Türkiye, “Terörsüz Türkiye” projesi kapsamında kritik bir süreçten geçerken, PKK’nın kendini feshetmesi ve sembolik törenle silahların ateşe verilmesiyle başlayan yeni dönem TBMM gündemine taşındı. Bu çerçevede kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarına devam ediyor.
Komisyon, farklı kesimlerin temsilcilerini dinlerken bugün eski TBMM başkanlarını ağırladı. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Heyeti Başkanı ve eski Meclis Başkanı Binali Yıldırım, komisyondaki konuşmasında dikkat çeken mesajlar verdi.
Yıldırım, Anayasa’daki vatandaşlık tanımının yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Vatandaşlık tanımı gözden geçirilmelidir. Etnik kimlik esasına dayalı değil, eşitliğe dayalı bir tanım olmalıdır. Bu değişiklik üniter yapımızı bozacak diye algılanmamalı. Birleştirici ve bütünleştirici adımlar atmalıyız.”
Kalkınma ve yatırımların önündeki en büyük engelin terör olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Kürtler de, Türkler de bu milletin asıl unsurudur. Cumhuriyet nasıl birlikte kurulduysa, bugün de hiçbir vatandaşımız kendini dışlanmış hissetmemelidir” dedi.
Yıldırım’ın bu çıkışı, vatandaşlık tanımına dair ikinci açıklaması oldu. Daha önce Hukuki Araştırmalar Derneği’nin (HUDER) düzenlediği Yeni Anayasa Buluşmaları programında da benzer ifadeler kullanmış, Anayasa’nın 66. maddesindeki “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” ifadesini tartışmaya açmıştı.
Anayasa’nın 66. maddesi, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” hükmünü içeriyor. Bu ifade, cumhuriyet tarihi boyunca en çok tartışılan konular arasında yer almaya devam ediyor.