Kendimizi ne kadar güçlü görürsek görelim bazen birkaç zorluk ile karşılaşabiliyoruz ve bunun sonunda duygusal çöküntü yaşayabiliriz. Çoğu insan kendini tükenmiş, mutsuz, depresif ve hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceği düşüncesine sahiptir. Duygusal çöküntüye girmiş insanlar hayatlarında hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceği hissine kapılmakla birlikte hayatlarında hiçbir şeyden zevk alamama durumuna sahiptirler. Bu hisse streste eklenince baş etmek yorucu olabilir. İş hayatı, aile hayatı, sosyal ilişkilerinde ki iletişimsizlik gittikçe artarak kopukluk noktasına gelebilir. Hayatına dair karar vermede zorluk yaşadığı kadar çevresine karşı ise değersiz hissetme içgüdüsüne girebilir. Kişi duygusal çöküntü nedeniyle bir süre sonra ruhsal ve fiziksel yorgunlukla beraber kendini tükenmiş ve çaresiz hissetmeye başlar. Sürekli bir duygusallık hâkim olup ağlama isteği ile karşı karşıya kalınabilir. Ya da öfkeli ve gergin hissetme durumu ile sonuçlanır.

Duygusal çöküntünün hayatımızda olan olumsuz olaylar olabilir. Yaşanılan sosyal ilişkiler karşısında değersiz ve çaresiz hissetmek, iş hayatından memnun olmamak ile mutsuz olmak, karar vermede zorluk yaşamak, yemek yemek ve uyku düzeninin bozulması nedenler arasında gösterilebilir.

Duygusal çöküntüde olduğumuzu fark edip ve bunun hem kendimiz hem çevremiz açısından zorlaştığını fark etmek olumlu bir durumdur. Bu olumlu durum karşısında ise duygusal çöküntüyü aşmak için kendimize bir zaman tanırız ve bunu aşmak için bu zamanı kendimiz için iyi değerlendirmemiz gerekir. Hayatımızda bir sorun olduğunu fark etmek ve inkâr etme sürecini atlatmak kişinin kendine yaptığı en büyük iyilik olur. Sosyal ilişkileri kuvvetlendirerek hem arkadaşlara vakit ayırmak hem de bireyin kendine vakit ayırması çöküntüden kurtulması için yararlı bir durum olacaktır. Uyumanın hem fiziksel hem zihinsel yorgunluğu vücuttan atması gibi yararı vardır. Kişinin kendini dinlemeye başlaması ve çevresinde kendisine iyi gelen insanları bulundurması faydalıdır. Egzersiz yaparak bunları günlük hobi haline getirmeleri karşısında kendilerine ne kadar büyük iyilik yaptıklarını fark edeceklerdir. Hayatların da kendilerine karşı olumlu dönüşler alacaklardır.

'