Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 84. Yıldönümünde anıldı. Atatürk anısına Cumhuriyet Meydanında ve 13 Eylül Kültür Merkezinde anma programı ve etkinlikler düzenlendi.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikal edişinin 84. yıl dönümünde Polatlı Cumhuriyet Meydanında düzenlenen tören ve etkinliklerle anıldı. Cumhuriyet Meydanında gerçekleşen 10 Kasım Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Anma Törenine, Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak, Topçu ve Füze Okul Komutanı Tuğgeneral Ahmet İbiş, Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat olan 09.05’te hayat tamamen durdu.





ATATÜRK ANITINA ÇELENKLER SUNULDU

Saat 09.00 da Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet İbiş ve Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya tarafından Atatürk Anıtına çelenkler sunuldu. Çelenklerin sunulmasına müteakip Saat 09.05’te siren sesi ile birlikte Atatürk’ün manevi huzurunda 2 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı ile Türk Bayrağı göndere çekildikten sonra bayrak yarıya indirildi. Çelenk sunma töreni ve saygı duruşunun ardından Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak,  Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet İbiş ve Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, beraberinde öğrencilerle birlikte meşaleleri yaktı.

13 EYLÜL KÜLTÜR MERKEZİNDE ANMA PROGRAMI

Cumhuriyet Meydanındaki törenin ardından Saat 09.30’da 13 Eylül Kültür Merkezinde Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından organize edilen Atatürk’ü Anma Anma programı düzenlendi. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğretmeni Bülent Polat tarafından açılış konuşmasının ardından Garnizon Komutanlığı tarafından görevlendirilecek bir askeri personel tarafından günün anlamına ilişkin konuşma yapıldı. Programda öğrenciler oratoryo gösteri yaptı, öğrenciler ve öğretmenler tarafından Atatürk’ün sevdiği şarkılar söylendi. İzmir Marşının okunmasının ardından yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerini Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet İbiş ve Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya verdi. Program toplu fotoğraf çekimi sonrası sona erdi.





O YERYÜZÜNE BİR İNSAN OLARAK GELMİŞ, BİR CİHAN OLARAK GİTMİŞTİR

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğretmeni Bülent Polat yaptığı açılış konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Bu gün burada Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 84. Yıldönümü münasebetiyle toplanmış bulunmaktayız. Büyük önder, fikir ve ideal eserleriyle bağımsızlığımızdan tarihimize, dilimizden sanatımıza ve benliğimize kadar en gerçek fikirlerin ve en sıcak duyguların içinde aramızda hep yaşayan bir önderdir. Atatürk'ün ölümsüzlüğe uğurlandığı günün yıldönümünde herkese düşen en büyük görev; “ Atatürk'ü ve onun en büyük eseri Cumhuriyet'i anlamak, Cumhuriyet'in değerlerini her koşulda korumak, Atatürkçü düşünceyi benimsemek, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşımaktır. Dünyanın en seçkin ve en saygın lideri şöyle diyordu, İki Mustafa Kemal vardır; Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal, İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o ben değil, bizdir! O memleketin her köşesinde çağdaş fikir, çağdaş hayat ve büyük ideal için uğraşan aydın, bir topluluktur. Ben onların rüyasını temsil ediyorum. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal budur. Mensubu olduğu Türk Milleti’ni sonsuz bir aşkla seven Mustafa Kemal Atatürk, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini ona adamıştır. Onun; “Ben gerektiği zaman , en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim” sözü, milletini ne kadar çok sevdiğini göstermektedir. Bu gün burada, bu daracık zamanda, Atatürk'ü anlatmanın imkanı yoktur elbette. Şurası bir gerçektir ki hakkında binlerce kitap yazılan; sayısız  araştırmalara, makalelere konu olan Atatürk'ü ve onun muazzam kişiliğini bütün yönleriyle anlatamayız. Atatürk'ü anlatmak zor ve uzmanlık isteyen bir iştir; çünkü o yeryüzüne bir insan olarak gelmiş, bir cihan olarak gitmiştir. Hiç kimse bu muzaffer general, bu yılmaz devrimci, bu kahraman insan, bu halkçı lider kadar kendi ulusunun kalbine yakın olmamıştır. Bize bıraktığı ışık yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir. Bu ışık sadece yolumuzu değil, içimizi de ısıtıp aydınlatmaktadır. Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum.”



BÜYÜK BİR ÖZLEM, SAYGI, MİNNET VE RAHMETLE ANIYORUZ

Günün anlam ve önemi hakkında konuşma gerçekleştiren Topçu Üsteğmen İlkay Çalışkan konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı kudretli bir komutan ve asker olarak kabul ettiği eşsiz bir lider, asil Türk Milletinin kurucusu Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 84. Yıl dönümünde kendisini büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bugün bütün Türkiye, bütün Türk milleti sükut içinde onu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğada ki tüm canlılar gibi insanoğlunun yaşamının da bir sınırı vardır. Ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca yaptıkları hizmetlerle, insanlığa yapmış oldukları eserlerle yaşamdan sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biri de ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünya tarihi çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan pek az insanın varlığından söz eder. Atatürk milli mücadelede, milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur. Conk Bayırında askerlerine “size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölene kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir” emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir. Atatürk, milletin tarihi seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde memleketi askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır.”

1938 ASLA ÖLDÜĞÜ TARİH OLAMAZ

“Dünya tarihinde her türlü imkansızlığa rağmen inandığı fikri tatpik sahasına dökmüş “ya istiklal, ya ölüm” parolası ile bir milli mücadele kazanmış arkasından yepyeni bir hüvviyetle çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede, engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı Atatürk’ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir. Diyebiliriz ki Atatürk, Türk toplumunu sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen modern Türkiye’nin kurucusu sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır. Büyük nutkun sonlarında Türk gençliğine çizdiği tablo aslında kendisi mücadeleye katıldığı zaman memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk, en güç şartlar altında bile her şeyin bittiği zannedildiği zamanda dahi Türk milletine gücen hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış bir milli kahramandır. 1881 Atatürk’ün doğum tarihidir. 1938 ise asla öldüğü tarih olamaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği, gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasında ki hayatı ise sanki bir destandır, bir efsanedir. Bir ömür ki serinleten değil şahikaların silsilesidir. İlke ve devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan değerli düşünceleriyle her an yolumuzu aydınlatan tüm zorlukları karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma ve azim gücünü veren ebedi komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıklarıyla daima bizimle olacağına yürekten inanıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı, caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla grevimizin başında ve asil milletimizin hizmetindeyiz. Saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar sürecektir. Kurduğu Cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız. Onun aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Ruhu şad olsun.”