İYİ Parti Polatlı İlçe Başkanı Muharrem Durukan ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Ekonomiden, çiftçinin durumuna mülteci sorunundan Süleyman Soylu ve Ümit Özdağ arasında yaşananlara kadar birçok konuya değinen Türkiye’nin hızla fakirleştiğini dile getiren Durukan, “Önümüzde ağır bir yoksulluk tablosu var” dedi. İktidarın mülteciler ile ilgili eleştirilere tahammül etmediğini belirten Durukan, “Türkiye gümbür gümbür istilaya uğruyor” ifadelerini kullandı.

ENFLASYON CAN YAKIYOR

İYİ Parti Polatlı İlçe Başkanı Muharrem Durukan açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Bayramımızı bile karamsar geçirdik. Gülmeyi unuttuk. Halk yorgun. Yaşam enerjimizi çaldılar. İki yıkıcı sorunumuz var. 1 Ekonomi 2 istilaya dönüşen kaçak mülteci meselesi. Ekonomi çok kötü. Marketlerde temel gıdaya 1 yılda yüzde 342 ye varan zam geldi. TÜİK in açıkladığı yüzde 69,97 enflasyon ENAG rakamlarıyla yüzde 156 oldu. Emekli ve çalışan a ocakta verilen yüzde 7.5 zam iki ayda buhar oldu. Enflasyon farkı artık aylık ödenmeli. Temmuzda asgari ücretle birlikte toplu sözleşmelere de enflasyonun üstünde ilave zam yapılmalı. Alım gücü hızla düşen ücretlere zam yapılmalı. Asgari ücret belirleme komisyonu Temmuz da toplanmalı. Asgari ücret belirleme komisyonunun yapısı değişmeli. Hükümet ağırlıklı üyelerden oluşan asgari ücret belirleme komisyonu antidemokratiktir. Enflasyon can yakıyor. Türkiye hızla fakirleşiyor. Ağırlaşan ekonomik krizin faturasını beslenme barınma ısınma sorunları ile dağ gibi büyüyen borçlar altında ezilen halk ödedi. Önümüzde ağır bir yoksulluk tablosu var. Aile ve sosyal hizmetler bakanının soru önergesine verdiği yanıt ülkedeki yoksulluğu gözler önüne serdi. 5.9 milyon hanenin düzenli sürekli yardımlardan yararlandırdığını bildirdi. 4 kişilik ailenin açlık sınırı asgari ücretin 200 TL üstüne çıkarak 4 bin 453 TL ye ulaştı. Yoksulluk sınırı ise 15 bin 405 TL oldu. Türkiye çocuk doğum oranı cumhuriyet tarihinin en düşük noktasında. Çiftler çocuk yapamaz hale geldi. Bekarlar ise düğün ve evlilik yapmakta zorlanıyor. Halk açlık fakirlik sınırının altında yaşam savaşı verirken AKP’lilerin lüks iftarları ramazana damgasını vurdu. Bu şatafat sosyal medyada “YİYİN” etiketiyle olay oldu. Biz bayram soframızı 5 yıldızlı otellerde değil parkta açık havada kurduk. Sayın Genel Başkanımız dar gelirlilerin geçim sıkıntısına dikkat çekerek toplumun her kesiminden partililerimizle bayram sofrasına oturdu. 2021 yılında 4 milyona yakın abonenin elektriği kesilmiş. Erdoğan’ın elimizdekilere şükredeceğiz sözlerinin ardından Diyanet camilerde şükür hutbesi okuttu. Hutbede “Bize yakışan şükürdür, Şükrün nimetleri arttırdığını unutmayalım” denildi.”

ÇİFTÇİ BORCU BORÇLA KAPATIYOR

“Türkiye’deki tarım ve çiftçinin hali İngiliz Financal Times gazetesinde yer buldu. Türkiye’de çiftçiler artan maliyetler ve borçlarla mücadele ediyor; başlıklı haberde Financal Times Türkiye’de çiftçinin zorluk içinde olduğunu vurguladı. Haberde tarımda hızla artan maliyetlerin Türkiye’nin yükselen enflasyonunda da belirleyici olduğu ifade edildi. Çiftçi borcu borçla kapatıyor. Borcunu kapatamayanlar takibe giriyor. Bunun sonu çiftçinin toprağına bankalarca el konulması. Sayın Genel başkanımız “yatırımları sarayın oligarklarını zengin etmek için değil , milletimizin ihtiyaçlarını gidermek için yapacağız” dedi. Ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcımız sayın Ümit Özlale “Gelir eşitsizliğinin temelinde fırsat eşitsizliği var Bu nedenler özellikle gençler ve çocukların yaşamlarının her aşamasında sosyal devleti yanlarında hissedecekleri bir kalkınma anlayışını benimsiyoruz. Fakirden aldığını zengine veren kur korumalı mevduat tabuta çakılan son çividir” dedi.”

TÜRKİYE OECD’DE ÇOCUK YOKSULLUĞUNDA İLK SIRADA

“Türkiye OECD’de çocuk yoksulluğunda ilk sırada. Okula aç giden çocuk sayısı gün geçtikçe artıyor. Acil ücretsiz okul beslenme programı çağrısı yapılıyor. Türkiye’de bugün 5 çocuktan biri derin yoksulluk yaşıyor. Yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamıyor. Bu noktada yapılacak en acil eylemin bir an önce okullarda kamunun öğle yemeği hizmeti sunması olduğu belirtiliyor. Yeterli gıdaya ulaşamayan milyonlarca çocuk bu sayede günde bir defa yeterli besin almalı. Yetersiz beslenme beyin hücrelerinin gelişimini ve büyümeyi durduruyor. Açlık çeken çocukların okula odaklanması mümkün olmuyor. Fiyatlardaki belirsizlik ve yüksek enflasyon nedeniyle binlerce ihale iptal edildi.”

BİR YILDA 70 MİLYAR LİRALIK İHALE KAPALI KAPILAR ARDINDA VERİLDİ

“Aşırı yükselen inşaat maliyetleri yüzünden kamuda aldıkları işleri bitirmekte zorlanan iflas riski yaşayan kamu müteahhitleri yeni açılan ihalelere temkinli yaklaşıyor. Yeni açılan ihalelere firmalar çok yüksek fiyatlar veriyorlar. YİD modeliyle yapılan projeler millete kazık olarak dönüyor. YİD modeliyle 3 köprü 1 tünel 4 otoyol yapıldı. Toplam 22.2 milyar dolar harcandı. Ama işletmecilere bunun üç katı ödenecek. Bir yılda 70 milyar liralık ihale kapalı kapılar ardında verildi. Oysa pazarlık usulü ile ihale doğal afetler salgın hastalıklar gibi acil durumlarda kullanılması gerekiyor. Sayıştay bu uygulamanın yasaya aykırı olduğunu belirtiyor.”

TÜRKİYE GÜMBÜR GÜMBÜR İSTİLAYA UĞRUYOR

“Türkiye 8 milyon Suriyeli 1.5 milyon Afgan 300 bin Pakistanlı 200 bin Ermeni toplam 10 milyon mülteci besliyor. İçişleri bakanı soylu mülteciler için yapılan 60 bin evin anahtar teslim töreninde Cerablus Azez EL bab Resulayn ve Tel abyad da 1 milyon Suriyeliye ev yapılacağını duyurdu. Şu ana kadar 200 bin Suriyeliye vatandaşlık verildi. İktidar mülteciler ile ilgili eleştirilere tahammül edemiyor. Baskıyla susturmaya çalışıyor. Son olarak mülteci tehlikesini kısa filmle anlatan Hande Karacasu’yu gece yarısı gözaltına aldılar. Sessiz istila değil gümbür gümbür istila bu. Türkiye gümbür gümbür istilaya uğruyor.”

ÇARE SANDIK

“Soylu ve Özdağ arasındaki seviyesiz küfürlü bir siyasettir. Hayvandan aşağı soros çocuğu ve korkak, gibi sözler siyaset dili olamaz. Muhalefet Psikolojik üstünlüğü ele geçirmiştir. İktidar muhalefetin gündem yaratma kapasitesine artık ayak uyduramıyor. Çare sandık. Sandık derhal gelmeli. Bu iktidar gitmeli. Zam ve zulüm dönemi bitmeli. Halk AKP’ye verdiği emaneti almak için gün sayıyor. 2023 seçimi evini geçindiremeyenlerin, fakirlerin, yoksulların, açlık sınırının altında yaşayanların, işsizlerin, faturasını ödeyemeyenlerin seçimi olacak. Bugün sandık kurulsa Erdoğan kazanamayacağını biliyor. O yüzden sandık bugün gelmiyor. Yarın ise daha büyük kaybedecekler. İş uzadıkça AKP’nin erimesi hızlanıyor. Tek üzüldüğümüz Türkiye vakit kaybediyor. Muhalefet olarak 200 bin sandıkta milli iradeyi korumak için Kalkan gibi duracağız. Oy hırsızlığına müsaade etmeyeceğiz.”