Devlet memurlarına doğum sonrası yarı zamanlı çalışma hakkı tanıyan yönetmelik geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlandı. Kamu çalışanlarına esnek çalışma imkanı tanıması kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Devlet Memurları Sendikası (DMS) Genel Başkanı Tuncay Cengiz, Polatlı Postası İnternet Haber Sitesi’ne yaptığı özel açıklamada, düzenlemenin eksik yönlerine dikkat çekti.
MEMUR ESNEK ÇALIŞMA MODELİNE GEÇİŞ YAPACAK
Yönetmeliğe göre memurlar, doğum ya da evlat edinme sonrası, analık veya babalık izninin bitiminden itibaren, çocuğun ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar yarı zamanlı çalışabilecek. Bu haktan hem kadın hem erkek memurlar eşit şekilde yararlanabilecek.
Yarı zamanlı çalışmayı tercih eden memurlar, haftada en fazla 3 gün, günde ise 3 ila 8 saat arasında çalışabilecek. Bu süre zarfında memurun maaşı ve diğer ödemeleri yarı oranında yapılacak. Ancak bu uygulamanın, özellikle maaş ve sigorta primleri üzerinde yaratacağı etkiler nedeniyle memurların kafasında soru işaretleri oluştu.
FAYDALI GİBİ GÖRÜNÜYOR
DMS Genel Başkanı Tuncay Cengiz, Polatlı Postası’na yaptığı özel açıklamalarda, düzenlemenin ilk etapta faydalı gibi göründüğünü ancak birçok soru işareti içerdiğini ifade etti. Cengiz, “Kadrolu kamu çalışanı anne ve babalar bu haktan yararlanabilirken, sözleşmeli personel kapsam dışında bırakılıyor. Ayrıca, yarı zamanlı çalışmada süt izni kesiliyor, maaş ve sigorta primlerinde ciddi düşüşler yaşanıyor. Bu da hem gelirleri hem de uzun vadede emeklilik haklarını olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞINA İTİRAZ SUNULDU
Konunun tüm kamu hizmet kollarını ilgilendirdiğini ifade eden Cengiz, yönetmeliğin Cumhurbaşkanlığına bağlı genel bir düzenleme olduğunu söyleyerek, “Devlet Memurları Konfederasyonu olarak itirazlarımızı Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’na resmi olarak ilettik. Özellikle sözleşmeli personelin de kapsama alınması ve doğabilecek mağduriyetlerin önlenmesi gerektiğini vurguladık. Bu başlıklar, hazırladığımız çalışmada yer alıyor” ifadelerini kullandı.
MAĞDURİYET YARATABİLİR
“Bazen iyileştirme amacıyla yapılan düzenlemeler, tıpkı 3600 ek gösterge örneğinde olduğu gibi, bir alanı düzeltirken diğer alanlarda mağduriyet yaratabiliyor” diyen Cengiz, bütüncül bir yaklaşım olmadan yapılan düzenlemelerin uzun vadede etkili olmayacağını belirtti. “Hatta ‘iyileştirme’ olarak sunulan bazı adımlar mevcut haklara da zarar verebiliyor” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
