Ankara Büyükşehir Belediyesi, kent merkezinde ve çevre ilçelerde tescillenmiş tarihi yapı, çeşme, türbe ve camileri gün yüzüne çıkarmak için çalışmalarına devam ediyor. Başkentin dört bir yanında tarihi eserlerin kent turizmine kazandırılması amacıyla restorasyon çalışmaları gerçekleştiriliyor.

700 YILLIK BİR ESER KORUNDU

Kamu kurumlarına kreş zorunluluğu geliyor
Kamu kurumlarına kreş zorunluluğu geliyor
İçeriği Görüntüle

Kalecik Yalım Mahallesi’nde bulunan Yalım Camisi’nin restorasyon çalışmaları büyük bir titizlikle tamamlandı. Caminin duvarlarına hidrolik kireç enjeksiyon ile güçlendirme yapıldı, taş yüzeyler temizlendi, ahşap hatırları ve sütunlara yerinde koruma uygulandı. Ahşap taşıyıcılar temizlenerek özgün dokusu ve rengi ortaya çıkarıldı. Çatı-tavan kaplaması üstüne ısı yalıtımı yapıldı, tretuar kenarları andezit bordürlerle döşendi, kapı ve camlar birinci sınıf çam kereste malzemesiyle yenilendi. Elektrik ve mekanik imalatları yapıldı ve teknolojiye uygun ısıtma sistemi de monte edilerek, caminin 700 yıllık tarihi dokusu korunmuş oldu.

ÖZGÜR MİMARİSİNE DOKUNMADIK

ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, Kalecik ilçesinin tarihsel geçmişinden dolayı pek çok yapıyı bünyesinde barındırdığını belirtti. Ödemiş, "Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak 2019'dan bu yana sadece Kalecik’te değil, Ankara'nın tüm ilçelerinde 27 adet tescilli cami, türbe, çeşme, sivil mimari yapıların olduğu eserlerin proje ve uygulama çalışmalarını gerçekleştirdik" dedi.

Yalım Camisi’nin restorasyon çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Ödemiş, daha önce Kazancı Baba Türbesi'nin restorasyonunu da gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Yalım Camisi projesinin koruma kurulunca onaylandıktan sonra Eylül 2024'te yer teslimi yapıldığını ve şimdi ibadete açıldığını söyledi. Caminin Vakıflar raporlarında 700 yıllık bir geçmişe sahip olduğu geçse de, restorasyon sırasında caminin üzerindeki mermer kitabedeki 17. yüzyılın esas alındığını belirtti. Ödemiş, "Ankara ve ilçelerinde görmüş olduğumuz klasik cami tiplerinin kendine has bir örneği bu da. Dikdörtgene yakın bir kare cami, moloz taşlar ve ahşap hatırlarla desteklenmiş. Tavana kadar kalem işi bezemeler var. Her zaman restorasyonda yaptığımız gibi bu çalışmada da özgün mimarisine dokunmadık. Minimum müdahale yaptık ki tarihsel geçmişini günümüzde de korusun diye. Köyde de şu anda yerleşik nüfus var. Cami ihtiyacı da vardı. Burayı restore ederek önemli bir eksiği de yerine getirdiğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi