İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının 9’uncu dalga operasyonunda Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de aralarında bulunduğu 17 şüpheli tutuklandı. Güney, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırıldı.

Soruşturma kapsamında dikkat çeken bir iddia daha gündeme geldi. Suç örgütü kurucusu olduğu öne sürülen iş insanı Aziz İhsan Aktaş’a yönelik “suikast hazırlığı” nedeniyle gözaltına alınan isimler arasında tanınmış avukatlar ve kamuoyunda bilinen kişilerin de bulunduğu öğrenildi.

Bu kapsamda Selahattin Yılmaz ile avukatlar Cem Duman ve Semra Ilık’ın da aralarında olduğu 10 kişi, “tehdit”, “suç işleme amacıyla örgüt kurma” ve “yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise tutuklanan Selahattin Yılmaz’a sahip çıktı. Bahçeli’nin “ülküdaşım ve dava arkadaşım” ifadeleri, siyasette farklı yorumlara yol açtı.

Kamuoyunda, soruşturmalar nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bahçeli arasında fikir ayrılığı yaşandığı iddiaları gündeme geldi. Bu iddialar, TGRT Haber’de yayınlanan Medya Kritik programında masaya yatırıldı.

Programın konuklarından gazeteci Şamil Tayyar, “Kesinlikle İBB soruşturmasına ilişkin AK Parti ile MHP arasında sorun yok. Eğer sorun olsaydı Cumhurbaşkanımızla Devlet Bey bir araya gelip bu mevzuyu konuşurlardı.” sözleriyle iddiaları reddetti. Tayyar ayrıca Selahattin Yılmaz meselesinin bir krize yol açmayacağını dile getirdi.

Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük de benzer görüşü savundu. Küçük, “Bahçeli ile Erdoğan’ın İBB soruşturmalarında fikir ayrılığı olduğu kanaatinde değilim. BDDK raporunu okudum, korkunç. İddianame çıksın görelim tavrı olmamalı artık. Bir davada rüşvet alan ‘aldım’, veren ‘verdim’ diyorsa suç oluşur.” ifadeleriyle soruşturmaya dikkat çekti.