Rum Ortodoks cemaatine hizmet vermiş olan ve Meryem Ana’ya adanan Panaya Kilisesi'nin ilk inşa tarihi kesin olmamakla birlikte, 1793 yılına ait kayıtlarda adı geçiyor. 1821 Yunan İsyanı sırasında hasar gören yapı, 1834 civarında yeniden inşa edilmiş, 1865’te eklenen çan kulesiyle daha da görkemli bir hâle gelmişti.
Neoklasik tarzda, pembe renkli taşlarla inşa edilen kilise; sütunları, kubbeleri ve bazilika planıyla dikkat çeken mimari özellikler taşıyordu. Ancak 1944 yılındaki depremde ağır hasar gören yapı, 1954'te tamamen yıkıldı. O tarihten bu yana ise kaderine terk edildi.
OTOPARK OLARAK KULLANILIYOR!
Bugün ise Cunda Adası'nın ortasında, tarihi bir yapı olmaktan çok, utanç verici bir şekilde adaya gelen ziyaretçiler tarafından otopark alanı olarak kullanılıyor.
Etrafındaki duvar kalıntıları ve çökük yapısıyla yalnızca geçmişin izlerini taşıyan Panaya, ziyaretçilerin araçlarıyla dolup taşıyor.
RESTORE EDİLMEYİ BEKLİYOR
Cunda Adası'nın en önemli tarihi yapılarından biri olan Panaya Kilisesi, restore edilerek turizme kazandırılmayı bekliyor. Yetkililerden, bu değerli mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için acil önlemler alınması bekleniyor.