Bu yazının amacı kimseyi germek veya övmek değil, bunu baştan söyleyelim. Farkında mısınız? Her şeyi devletten bekler olduk. Çiftçiye destek, köylüye destek, işçiye memura destek, sanayiciye destek, daha, daha her şeye destek… E bu güzel diyeceksiniz evet, güzel devletin vatandaşının yanında olması çok güzel ama devlette de bir gün destekleyecek güç kalmazsa işte o zaman çok ama çok kötü. Devlet baba güçlü olmalı, devlet asil görevlerini yapmalı, hükümetler devlet düzenini bozacak yanlış şeyler yapmamalı, eğer yaptıkları devletin gücüne zarar veriyorsa hemen o yapılanlardan vaz geçilmeli.

Şu gerçeği asla unutmamak lazım her şeyi devletten beklemek. Toplum olarak hiçbir şey yapmadan, bir çaba harcamadan ve sadece devletin eline bakan bir toplum ezilmeye mahkûmdur. Devletten destek görmeyince de, devletini yerden yere vuran bu ülkede yaşanmaz diyen bir toplum yaygaracı bir toplum olmak demektir. Devlet baba imajından kurtulur muyuz bilmem ama bu alışkanlığın tedavisinin olmadığını biliyorum. Devlet baba imajı hep devlet bizi gözetsin Nimetlerinden bizi de nemalandırsın. “Şefkatli Devlet” veya “Fakir fukaranın babası Devlet ”kulağa hoş gelen tanımlar bunlar. Kulağa hoş gelmesine geliyor da ama gün geçtikçe devletten istekler ulaşılmaz boyuta gelecek devlet bunları karşılamayıncaya sızlanmalar bağırtılar çağırtılar başlayacak. Adımın Hüdaverdi Yavaş olduğu kadar eminim ne yazık ki. Devlet baba kendi yarattığı canavara teslim olmak üzere.

Dünyada da devletlerdeki mantık şu önce üret, yetmezse devlet yanında bizde ise yaşasın devlet baba, yan gel yat Osman mantığı bir an evvel bu alışkanlıklarda kurtulma zamanı. Üstüne üstlük devletten destek bekleyen fakir kesim olsa sadece eyvallah diyeceğim de ünlü şirketler zengin iş adamları da devletten nemalanıp servetlerine servet katmanın derdinde fakir fukaradan daha çok devlet babacı olmaları üzüyor beni.

Ünlü bir güzel söz var; Ülkem bana ne yaptı diye sormak yerine, ben ülkeme ne yapabilirim sorusunu sorabildiğimizde işte o zaman devlet devlet olur, hem de çok güçlü bir devlet…

Yoksa destekleme şu kadar maaş farkı bu kadar bayram harçlığı şu kadar deyip hesap yapan matematikçi bir toplum oluruz.

Yani özün sözü şu; savurgan bir milletiz, en iyi telefonlar en iyi giysiler, en lüks arabalar, fıstık gibi evler…

Yetmeyince devlet baba… Bilir misiniz bir topluma kriz nasıl gelir? En basitinden bir evde savurganlık varsa gelirler yetmez. Bir ülkede üretim yok ise tüketim çoksa devlet baba bile yetmez.

Üreten ve savurgan olmayan bir toplum olmak dileğiyle…

Hoş kalın dost kalın vekilsiz kalmayın.

En kısa zamanda il ol Polatlı…