Polatlı’nın ilk umre kafilesi dün okunan mevlid ile dualar eşliğinde Polatlı’dan yola çıktı. Askeriye Camiinden yola çıkan kafilede 41 kişi umreye gitti. Umreye giden 41 vatandaşa Askeriye Camii İmam Hatibi Hikmet Boza refakat etti. Umreye giden vatandaşların ailelerinin de yer aldığı mevlidde duygusal anlar yaşandı.



CİHANGERİ: MEVLAM YOLLARINI AÇIK EYLESİN

Mevlid sonrası konuşan Polatlı İlçe Müftüsü Hayri Cihangeri şunları söyledi; “İlçemizden Müftülüğümüz, Diyanet İşleri Başkanlığımız muhabbetiyle ilk kafilemizi, kurumumuzu, ilk temsilcilerimizi inşallah yolcu ediyoruz. Mevlam yollarını açık eylesin. İbadetlerini kabul eylesin. İnşallah o gittikleri gördükleri yerde bizim gözümüzle de baksınlar. Bizim kulağımızla da dinlesinler. Bizim gönlümüzle de hissetmeye çalışsınlar inşallah. Zira bizde gönüllerimizi onlarla beraber oraya gönderiyoruz. Gönüllerimiz orada inşallah. Surre alayı vardı Osmanlı Döneminde her sene hac mevsiminde İstanbul’dan Haydarpaşa limanından hacılara kullanmak üzere, hacılara harcanmak üzere sadakalar verirlerdi ve bu develer dolusu para olmuştur ve Dünya’nın en fazla madeni para sirkülasyonu yapıldığı işti şuan tarih boyunca. Develer yüküyle paralar gidermiş. Oradaki hacılara hizmet edilsin diye. Bunu bizim dedelerimiz yapmışlar. Hac ve umre yolcuları uğurlamaları bu manada bizim için çok kıymetlidir ve bugün de bunun için toplandık inşallah. Tabi hac zor bir iş, daha da zorlaştı. İki buçuk milyon insandan fazla sırada bekleyen insan var. Her sene kura çekiliyor. Kura da çıkanlar gidebiliyorlar. Kura da adaletli bir şekilde, diyelim ki bu sene kaydolmuşsa birle çarpılıyor. Bir sefer kurada çıkıyor. İkinci sene bunu ikiyle çarparak, dört sefer kurası çekiliyor. Onuncu sene de ise bunu onla çarparak yani yüz kere kere kura çekiliyor o kişiyle ilgili ve onun arasından çıkanlar gidiyor.



Bugün sırayla kayıt olan birisine yüz on sene sonra sıra geliyormuş. Yani bu tüm Dünya’da böyle. Ülkemizdeki sistemde bu. İki buçuk milyon insanı gönderme imkanımız yok. Keşke olsa. Ama kaç kişi gidiyor. Geçen sene otuz yedi bin kişi gitti. Bu sene inşallah binde bir oranı her ülkeden Suudi Arabistan devleti her ülkenin nüfusuna göre bin kişide bir kişiyi alabiliyor. Bizim nüfusumuz ne kadar seksen dört milyon değil mi şu anda. Seksen dört kişi alabiliyoruz Türkiye’den. Bu şekilde rakam belirleniyor, bu rakamda müracaat edenler arasındaki çekilen kurayla belirleniyor. Ama Umre yolu açık, herkese açık. Çok değişik alternatiflerle, imkanlarla herkesin maddi durumuna göre alternatifler sunarak hatta Kudüs bağlantıları ile seferler düzenlenerek bu Umre seyahatleri çeşitlendiriliyor. İnşallah bu böyle devam edecek. Kabe aynı Kabe, ravza aynı ravza ama tabiki haccın yerini tutması mümkün mü değil. Hac farzdır. Haccın anlamı ve boyutu çok daha farklıdır. Ama en azından o havayı teneffüs etmek, orada ki Kabe’nin etrafında pervane olmak doyulmaz bir hazdır.”