Cumhuriyet Halk Partisi’nde uzun yıllar İstanbul İl Başkanı, Genel Sekreter ve İstanbul Milletvekili olan Gürsel Tekin'in partiden istifası gündemde şok etkisi yarattı. Konu hakkında vatandaşlar da kapsamlı araştırmalar yapmaktalar. Peki, Gürsel Tekin neden istifa etti? Gürsel Tekin neden aday gösterilmedi? gibi soruların cevaplarını haberimizde bulabilirsiniz. İşte detaylar... 

Gürsel Tekin neden istifa etti?

Uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) İstanbul İl Başkanı, Genel Sekreter ve İstanbul Milletvekili olarak görev yapan Gürsel Tekin, partisinden ayrıldı. Tekin, CHP içinde yaşanan endişe verici durumlardan dolayı duyduğu üzüntüyü ifade ederek, "Gençlik yıllarımdan beri kalbime kazındığı ilkelerine sadık kalarak hayatımı adadığım Cumhuriyet Halk Partisi'nden, inandığım ve yaşamımı adadığım ilkeler gereği, mevcut durumda çalışmaya devam etme imkanımın olmadığı için büyük bir üzüntüyle istifa ediyorum. İlke ve değerlerim için mücadeleye devam edeceğim" şeklinde konuştu. Tekin'in adı Esenyurt belediye başkanlığı için düşünülüyordu.

Gürsel Tekin

Gürsel Tekin neden aday gösterilmedi? 

Gürsel Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, partisinden istifa ettiğini kamuoyu ile paylaştı. Tekin'in açıklamaları şu şekilde: " Aziz milletime ve yol arkadaşlarıma, Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel ilkeleri tüzük ve programında yer almaktadır. Ne yazık ki geçen zamanda CHP çağdaş uygarlığı hedefleyen, Türkiye’de iktidar olma ve halka hizmet etme amacına sahip Atatürkçü ve sosyal demokrat bir parti kimliğinden uzaklaştırılmış,

Hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı,

Parti içi hemşericilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı,

Partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı,

Türkiye’de iktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu,

Parti hukukunun ve partimiz emekçilerinin haklarının yok sayıldığı, Genel Merkezin kendi açıkladığı kural ve talimatlara bile uymadığı, parti hukukuna ve açıklamalarına güvenerek emek sarf eden insanların emeklerinin gasp edildiği,

İdeoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap – çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür. Partinin her makamında görev alma onuruna erişmiş, her zaman sokakta, halkın içerisinde Türkiye’de iktidar olmak için çalışmış benim için ortaya çıkan bu tablo acı ve üzüntü vericidir. Bu sebeple, Gençlik yıllarımdan beri hayatımı adadığım, ilkelerini kalbime mühürlediğim Cumhuriyet Halk Partisi’nden yine inandığım, uğruna yaşadığım ilkeler bunu emrettiği ve mevcut yapıda çalışma imkanım kalmadığı için büyük bir üzüntüyle istifa ediyorum. Uğruna hayatımı adadığım ilkeler için çalışmaya devam edeceğim. Kamuoyuna saygıyla duyururum.”