Türkiye genelinde eğitim emekçilerinin sesi olmayı sürdüren Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalardan Eğitim-İş, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi öncesi taleplerini dile getirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ve Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım gerçekleştirdi.
“MASADA GERÇEK EMEKÇİNİN SESİ OLACAK”
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, açıklamasında Türkiye’deki eğitim sistemini ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i sert sözlerle eleştirdi. Özbay, “Açlık, sefalet, kamu emekçilerinin durumu ortada. Her yıl sahnelenen orta oyununa artık dur diyeceğiz. Bu kez masada, gerçek emekçinin sesi olacak” dedi.
Toplu sözleşme sürecinin yalnızca bir ücret pazarlığı olmadığını vurgulayan Özbay, “Bu süreç, yıllardır emeği görmezden gelinen, sesi bastırılan eğitim emekçilerinin kaderini belirleyecek. Bugün burada sesimizi daha gür duyurmak, taleplerimizi yüksek sesle dile getirmek için toplandık” ifadelerini kullandı.
“MESEM SİSTEMATİK BİR CİNAYETTİR”
Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamasını da sert sözlerle eleştiren Özbay, “Bugün bir çocuğumuzu daha MESEM eliyle kaybettik. Okul sıralarında olması gereken çocuklarımız, Milli Eğitim Bakanlığı eliyle sermayeye teslim ediliyor. Bu bir kaza değil, sistematik bir cinayettir. Bunun sorumlusu, MESEM’i yaratan, çocukları üretim aracı olarak gören anlayıştır” diye konuştu.
İktidarın 23 yıllık eğitim politikalarının eğitimi çökerttiğini savunan Özbay, Milli Eğitim Bakanlığı’nın artık kamu yararına hizmet sunan bir kurum olmaktan çıktığını belirtti. “Bakanlık, siyasi iktidarın kendisini yeniden üretmek için kullandığı bir uygulama sahasına dönüşmüştür” dedi.
"BU KEZ OYUNU BOZACAĞIZ”
Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise yaptığı konuşmada eğitim sistemindeki çöküşe dikkat çekerek, “Bir ülkede eğitimi geri bırakırsanız, öğretmenine değer vermezseniz, o ülkeyi çağ dışı ülkeler sıralamasının en altına doğru itersiniz” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, toplu sözleşme masasındaki mevcut düzeni de eleştirerek, “7 dönemdir aynı senaryo oynanıyor. Emekçiler kaybediyor, hükümet kazanıyor. Bu kez o masada Birleşik Kamu-İş olarak biz varız. Oynanan oyunun tekrarına asla izin vermeyeceğiz. Bu kez oyunu bozacağız. TÜİK'in sahte verileriyle kamu emekçisinin hakkının gasp edilmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi.
“NE SÖZ VERDİYSEK YERİNE GETİRECEĞİZ”
Yıldırım, “Masadaki üçüncü büyük konfederasyon olarak, çalışanlara ne söz verdiysek yerine getireceğiz. Birleşik Kamu-İş yetkili olana kadar, emeğin hak mücadelesini büyüterek sürdüreceğiz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.