Polatlıspor bir şehrin olmazsa olmazlarındandır.


Varlığı bir dert, yokluğu ise ayrı bir derttir.


Herkes çok sever ama ateşten bir gömlektir.


Üstünden çıkarıp atan, kurtuldum diye sevinir.


Giyen ise bin pişman olur.


Şehrin her kahvesinde konuşulur, futbol duayenleri çok bilir ama hiç biri de saha inip Poltlısporu seyretme zahmetinde bulunmazlar.


Konuşurlarken söze şöyle başlar.


“Bizim zamanımızda” demeleri yok mu? anlata anlata bitiremezler.


Sizin zamanınızda olsa ne olacaktı ki takımın durduğu yer belli.


Bakın size ne anlatacağım.


Polatlıspor için sizlere hiç Vergi Dairesinden SGK’dan borç geldi mi. Yönetici olduğunuz evinize, işyerinize, banka hesaplarınıza icra geldi mi?


Ben size gelenlerin bir kaçının ismini yazayım.


Rahim Yıldırım, Ahmet Faik Koçak, Ertuğrul Kıymaz, Rıfat Akırmak ve 2000 yılından önce yöneticilik yapan tüm yönetim kurulu üyelerine gelmiştir.


Bunların içinde şahsımda dahildir. Rahmetle anmak istediğim Ahmet Kaynak, İmdat Çardaközü, Şuayip Deniz bu icralardan nasibini alanlardandır.


Bu liste oldukça uzun ve kabarıktır. Aklıma gelen sadece birkaç isimi paylaştım.


Daha sonra Amatör Spor Kulüplerinden vergi ve SGK ödemeleri kaldırıldı da kulüpler de böylece borç batağından kurtulmuş oldular.


Şimdi bunu niye yazdın diye soracaksınız.


Geçenlerde Bayram Gödel kardeşim bu şehre sitem ederek bir açıklama yapmış.


Sevgili Başkan Polatlıspor kulübü un değirmeni gibidir.


Geleni öğütür.


Gideni bayatlatıp kurda kuşa yem eder.


Onun için hiç kimseye sitem etme mevcut halin ve duruşuna devam et.


Sitem etmeye kalksak sana sıra bile gelmez.


Bu takıma kimler ne bedeller ödedi şimdi hiç birinin adı sanı bile geçmez.


STK seçimlerinde herkes birbirleri ile yarışıyor.


Polatlıspor seçim var desen toplum kaçacak delik arıyorlar.


Polatlı için elini taşın altına koymak lazım diyenler,


Polatlı sevdalılarının nedense elleri hep taşın üstünde kalıyor.


Sayın başkan bu şehre sitem etme.


Bu şehir, başka bir şehir.