DÜNYA BABALAR GÜNÜ 19 HAZİRAN 2022

“Cennet anaların ayağı altındadır” gibi çok anlamlı bir atasözüyle haklı bir “kutsallık” değeri kazandırılan anaların ve o duyguyu yaşam boyu ruhunda hisseden tüm kadınların tabii ki kadim toplumumuzda doğal önceliği vardır. Saygı duyulmalıdır.

Gelelim “baba” kavramının içeriğine: Benim için bu kavram, ortasından bıçakla yarılan bir elma gibi; bir yarısı kadınsa, diğer yarısı da biz erkeklerdir. Yani “Baba” bir yelkenli geminin iki ana direğinden birisidir.

“Baba”lık kavramının ve duygusunun içini doldurabilmek ve ifade edebilmek hem gereklidir, hem de çok önemlidir. Bu konuda sağlıklı kararlar verebilmek için belli bir yaş eşiğini galiba aşmak gerekir. Sanki biraz yaşamın karmaşık ve ağır olan yükünü sırtlamış olmak gibi bir şey olsa gerek.

Dünyanın neresinde olursa olsun evlat her daim candan can bir parçadır. Evlat üzerinde baba tarafından oluşturulan koruyucu kalkan, batı toplumlarında çocuk 18 yaşına gelince kalkar, hâlbuki toplumumuzda baba dünyayı terk edene kadar, gözetleme ve koruma güdüsü asla kaybolmaz, kesintisiz sürer gider.

Ama gerçek babalık sözde değil özdedir. Sokakta koşup düşerek dizinden yaralandığı için gözyaşı döken bir çocuğa hemen yardım edendir baba… Yaralı bir hayvanı alıp veterinere koşturandır baba… Yumruk yumruğa birbirine girmiş çocukları şefkatle ayırıp barıştırandır baba... Velhasıl el uzatandır, yardım edendir, sevendir, merhamet edendir baba.



16 Haziran 2013 tarihinde, İstanbul-Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında 2014’te kaldırıldığı hastanede yaşama veda eden genç fidan Berkin Elvan’a,

11 Ağustos 2017 tarihinde, Trabzon’un Maçka ilçesinde, hain PKK saldırısında evinin önünde acımasızca vurularak şehit edilen genç fidan Eren Bülbül’e,

2 Eylül 2015 tarihinde, içinde bulunduğu sefaletten kurtulmak adına Avrupa’ya kaçak olarak gitmeyi hayal eden fakat başaramayıp Ege Denizi’nin azgın sularında ailesi ile birlikte can verip, cansız bedeni sahile vuran, daha yaşamın ne olup olmadığının bile farkında olamayan 3 yaşındaki Aylan Bebek’e,

Ve nihayet: Ailelerinin yoksulluğu ve yönetenlerin duyarsızlığı nedeniyle, çocukluk evrelerini yaşayamamış, gerekli eğitimden yoksun bırakılmış, sokaklarda dilenen, çöp toplayan ve çoğu zaman yatağına aç giren tüm bahtsız evlatların üzüntüsüne ortak olandır “baba”.

Yoksa çocuğun olmuş veya olmamış, ne fark eder ki…?

Babalar günümüz kutlu olsun.