British Medical Journal’dan bir ekip, patateslerin Batı diyetinin yaygın bir parçası olduğunu ve çoğu insanın patateslerin aslında zehirli bir bitkinin ürünü olduğunu bilmediğini belirtiyor. Patates sapları ve yaprakları, solaninler adı verilen son derece toksik alkaloidal glikozitler içeriyor.
Yeşile dönen patateslerin tüketilmesi bu noktada tehlikeli hale geliyor. Patatesler ışığa maruz kaldığında veya olumsuz koşullarda depolandığında yeşillenme ve filizlenme meydana gelir, bu da alkaloitlerin üretimiyle ilişkilidir ve solaninlerin ortaya çıkmasına neden olur.
CHIP'in haberine göre; ekip tarafından açıklanan bir vakada, yeşermiş patateslerin tüketilmesi Londra'da 78 okul çocuğunda kusma, ishal, ateş ve dışkıda kan gibi ciddi belirtilere yol açtı. Ancak, patates kaynaklı zehirlenmeler genellikle nadirdir ve çoğunlukla patateslerin yenilmesiyle ilişkilidir. Havalandırmanın yetersiz olduğu alanlarda biriken gazın solunmasıyla ilgili bazı şüpheli raporlar olsa da, bu vakaların çoğunun başka nedenlerden kaynaklanabileceği düşünülüyor.
Solaninin erime noktası 200°C'nin çok üzerinde olduğu için, patateslerden tehlikeli miktarda solaninin gaz halinde salınması pek olası değil. Michigan Eyalet Üniversitesi, patatesleri uzun süreli depolama için ışıktan uzak tutmanın önemli olduğunu belirtiyor ve gözleri büyümeye başlayan, yumuşak ve çürük hale gelen patateslerin tehlikeli olabileceğini ekliyor.
Çürüyen patatesler yeterince solunduğunda kişiyi bilinçsiz hale getirebilecek zararlı solanin gazı açığa çıkarabilir. Hatta kök mahzenlerinde bilinmeyen çürük patatesler nedeniyle ölen insanların vakaları bile olmuştur.
Sonuç olarak, patateslerin yenilmesiyle ilgili zehirlenme vakaları tıp literatüründe yer almakla birlikte, internette ortaya çıkan bu tür iddialara şüpheyle yaklaşmak için yeterli neden bulunuyor. Patateslerin çürümesini önlemek için karanlık ve serin bir yerde saklamak en güvenli yöntemdir.
