Dün Cumhuriyet Halk Partisi 13. Olağan Kongresi gerçekleştirdi. Kongrede eski Polatlı CHP eski İlçe Başkanı Ömer Lütfü Türker CHP Milletvekillerine tepki gösterdi. Türker; “Biz milletvekillerine hasretiz ya hasretiz. Derdimizi anlatamıyoruz.” dedi.
DERDİMİZİ ANLATAMIYORUZ
Polatlı CHP eski İlçe Başkanı Ömer Lütfü Türker konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Sayın Divan. Cumhuriyet Halk Partisi'nin değerli üyeleri, gençlik kollarında çalışan gençlerimiz ve ayaklarının altı öpülesi bayan arkadaşlarımız hepinize saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Biraz önceki fevri çıkışımdan dolayı hepinizden, sizden özür diliyorum tek tek. Belki rahatsızlık vermişimdir. Kusura bakmayın. Affedin. Bizlerin büyüğümüzsünüz ama affedin. Bazen böyle fevri çıkışlarımız oluyor. Aslında bu fevri çıkışlarımızın temel sebeplerinden bir tanesi şu. Ben de seçime yönelik birtakım çalışmalarda eksiklikleri burada söylemek istiyorum ama konuşma şeklim değişti. Farklı bir yöne çekildi. Ama şunları söylemeden geçemeyeceğim. Biz milletvekillerine hasretiz ya hasretiz. Derdimizi anlatamıyoruz. Biz seçime hazırlanıyoruz. Bir buçuk yıl içerisinde demişiz ki, biz çıkacağız, bu seçimi alacağız, erken seçim erken seçim. Gel buraya geldik. Ne oldu?”
KARAAHMET KÖYLÜSÜ BİZE NİYE OY VERSİN?
“Elinde materyalin yok senin ya. İki bin iki yüz tane metin hazırlamışsın, iki bin iki yüz tane metninden Dört tanesini seçip içerisinde seçim propagandası yapamamışsın. Bu mu seçime hazırlanmak? Bu mu başarı? Ya şu kadınlar yemin ederek söylüyorum içlerinde çalıştım. Kendi işim vardı utandım ya. Kendi işimi bıraktım. Bu kadınlar çalışıyor. Ben de bunlarla çalışmak mecburiyetinde hissettim kendimi. Sokak sokak, cadde cadde. Köy köy gezdik. Arkadaşlar biz bu şekilde çalıştık Polatlı'da. Bunu kendim için söylemiyorum. Ama milletvekilliği seçiliyoruz. Tamam. Geliyoruz, gidiyoruz. Adaylar geliyor. Partide bir hareketlilik oluyor. Herkes kendini ifade etmeye çalışıyor. Oh ne güzel. Ama seçiliyor. Ya da yer bulamıyor, küsüyor gidiyor. Arkadaşlar böyle bir Cumhuriyet Halk Partisi olabilir mi? Böyle bir Cumhuriyet Halk Partililik olabilir mi? Bizimle birlikte de bayanlarla birlikte dört beş tane mahalle çalışmasına katıldı. O kadar zor ki mahalle çalışmasına katılmak. Ama esnaf çalışmasına katılmak bu kadar basit ki. Gir esnafa merhaba, hoş geldin. Nasılsın, iyi misin? Hadi bakalım, seçim çalışması. Hayır arkadaş ben böyle seçim çalışması istemiyorum. Benimle geleceksin Karaahmet köyüne, Karaahmet köyünün ne sıkıntısı varsa onu anlatacaksın. Sonra çıkacaksın o insanların köyünün sorunlarını dinleyeceksin. Karaahmet köylüsü bize niye oy versin? Ne için versin bize ya? Birisi anlatsın bana. Niye oy versin Karaahmet Köyü? Şahmetli Köyü'nün yarım kalmış konağı pencerelerinin arasında bu kadar açıklık Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yapılmasını bekleyen bir sürü Sıkıntılı köy konakları yolları. Ben buğday istemiyorum. Ben gübre istemiyorum. Ben tohum istemiyorum. Ben köyüme hizmet istiyorum diyor. Gittiğimiz her yerde aynısını söylüyor. Çoğu yerde muhtar arkadaşlarımız burada. Yalansa beni yalanlasınlar. Gittik durum tespit ettik. Şimdi bu tespit ettiğimiz durumları burada milletvekillerimize, Ankara Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerimize, il yöneticilerimize anlatmayalım mı? Gidecekseniz buyurun arkadaşlar. Ama bir daha gelmeyin.
ŞU KADINLARIN ÇALIŞTIĞI KADAR HİÇBİR MİLLETVEKİLİNİN EMEĞİ YOK
Bir milletvekili geliyor burada seçim çalışması yapmaya. İsmini vermek istemiyorum ama bir buçuk dakikalık video çekiyor gidiyor, protesto ettim, çektim, gittim. Cumhurbaşkanlığı seçimi çalışması olursa acaba bana ben çalışmalara katıldım. Bana bir bakanlık düşer mi? Yok ya Ne güzel. Hiçbirinizin emeği yok. Şu kadınların çalıştığı kadar hiçbir milletvekilinin emeği yok. Kusura bakmayın. Buna Gamze Hanım siz de dahilsiniz. Her geldiğimizde Polatlı'ya bir saat geliyorsun, bir saat gidiyorsun, iki saat. On beş dakika Polatlı'da kalıyorsun seçim çalışması yaptık. Yok öyle. Buraya geleceksin, bizimle birlikte örgüt ne görev veriyorsa yapacaksın. Eğer bunu yapmıyorsanız kusura bakmayın Polatlı'ya da gelmeyin. Biz kendi kendimize çalışırız. Hani seçime hazırdık biz? Elimizde hiçbir şey yok. Kapılara gireceğiz, broşürler asacağız. Kendimiz amatörce broşür bastırdık ya. Kendimiz amatörce broşür bastırdık. Cebinizdeki parayla bastırdık, kimseden vermedik. Arkadaşlarımız aralarında para topladılar.
E SONUÇ? SEÇİMİ KAYBETTİK
Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki gönüllülük esas kime gittiysek herkes kendince, kalınca üç beş kuruş bir şeyler verip burada seçimi çıkartmaya başladık. Hemen hemen Türkiye'nin, bakın anketlere, bakın çıkan sonuçlara. Polatlı oyunu arttırdı. Kimin sayesinde arttırdı biliyor musunuz O kadınların sayesinde attı. Ayakları öpülesi o kadınların sayesinde arttırıldı arkadaşlar. Sizler buradaki arkadaşlara teşekkür etmek zahmetinde bile bulunmadınız. Bu kadınlar böyle cefakarca çalıştı. Seçim bitti. Çalışma bitti. Ya acaba bu parka da gitsek de çalışsak mı? E kadın evine git. Sabahtan beri çalışıyorsun yani bir dinden istirahat et. Yok. Biz bu seçimi alacağız. Biz burada çalışacağız. Vallahi billahi arkadaşlar böyle çalıştılar. Böyle çalıştılar. Kusura bakmasın hiç kimse. E Sonuç? Seçimi kaybettik. E ne yapalım? On tane milletvekiline genel başkan yardımcılarına kendim mesaj attım. Bakın mesaj attım. Telefonum da kayıtlı duruyor. Genel başkana tavan fiyatını açıklattıramadık arkadaşlar. Gecenin son seçim günü saat dört buçukta seçim taban fiyatı açıklanıyor. Siz bu aşağı Ticaret Borsasına gelip baktınız mı? Ticaret borsasında çiftçi ne halde? Ne sıkıntıları var? Nasıl çözeceğiz bunların sorunlarını? Ofislere gidip baktınız mı? Ofislerde ne olup, bitiyor. Ya Polatlı tarım başkenti. Polatlı tarımın başkenti. Arkadaşlar biz buradaki arkadaşlara gitmez isek bunların sorunları dertleri ile ilgilenmez isek bu insanlar bize niye oy versinler. Bu köylerin sorunlarını çözmezsek, her köyün su sorunu var. Her köyün farklı farklı sorunları var. Biz bu sorunları çözmezsek bu insanlar bize niye oy versin. Valla ben de olsam bende oy vermem.
POLATLI’NIN SORUNLARININ ÇOK OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ
CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever ise şu sözlerle cevap verdi; “Gerçekten üzüldüm Ömer Başkanıma. Siteminde o da haklı. Yani geldiğimiz noktada hepimizin morali bozuk, kaybedilen bir seçim var ve bundan sonrası içinde tabi ki kongreler bizim konuşma yerlerimiz. Ben buraya kongre başlamadan önce geldim. Bekledim saatini ve aramızda da sözde de olmasa genel bir anlaşma vardı. Bir milletvekilimiz geldiğinde diğer milletvekilimizin işi varsa rahatlıkla çıkabilir diye düşünmüştük. Ama burada bir hata yapmışız bende üç aydır milletvekiliyim. Beni burada tanıyan tanır, bilen bilir. Örgütten gelen bir insanım. Örgüt terbiyesi ile büyümüş bir insanım ve her alanda da çalışmış bir insanım. Biraz önce kadın kollarımızdan bahsedildi. Türkiye’nin her yerinde kadınlarımız çok çok iyi çalıştılar. Polatlı’nın sorunlarının çok olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle buğdayla ilgili sıkıntılar tüm Türkiye’nin her tarafında var. Alımların yapılmadığını geciktirildiğini, hayvancılıkla ilgili sorun, soğanla ilgili sorun, sulamayla ilgili sorun. Bunların hepsini biliyoruz. Polatlı’ya kaç defa gelmek istedim teşekkür etmek için. Başkanımla en az beş kere konuşmuşuzdur. Ama programlar uymadığı için gelemedim. Biz buradayız tüm milletvekilleri olarak. Benim telefonum 24 saat açıktır. Neye ihtiyacınız varsa bir telefon kadar uzağım size.”
HABER: KARDELEN ÇIKMAZ