Demokrat Parti Polatlı İlçe Başkanı Erkut Kubat, motorin fiyatlarına üst üste gelen zamları eleştirdi. Ekim ayının gelmesiyle çiftçinin en önemli girdi maliyetlerinden biri olan motorinin zamlanmasının çiftçiyi çok zor durumda bıraktığını ifade eden Kubat, “Çiftçinin ekim ayında mazot fiyatının dünya piyasasında ne olursa olsun bizim her şartta girdileri sabitlememiz lazım.” dedi. Tarım politikaları hakkında da açıklamalarda bulunan Kubat, çiftçinin önünü göremediğini ifade etti.

VAATLER YERİNE GETİRİLMİYOR

Demokrat Parti Polatlı İlçe Başkanı Erkut Kubat açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Yıl 2022 aylardan Ekim ayı. İnsanların bir yıl daha hayallerini, umutlarını ektiği bir ay. 2023’te bir çok insan için 100 yılın dönüm noktası. 20 yıldır çok güzel hizmetler edeceğim, ülkeyi refaha kavuşturacağım diye vaatlerle gelen bir iktidar var. Tabi bu iktidar tökezledikten sonra Cumhur İttifakına dönüştü. Bu iktidar geldiğinde bir birim maliyeti ne kadardı. Bir dolar ne kadardı. 1,25 ise dolar şimdi 25 kuruş olsaydı TL değer kazandı derdim. Gel gelelim önünde hiç bir kaybedeceği seçim yok, iktidardan hiç gidip gelmemiş, projelerine dur yapma diyen olmamış. Hiç bir şeyi düzeltememiş.”

ÇİFTÇİNİN, KÖYLÜNÜN GELDİĞİ NOKTAYA BAKARSAK KOSKOCA BİR EKSİ VAR

“Eskiden çiftçi buğdayın kilosuyla mazot, gübre kıyaslardı. Yüzde 600 gibi gübrede, mazotta fiyat artışları var. Bu çiftçi süt üretecek, et üretecek şu anda 115 TL’ye mal olan et 90 liraya kesiliyor. Geçenlerde bir hükümet ortağına da söyledim, iktidar ortağı partinin Milletvekili ziyarete geldiğinde. Bir buğday düşünün devletin 6.400 açıklıyor, 1 lirada prim veriyor 7.400. aynı devlet ithal ederek sırf marketteki ekmeğin fiyatı düşsün diye 4.500 liradan buğday satıyor. Bir babanın ikiz evladından birine az çalış sana çok para vereyim diğerine sen çok çalış az para vereyim der gibi. Adaletsiz bir yönetimle yönetiliyor. İmkansızlıklar içinde bir iktidar var çünkü tükettiler. Bu tüketmeyi kasti de yapabilirler, bilinçsizce de. Ama sonuçta kötü bir yönetim var. Bunun da faturası 85 milyon insana kesiliyor. Tarım işçisi zor durumda, niye Suriyelisi, Afgan’ı var. Çiftçi zor durumda maliyetler yüksek. İhtiyacı olmayan mahsulünü içeri koyuyordu. Kar yağınca kömür parası lazım, erzak parası lazım götürüp satıyordu. Şimdi o insanlar pişman, keşke sezonda satsaydım diyor. Devletin ithalat politikasından dolayı hepsi zararda. Niye zararda piyasada her şey pahalılanıyor. Bizde fedakarlık yapalım ama niye ben mal ettiğim buğdayın karşısında ithal buğdayın karşısında ezilsin. Onun için bu 20 yılın sonunda çiftçinin, köylünün geldiği noktaya bakarsak koskoca bir eksi var.

ÇİFTÇİ ÖNÜNÜ GÖREMİYOR

2 kilogram buğdaya 1 litre mazot alan çiftçi şu anda ekim ayı gelmiş herkes gübre, mazot alacak yerini hazırlayacak. Tam ekim ayı geliyor petrol fiyatı yükselmeye başlıyor. Çiftçi ne yapacak. Şu anda Polatlı Borsası’nda ki Polatlı Borsası Türkiye’nin en yüksek fiyat olan borsası 5.900-7.900 arasında buğday fiyatı değişiyor, nadiren yüksek fiyat oluyor. En iyisini satarsan 15.800 yapıyor. Neredeyse yarım litre mazot alınıyor. Çiftçi şuna bakar, ben ne masraf ettim ne kar ettim. İleride de ne kazanacağını bilmiyor. Önünü göremiyor. Yıllardır istikrar diye dinledik. Çiftçi ekse kazanabileceğini bilmiyor ki. Pancara fiyat veriyorlar, pancar şuanda şeker oranları hep düşük çıkıyor. Kotanı tamamlarsan bin 450 tonu, tamamlayamazsan 16 polar bin 400. Bizim köyümüzde giden hep 12-13 çıkıyor. Tesadüf mü bilmiyorum. Çiftçinin, köylünün şurada da biz rahatız diyecek bir yeri yok. Kapsında 2 ineği olan, 100-150 dönüm yer eken çiftçi nasıl geçinecek, nasıl çocuğunu başka bir şehre gönderip okutacak. En masrafsız okuyan çocuğun aylık maliyeti 5 bin lira şu an. Bu aile bunu nasıl yetiştirecek. Diyelim 8 ay okula gitti harici hiç mi maliyeti yok hiç mi sosyal aktivite yapmasın. Hangi çiftçinin çocuğu köyde çalışmadan okuyor. Köye gitmiyorsa bile ek iş bulmadan okuyamıyor. Şu anda bütün çiftçilerin çocukları yurtdışında okumak ve gitmek istiyor. Çiftçinin ekim ayında mazot fiyatının dünya piyasasında ne olursa olsun bizim her şartta girdileri sabitlememiz lazım. Dolar yükselebilir, ekonomik gücün olmadığı için yükseliyor.”

KENDİ ÇİFTÇİNDEN AL NEDEN DIŞARI DÖVİZ VERİYORSUN

“Türkiye’de üretilen ürünlerin rekoltesi üç aşağı beş yukarı belli. devlet resmen diyor ki ben ithal edeceğim. İhale açıp teklif alıyor. Durup durup tekrar açıyor. İlk ihale arasında fiyat farkı var. Birden alsana hazineden gidiyor bu. Geçen yıl arpa 2.700 TL civarındaydı. Topladılar büyük sanayicileri piyasadan almayan, biz size arpa vereceğiz dediler. 5-6 limandan 2,450 liradan arpa getirdiler 1.950’den fabrikaya verdiler. Kendi çiftçinden al neden dışarı döviz veriyorsun. 2.450’den herkes verirdi burada, piyasada 2.350’ye düştü.”

ÇİFTÇİNİN DESTEĞİNİ ÇİFTÇİYE VERİN

“Vatandaş devlet ne verirse almak lazım diyor. Hibe, indirim, bağış, destek ne verirse almak lazım. Yıllardır söylüyoruz çiftçilerin kendi içinde de hataları var yok değil. Adam memur olmuş, iş yeri açmış. Veriyor tarlayı bir akrabasına, arkadaşına ÇKS’sini vermiyor ama. Adam hem memurluk yapıyor, gidiyor bankamatikten doğrudan gelir desteği çekiyor. Çalışan, masraflarını ödemek için can çekişen çiftçi hiçbir destekten faydalanamıyor. Yıllardır söylüyoruz. Çiftçinin desteğini çiftçiye verin. Destekleme alan adamdan gübre, mazot, ilaç faturasını, TARSİM poliçesini, kantardan, borsada işlem görmüş müstahsil isteyin. Yazdın çiftçisin al desteğini biz bunu istemiyoruz. Çiftçinin bankamatikte kuyruğa girmesini istemiyoruz ki çiftçinin yeri tarla. Çiftçi 3 ay çalışıyor sonra yatıyor diye algı var öyle bir şey yok. Çiftçinin tek işten kazanmasına engel olunuyor. Gelişmiş ülkelerde sen çiftçiyi tanıyamazsın bile. Biz nasıl holding sahipleriyle muhatap olamıyoruz, gelişmiş ülkelerde böyle. Biz destek olarak devletten para istemiyoruz ki, bize Pazar yaratsın, ihracat açsın. Çiftçimiz üretsin sen fazlasını yurt dışına sat.”

SAVAŞTAKİ ÜLKELER BİZE ÜRÜN SATIYOR

“Bizim çiftçimizin de yaptığı hatalar var. Biri bir şey ekiyor para ediyor. Ertesi yıl herkes onu ekiyor. Gelişmiş ülkelerde istediğini ekemezsin, devletin tarım politikası budur. Kendimiz bomba, tank, tüfek üretebiliyor muyuz. Savunma sanayi devletin denetiminde, üretimde öyle olmalı. Pancar ekilişi azaldı, yakında şekeri ithal edeceğiz. Ukrayna’da savaş çıktı adamlar birbirleriyle savaşıyor ikisi de bize hububat, sanayi, gıda ürünü veriyor.”