“ŞEREFSİZ… VATAN HAİNLERİ !”…  Değerli okurlarım, acaba hançeremden yüksek tonda çıkan bu oldukça radikal sözler sizce çok mu sert?

Bu hakaret içeren sözleri söylemeden önce çok düşündüm ama sonunda söylemem gerektiğine karar verdim. Şimdi dileyen benimle yürüsün, yolda nedenini anlatayım.

Yıl 1921 düşün ki ülkemizin, yani Rumeli’nin tamamı ve Ankara, Sivas, Kayseri’nin toplamı kadar bir avuç toprak parçası hariç Anadolu’nun tamamına yakını düşman işgali altına girmişti. Düşman dediğim ise Emperyalist güçler olan İngiliz, Fransız ve İtalyanlardı. Ama esas düşman bunların beslemesi olan Yunanlılardı. İşgalci Yunan ordusu, 15 Mayıs 1919’da güzel İzmir’imize kirli postallarıyla adımını atmış, yakıp yıkarak Ege bölgesini ele geçirip, 1nci ve 2nci İnönü savaşlarında Türk Kuvvetlerinin karşısında sendelemiş ama sonunda Polatlı civarına kadar ilerlemişti.

Evet, Yunan Ordusu Sakarya Savaşı Zaferi ile durdurulmuş ve geri püskürtülmüştü. Bu savaş çok kanlı geçti. Başkomutan Gazi M. Kemal Paşa’nın, emrindeki diğer komutanların üstün savaş bilgisi ve yetenekleriyle, Kahraman Mehmetçiğin canı pahasına savaştığı bu mücadeleden galip ayrıldılar.

İşte bu savaşlarda vatanı savunma uğruna binlerce şehit ve gazimiz olmuşken, İstanbul’daki Sultan Vahdettin ve onun Kabinesindeki Milletvekilleri, İstanbul’u ele geçiren İngilizlerle aman bir çatışma olmasın, aman onları üzmeyelim kafa yapısıyla hareket ediyor ve Anadolu’nun kurtuluşu için düşmanla kora kor çarpışan M. Kemal Paşa ve onun TBMM Hükümetini isyancı çapulcular olarak dünyaya yayınlıyordu.

Şimdi ise size, hazin bir olaydan bahsedeceğim. Eminim aşağıdaki bölümü okuyunca, sizler de benimle aynı duyguları taşıyacaksınız.

***

Fitne her yanda pusuda bekliyordu. Özellikle İstanbul’da.

Bazı Osmanlı nazırları, din adamları ve siyasetçilerinin üç-dört ay önce kuruluş çalışmalarına başlamış oldukları Anadolu Cemiyeti adlı gizli örgüt faaliyete geçmişti.

Cemiyet kurtuluş savaşı veren Ankara’ya karşı Yunanlılarla işbirliği yapmayı amaçlıyordu. Başkanı eski Şeyhülislamlardan Mustafa Sabri Efendi’ydi. Sarıklarına kadar siyasete batmış olan bu tür din adamları için istiklal, hürriyet gibi kavramların hiçbir önemi yoktu. Onlar için hayati konu, din adamlarının işlevsel olduğu saltanat rejiminin ve din devletinin ne pahasına olursa olsun sürmesiydi.

Cemiyet hazırladığı yazılı öneriyi bugün Yunan Yüksek Komiserliği’ne verdi. Önerinin başlıca maddeleri ise şöyleydi:

Anadolu’yu M. Kemal’in pençesinden ve kuvvetlerinden kurtarmak amacıyla, Yunan işgali altındaki Batı Anadolu’da Padişah adına Batı Anadolu Özerk Hükümeti kurulacak ve Milli Meclis seçimleri yapılacak,

Bu özerk hükümetin başkenti Bursa olacak,

Bu yönetimin başında Hristiyan bir vali bulunacak,

Kurulacak olan gönüllü Anadolu ordusunun talim ve silahlandırılması işinden Yunan Başkomutanı sorumlu olacak, Yunan Başkomutanı gerekli hallerde iyi Türkçe bilen bir miktar Yunan subayını Anadolu ordusuna katacak,

Özerk hükümet adliye, polis ve öteki idare kollarıyla ilgili kurumlar kuracaktı.

Cemiyet Trakya’yı da Yunanistan’a veriyordu.

Anadolu Cemiyeti’nin bütün üyelerinin Bursa’da toplanması için gerekli giderleri karşılamak üzere Yunan Hükümeti, Cemiyet İdare Heyetine 100.000 Türk Lirası verecek, bu paranın sarf edilen bölümü, Anadolu Milli Meclisi açılır açılmaz, yeni belediye vergilerinden toplanacak parayla hemen geri verilecekti.

Bu yazılı başvuru, Yunanistan Yüksek Komiseri tarafından bir torpidoyla hemen Atina’ya, Dışişleri Bakanlığına gönderildi.

***

Gunaris birkaç bakanla durumu değerlendiriyordu. Baltazis Anadolu Cemiyeti’nin önerisini özetledi.

Güldüler.

Gunaris, “Bu hain Türklere ihtiyacımız yok…”dedi.

***

Türk ordusunun bağımsızlık savaşını kazandığı 1922'de, Mustafa Sabri Efendi haini, ailesini alarak İngilizlerin temin ettiği bir yük gemisiyle Mısır’a gitti.

Sonra Yunanistan'a sığındı. Burada oğlu İbrahim ile birlikte 'Yarın' ve 'Peyamı-ı İslam' gazetelerini çıkardı. İtalyan gazetelerinde yer alan bir bildirisinde Türklere 'Müslüman barbarlar' diyordu.

Cumhuriyet Hükümetinin çıkardığı bir kanunla vatandaşlıktan çıkarıldı.