Ekonomik anlamda esnaflarımızın yaşadığı sıkıntılar pandemi döneminin ilk yılına göre daha hafiflemiş durumda.

Ancak halı hazırda kaybedilen kazançların yerine konması ve borçların ödenmesi prim yada diğerleri anlamında halen toparlama evresindeyiz.

Yerel esnaf vurgusu da burada öne çıkıyor.

Yaşadığımız şehirde kendi insanımızı tercih etmemiz harcadığımız paranın yine şehrimizde kalması ve o esnafında diğer esnafta parasını harcıyor olması ile döngü misali yine bizde kalması anlamına gelir.

Çarşıda pazarda yerel esnafı tercih etmek aynı zamanda esnafımızın ayakta durmasını sağlamanın yanında kazanmasına bağlı olarak rekabet gücünün de artmasına vesile olur.

Bu sayede piyasa fiyat dengesi anlamında ürünlerin de daha ucuza alınabilmesi sağlanır.

Yerel esnaf bizim tam da kendimizin aynasıdır.

Yaşadığımız şehirdeki tüm esnaflar ya bizim komşumuz ya akrabamız yada dostumuzdur.

Biz önce ailemizi tercih etmeliyiz ki, aile bireylerimiz ne kadar iyi olursa biz de o kadar iyi hisseder ve iyi oluruz.

Burada aile kelimesini yaşadığımız şehir adına kullanıyorum.

Aynı şehirde aynı havayı soluyan aynı caddeyi sokağı paylaşan bizler aynı kaderi yaşıyoruz çünkü

Her birimiz şehre ait birer değeriz.

Şehrin gelişmesinden tutunda tüm sosyal yada ekonomik anlamda her şeyden birlikte sorumluyuz.

Yerel esnaftan alışveriş yapmanın en keyifli yanlarından biri de sohbetlerin muhabbetlerin daha da derin hale gelmesidir.

İnsan olarak birbirimizden bağımızın kopmaması gerek.

Kentimizden aslında hepimiz birer birey olarak sorumluyuz.

Cenazenizde sağınızda yada solunuzda bu şehrin esnafının sizinle hüznü paylaştığını görürsünüz.

Düğününüzde yada en sevinçli zamanınızda da etrafınızda bu insanlar sevincinize ortak olup büyümesine katkı sağlar.

Bu şehirde bana inanın mahallemizde yada çarşı esnafında paranız olmasa bile "sonra verirsin" diyebilen yüzlerce esnaf vardır.

Peki yerel olmayan bir esnaftan bunu duymanız mümkün mü?

İşte size cevap!