Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin son grup toplantısında yaptığı açıklamalarla, Türkiye’de yerel yönetim sisteminde köklü bir değişikliğe gidileceğini duyurdu. AKP’nin büyükşehirlerde yaşadığı kayıpların ardından yerel yönetimlerde daha etkin bir rol üstlenme arayışında olduğu dikkat çekerken, Erdoğan’ın “Yeni bir belediye yönetimi statüsüne ihtiyaç vardır” sözleri, reformların kapsamının oldukça geniş olacağının sinyalini verdi.

Yeni dönemde belediyelerin yetki alanları daraltılarak merkezi denetim güçlendirilecek. Özellikle imar, bütçe ve yönetim gibi geniş yetkilere sahip olan belediyelerin, bu alanlardaki karar gücü sınırlanacak. T24’te yer alan habere göre, büyükşehirlerdeki hizmet aksaklıkları ve yönetim zorlukları bu adımın gerekçeleri arasında yer alıyor. Belediyelerin valilikler ve il özel idareleriyle daha uyumlu bir yapıya kavuşturulması hedefleniyor.

Bu dönüşümün en somut adımlarından biri olarak “İl Kalkınma Kurulu” isimli yeni bir yapı oluşturulacak. Kurul, belediyeler ile merkezi hükümet arasındaki koordinasyonu sağlamakla görevli olacak. Özellikle büyükşehirlerin çevre ilçelerinde yaşanan hizmet eksikliklerine çözüm üretmesi beklenen bu yapı, valiliklerin ve il özel idarelerinin etkinliğini artıracak ve yerel hizmetlerin il genelinde daha dengeli dağıtılmasını sağlayacak.

Belediye başkanlarının yetkileri de yeniden tanımlanacak. Erdoğan’ın açıklamalarına göre, Belediye Kanunu’nun 38. maddesi üzerinde yapılacak değişiklikle, başkanların görev alanları sınırlandırılacak. Bu adım, özellikle harcamaların şeffaflaştırılması ve belediye bütçelerinin daha sıkı denetlenmesi amacı taşıyor. Başkanların harcama yetkileri daraltılarak, mali kaynakların öncelik sırasına göre kullanılması sağlanacak.

Yeni sistemin bir diğer önemli ayağını ise denetim mekanizmaları oluşturuyor. Belediyelerin gelir ve giderleri daha yakından izlenecek, mali kaynakların etkin kullanımı için merkezi hükümet tarafından yeni denetim kurulları devreye alınacak. Böylece, yerel yönetimlerin kamu kaynaklarını verimli kullanması teşvik edilecek ve yerel-merkezi iş birliği çerçevesinde uyumlu bir yönetim hedeflenecek.

AK Parti'nin yerel yönetim yapısında yapmayı planladığı bu kapsamlı reform, hem siyasi hem de idari açıdan önemli sonuçlar doğurabilir. Parti, bu hamleyle 2029 yerel seçimlerine daha güçlü bir zeminde hazırlanmayı amaçlarken, söz konusu düzenlemeler yerel demokrasinin işleyişi açısından da yeni bir tartışma başlatabilir. Belediyelerin merkezi denetim altına alınması, etkinlik sağlasa da yerel özerklik bağlamında eleştirileri beraberinde getirebilir.