Uluslararası Şifalı Su Kaynakları Araştırma Merkezi’nin 30 farklı ülkede yürüttüğü çalışmalar ve İstanbul Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. M. Zeki Karagülle öncülüğünde yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, Haymana termal suyu "Dünyanın en iyi termal suyu" unvanını aldı. Sağlık turizmi açısından büyük bir potansiyel taşıyan Haymana termal suyu, 44 derece sıcaklıkta ve kaynağından çıktığı haliyle doğrudan tesislere ulaşıyor. Bu özelliğiyle hem yerli hem de yabancı sağlık turistlerinin ilgisini çeken Haymana kaplıcaları, doğal tedavi merkezi olarak vatandaşlara hizmet veriyor. Uzmanlar tarafından yapılan analizlerde, Haymana termal suyunun içerdiği minerallerin çeşitli romatizmal rahatsızlıklardan cilt hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununa iyi geldiği belirlendi. Kimyasal işleme uğramadan kullanılan bu doğal kaynak, vücudu dinlendirici ve iyileştirici etkisiyle de biliniyor.
HAYMANA'NIN ŞİFALI SUYU KADINLARIN EMEĞİYLE SABUNA DÖNÜŞÜYOR
Türkiye’nin sağlık turizmi açısından önemli merkezlerinden biri olan Haymana’da, kadınlar termal suyun şifasını sabunlara taşıdı. Yaklaşık 3 ay önce kurulan ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Hayme Analar Kadın Kooperatifi, Haymana’nın doğal kaynaklarını kullanarak tamamen el yapımı sabun üretimine başladı. Kooperatifin en dikkat çeken ürünü, Haymana’nın dünyaca ünlü termal hamam suyundan üretilen sabunlar oldu. Kadınlar, bu suyun egzama başta olmak üzere çeşitli cilt rahatsızlıklarına iyi geldiğini gözlemleyince sabun üretimi fikrini hayata geçirdi. Hayme Analar Kadın Kooperatifi Başkanı Lale Hanım Albay, üretim sürecinin tamamen kendilerine ait olduğunu belirterek, termal suyun cilt rahatsızlıklarına olan etkisini bizzat kendi çocukları üzerinde denediklerini ve olumlu sonuçlar aldıklarını ifade etti.
EFSANEDEN DOĞAN ŞİFA
Kooperatifin sabun üretme fikri, Haymana’nın kuruluşuna dair anlatılan eski bir kıssadan ilham alındı. Anlatılanlara göre, annesi vefat eden küçük bir kız çocuğu, babası tarafından Haymana’nın kurak bir bölgesine bırakılır. Yalnız kalan çocuğa Allah tarafından termal bir kaynaktan su gönderilir ve bu su onun yaralarına şifa olur. Bu efsane, Haymana’daki “Hayme Analar” türbesiyle de yaşatılmaya devam ediyor.
DENEDİLER VE OLUMLU SONUÇ ALDILAR
Haymana’nın termal su kaynaklarından ilham alan Hayme Analar Kadın Kooperatifi özellikle egzamalı çocuklar için doğal sabun üretimine başladı. Kooperatif üyeleri, ilk olarak kendi çocuklarında denedikleri bu sabunlarla olumlu sonuçlar alınca, ürünlerini geliştirme ve satışa sunma kararı aldı. Kooperatif üyeleri, “Özellikle 0-5 yaş arasındaki çocuklarda ve hatta doğumdan itibaren egzama görülen bebeklerde hamam suyunun şifa etkisini gözlemledik. Günde bir bardak krem sürmemize rağmen geçmeyen kuruluk, hamam suyundan yapılan sabunla ciddi oranda azaldı. Kabuklanmalar gitti, lekeler hafifledi, kanamalar durdu. Bu şifanın vesilesi hamam suyu oldu” dedi.
DOĞALLIKTAN VAZGEÇMEDEN ÇEŞİTLENDİRDİLER
Hayme Analar Kadın Kooperatifi, sadece hamam suyuyla sınırlı kalmayarak ürün çeşitliliğini genişletti. Gençler için keçi sütlü sabun geliştirdiklerini belirten Albay, bu sabunun saçlara doğal bir parlaklık ve ferah bir koku verdiğini ifade etti. Aynı zamanda gül sulu sabun, geleneksel yöntemlerle hazırlanmış zeytinyağlı sabun ve Haymana’nın kükürt bazlı termal suyundan ayrıştırılarak yapılan kükürtlü sabun da üretim portföylerinde yer alıyor.
Özellikle kükürtlü sabunun kuru, lekeli ve hassas ciltler için öneren Albay, haftada iki gün düzenli kullanımda olumlu etkiler görülebileceğini vurguladı. Albay, "Belediyeye ait hamamlarımızda termal suyu deneyimleyen vatandaşlar, sabunlarımızı kullandıklarında farkı ilk andan itibaren hissediyor" dedi.