Büyük umutlarla, büyük bir heyecanla temeli atılmıştı.

Huzurevini oluşturan, kuranların bir çoğu Rahmet-i Rahmana kavuştu.

Bu oluşumda kimler yoktu ki.

Belediye Başkanı, Meclis Üyeleri, Siyasi Partiler, STK Başkanları ve Polatlı halkı hep bir aradalardı.

O yıllarda insanlar birbirine inanıp, güvenir ve hizmet noktasında ortayı bulup, birlikte yol arkadaşlığı yapıyorlardı.

Polatlı o günlerde daha mı güzeldi?

EVET.

Maliyet yükünün altından kalkamayan Huzurevi sonunda kapandı.

Belediye, siyasiler, STK başkanları böylece büyük bir yükten kurtuldular.

Hepsinin gözü aydın.

Polatlı’ya hizmet için seçilenlere sormak lazım siz hakikaten neye hizmet ediyorsunuz.

Bir tek büyükşehirimiz var.

Koşarak geldiler. Biz yaparız, biz ederiz, biz sahipleniriz diye birkaç söylemde bulundular. Geldikleri gibi gittiler. Bir daha arkalarına bakmadılar.

Kime ne söyleyeyim!

Kime ne yazayım!

Boşver bu iş sana mı kaldı.

Herkes hayatından, yaşamından mutlu.

Herkes oturduğu koltuğun hakkını fazlasıyla veriyor.