Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 17.30’da başlayan kabine toplantısı sona erdi. Toplantıda ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine yönelik adımlar, İsrail’in Suriye’ye dönük saldırıları ve ekonomi konuları ele alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantının sona ermesinin ardından kameralar karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.
“BİZ ASLA SİYASİ İKBAL PEŞİNDE DEĞİLİZ”
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:
"Milletimizin sorunlarına çözüm üretme irademiz ilk günkü gibi iridir güçlüdür. Türkiye'nin itibarını artırmak, Türkiye yüzyılını suhuletle ulaştırmak, bölücü terör gibi ülkemizi yarım asırlık prangalarından kurtarmak için çok boyutlu bir çaba içindeyiz. Riske girilmesi gerekiyorsa ediyoruz, kuvvet kullanılması gerekiyorsa ediyoruz. Konuşulması görüşülmesi gerekiyorsa onu da yapıyoruz. Biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Biz milletin istikbalini garantiye alma peşindeyiz. Derdimiz millet, sevdamız Türkiye'dir.
Son Kabine toplantımızdan bu yana birçok toplantıya ve zirveye iştirak ettik. 1 Temmuz tarihinde partimizin genişletilmiş il başkanları toplantısının 172.'sini gerçekleştirdik. Aynı gün Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti reisi Rüstem Minnihanov'u partimizin genel merkezinde misafir ettik.
KIZILCAHAMAM KAMPI
8 Temmuz Salı günü büyükelçilerin güven mektubu takdim töreni vardı. Ertesi gün ise partimizin son grup toplantısını gerçekleştirerek gündeme dair değerlendirmelerimizi paylaştık. Hafta sonu 32. istişare toplantımız için Kızılcıhamam'daydık. Açılış ve kapanış hitabımızda, başta terörsüz Türkiye sürecimiz olmak üzere, ülkemizin kritik meselelerini değerlendirdik. Tabii bundan birileri rahatsız oldu. Bilhassa, 'Türk-Kürt-Arap İttifakı'na yönelik mesajlarımız, dışarıda kandan beslenenleri, içeride ise 'tek parti faşizminin' günümüz temsilcilerini ciddi manada rahatsız etti. Sanki bunlar suçmuş gibi bizi ümmetçilikle itham ettiler. Son 5 gündür öyle absürt iddialar duyduk ki cahillik demek az kalıyor. Ne millet kavramından ne de ümmet kavramından bihaberler.
Türk milletinin birliğini beraberliğini savunurken Müslümanların da sağlamamızı anlamayacaklar kadar kopuk durumdalar.
LGS TARTIŞMALARI
Bütün bu hazımsızlığın işaretini LGS tartışmasında da gördük. Sınavda başarı gösteren öğrenci sayısı üzerinden söylemedik yalan bırakmadılar. Burada da tartışma hemen imam hatip düşmanlığına geldi. İmam hatipliyim ya! Bursa'daki bir imam hatip okulunun astığı pankart çarpıtılarak çocuklarımız hedef gösterildi. Bir defa şunu açıkça söyleyeyim. Bütün sahalarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim olmazsa olmazımızdır. Bu konuda dikkatli olduk.
Çok titiz davrandık. Türkiye sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilen bir ülkedir. Sınavları sorunla karşılaşmadan yapıyoruz. Bunu manipüle ederek siyaset yapan zihniyet kötücüldür. Siyasetin limanı ahlaktır, vicdandır. Bunlara riyakat etmek iktidar muhalefet olmak üzere hepimizin görevidir. Duyumla dedikodu ile siyaset yapılmaz. Dezenformasyon yapmayın. Sınava giren her öğrencimizin gözlerinden öpüyorum. Sevgili evlatlarım unutmayın. Biz size güveniyoruz. Biz sizi seviyoruz. Siz istikbalimizin mimarlarısınız.
FETÖ'cü hainleri bozguna uğrattığımız günü yine gururla idrak ettik. 253 kahramanımızı rahmetle andık. 2740 gazimize şükranlarımızı arz ettik. Rabbim hepsinden razı olsun. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. 15 Temmuz'a oyun diyenleri, çamur atanları hiçbir zaman affetmeyeceğiz.
İnsan bir kere ölür. Öleceksek ülkemiz ve milletimiz için adam gibi ölelim diyen kahraman şehitlerimizi şükranla anacağız. Su uyur FETÖ uyumaz mantığı ile FETÖ ile mücadelemiz sürüyor. Bin 634 kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ceza infaz kurumlarında 11 bin örgüt üyesi var. Operasyonlarımız devam ediyor. FETÖ kuruluşundan itibaren yabancı güçlerin himayesinde büyümüştür.”
