hem yağlı tohum çalışmalarını yürütmekte hem de çiftçilerimizi bilgilendirmektedir. Türkiye, yıllık 2 milyon ton bitkisel yağ tüketmekte, ancak maalesef üretim olarak yeterli seviyede değiliz. Almanya'nın tarıma uygun arazisi Türkiye'nin üçte biri olmasına rağmen, tarım geliri Türkiye'nin üç katıdır. Bu, devletimizin sağlıklı politika üretmesi ve çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Türkiye'nin tarım ülkesi olarak kendini geliştirmesi ve ileri gitmesi gerekmektedir. Biz de şirket olarak, yağlı tohum üretimini artırmak, çiftçilerimize ve ülkemize daha fazla katkı sağlamak için mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz.”
Sonrasında konuşan Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ömer Faruk Bilgiç; “Polatlı, tarımın hızla geliştiği ve sürekli gelişmesi gerektiğini savunduğumuz büyük bir şehir. Son beş yılda gördüğümüz gibi, gıda ve enerji dünya için olduğu gibi bizim için de çok önemli. Çiftçilerimiz bu topraklarda hem gıda hem de enerji üretimine katkı sunarak harika işler yapıyorlar. Bölgemizde genellikle buğday, arpa ve diğer hububat türleri üretiliyor. Ancak, gıda ve enerji için özellikle biyodizel üretiminde kullanılan ürünlerin arttırılması gerekiyor. Bu bağlamda, çiftçimize fayda sağlayacak alternatif ürünleri bulmamız önemli. Pelemir bitkisi üzerine çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekiyor. Bu tür çalışmalar, Nezik Bey'in de bahsettiği gibi, zaman alır ve sabır gerektirir. Doğu Anadolu'nun yaylalarında tohumun ıslah edilmesinden sonra, bu bitkinin tarlalarımızda ekimini deneyerek verimini görmeliyiz. Ayrıca, arpa yerine ekildiğinde verim ve kaliteyi de takip etmeliyiz. Son beş yılda bölgemizde hem verim artışı hem de ekim alanlarında büyük bir gelişme oldu. Bu nedenle, Pelemir gibi alternatif ürünlerin AR-GE çalışmaları ve tarla günleriyle birlikte tarlada denemelerini yapacağız. Ürünün verimini ve uygunluğunu değerlendirip, bölgeye uygun olduğunu tespit edersek, bu konuda çiftçimize gerekli destekleri vereceğiz.”
Ankara Tarım ve Orman Müdür Vekili Nüvit Keskinkılıç ise konuşmasında şunları söyledi: “Öncelikle, Türkiye'de yaklaşık 24 milyon hektar tarım alanımız var. Bu alanlar zamanla parçalanarak küçülmüş ve tarım yapılamaz hale gelmiştir. Türkiye genelinde ortalama işletme büyüklüğü 5.6 hektara kadar düşmüşken, Ankara'da bu rakam 150 dönüme kadar çıkmaktadır. Tarım alanlarımızın korunması gıdaya erişim için kritik öneme sahiptir. 5403 sayılı kanun ve 6537 sayılı kanunla bu bölünmelerin önüne geçilmiştir. Türkiye'nin 80 milyon nüfusuna ek olarak yıllık 30 milyon turistin gıda ihtiyacını karşılamak için tarım arazilerimizi verimli kullanmalıyız. Nadas alanlarımızı özellikle baklagillerle değerlendirerek bu sorunu aşmaya çalışıyoruz. Ankara, tarımın başkenti olarak 22 üründe Türkiye'de ilk üç sırada yer almaktadır. Üretimimiz kesintisiz devam etmektedir. Tarım Bakanlığı olarak üretim planlaması konusunda gerekli önlemleri aldık. 2024 itibariyle, yeni bir modelle üretim planlaması yapılacak ve Pelamir bitkisine de mazot ve gübre desteği sağlanacaktır. Çiftçilerimize her zaman destek veren bir kurum olarak Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerimiz, her türlü sorun ve problemlerinde yanlarında olacaktır. Polatlı, Ankara'daki 25 ilçenin önder çiftçisidir ve diğer ilçeler Polatlı’yı örnek almaktadır. Biz de bu ilçemizde elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.”
Programda Kaymakam Murat Bulacak da bir konuşma yaparak tarımın öneminden söz etti. Bulacak; “Pelemir'in değerine ve önemine dair bilgi veren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Son 3-5 yılda pandemi ve savaşlar gibi zorluklarla karşılaştık ve hava, su, gıda gibi üç temel ihtiyacın önemini gördük. Havamız nispeten temiz, suyumuzu dikkatli kullanıyoruz, ancak gıda tamamen vazgeçilmezimiz. Gıda deyince tarım ve ziraat akla geliyor. Polatlı, tarımda ülkemizin lider bölgelerinden biri. Kuraklık ve sıkıntılar arttıkça, alternatif bitkiler geliştirmek, suyu dikkatli kullanmak ve ürün planlamasını doğru yapmak zorundayız. Çiftçilerimizi bilgilendirmek de önemli. Polatlı'da bu konularda büyük gayret gösteriliyor. Ziraat odamız, çiftçi odalarımız, kooperatiflerimiz ve tarım teşkilatlarımız bu konuda aktif çalışıyor. Özel sektör de katkı sağlıyor; DB Tarım Polatlı'da düzenli programlar yapıyor. Bu çabalarla Polatlı'daki tarımı daha verimli ve faydalı hale getireceğiz. Çiftçimizin yüzünü güldürecek, iyi gelir getirecek tarımı hedefliyoruz.”cümlelerine yer verdi.
