Polatlı'da geçtiğimiz ay içinde soğan üreticileri şehir merkezinde bir araya gelerek ihracat kokusunda hükümete ve Tarım Bakanlığı'na çağrıda bulunmuştu.

İhracatın açılmaması durumunda depolardaki yüz binlerce ürünün çöpe atılacağını vurgulayan çiftçilerin bu isyanı şimdilerde dalga dalga yayılarak başka sehirlere de sıçradı.

Bakanlık ihracatın önünün açılmasına yönelik olarak Polatlı çiftçisinin eyleminin ardından harekete geçmiş ve bir açıklama yapmıştı.

Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli bu konuda ihracatın önüne bir engel olmadığını ancak ön şart arandığını ve ülke içi dengeleri göz etmek gerektiği yönünde vurgu yapmıştı.

Bu durumda kim haklı?

Ürünlerinin ihracatın kapalı olması yüzünden para etmediğini ve depolarda çürümeye bırakıldığını iddia eden çiftçi mi?

Yoksa dengeleri göz etmek zorunda olduğunu ve vatandaşın soğanı pahalıya tüketmemesinin önüne geçmek isteyen ve ihracata ön şart hükmü getiren Tarım Bakanlığı mı?

Geçmişte soğanların Sakarya Nehri dahil çürümüş halde atıldığı, geçen yıl depolarına baskın yapılarak kötü bir imaj sürüklenen çiftçilerin olumsuz yansıyan tablo yüzünden kendilerini anlamaları mümkün görünmüyor.

Bu sebeple tarım örgütlerinin bir an avvel devreye girerek bu konuyu bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'ye doğru bir biçimde aktarmanın yolunu bulmalı.

Aksi takdirde kötü ve haksız ithamlara kurban giden çiftçinin kötü imajı sebebiyle derdini anlatması zor görünüyor!