Giderek daha yorgun ve gergin bir toplum haline geldik.

Toplumsal yorgunluk belirtileri, gerginlikler, sosyal yaşamlar arasındaki uçurumlar, ekonomik sıkıntı gibi pek çok sebeple sinir uçlarımız son

haddine geldi.

Elbette bunun tüm sorumlusu siyaset yada izlenen politikalar değil.

Ancak ana sorun elbette siyasi mekanizmalar.

Şu sıralar sokakta herkesten duyduğum ortak görüş “Yahu biz dibe

vurmalıyız. ancak öyle ayağa kakabiliriz” şeklinde.

Bu son derece tehlikeli ama içinde doğruluk payı olan bir söylem.

Bir asır önce küllerinden doğan millet, atalarından gelen devlet olma

tecrübesi, güçlü bağlar ve korkusuz bir vatan sevgisinin beslediği

heyecanla Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.

Ekonomik darlıksa, Kurtuluş Savaşı sırasında yiyecek bulmak, ayağının

çarıkla sarılması, yamalı kıyafetler gibi onlarca günümüzde asla göremeyeceğimiz imkansızlıkları sayabiliriz.

Devletin kasasında tek kuruşun olmadığı bir dönemden, önce ayağa kalktık, sonra orta seviyeye ulaştık sonra da günümüze ulaştık.

Tüm o duygusal, fiziki, siyasi yada toplumsal eksiklikleri vatan etrafında toplanan insanlar aşması başardı.

Tarihimizin kahramanlıklarla, fedakarlıklarla dolu olduğu bir maziye rağmen, geldiğimiz çağda, her gün en az 20 tane cinayet ve diğer toplumsal cinneti, hastalığı barındıran olay izliyoruz haber bültenlerinde.

Bizi bu kadar gergin hale getiren şey ne?

Bireysel yada toplumsal cinneti açığa çıkaran sebep ne olabilir?

Devletin tüm bu olayları bir araya getirerek ciddi bir bilimsel çalışmayı başlatması gerekiyor.

Toplumun sinir uçlarının gerildiği bir noktada olduğumuz bu süreçte, bu gerilmenin sebebi, sonuçları, etkileri ve diğer tüm faktörler masaya yatırılarak toplumsal güvenliğimiz sağlanmalı.

Çünkü sokakta, çarşıda pazarda herkes birbirine öteki gibi bakıyor, bir şey sormaya kalktığınızda yada size sorulduğunda temkinli, endişeli ve tetikte bekleyen bir haldeyiz.

Ekonomik sorunlar aşılır, kriz dönemleri omuz omuza verilerek (ki verdik 2 yıl önce) aşılır ancak toplumsal rahatsızlıklar, gerginlikleri aşmak zordur.

Devletin bu konuya en kısa sürede el koyması gerekiyor!