Kültür ve Turizm Bakanlığı Halı ve Kilim Sanatçısı, usta öğretici Raziye Başeğmez, memleketi Diyarbakır’da annesi ve babaannesinin yönlendirmesiyle henüz 10 yaşında halı dokumaya başladı. Çocuk yaşta başladığı bu geleneksel sanat dalında ustalaşan Başeğmez, halı ve kilim dokumayı öğrenmek isteyenlere 25 yıldır eğitim veriyor. Halen, Alemdağ Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi’nde halı dokuma eğitimi vermeye devam eden Başeğmez, halı dokumanın kültürel bir miras olduğunu ve bu mirasın yaşatılması gerektiğini vurguladı.
"KÜLTÜREL MİRAS YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA"
Kültürel mirasın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden usta öğretici, halı motiflerinin her birinin bir anlam ve hikaye taşıdığını söyledi. Başeğmez, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Halı ve kilim dokumak bizim kültürel mirasımızdır ve maalesef bu kültürel miras yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Halı dokumak bir sanattır. Halı dokumak bir kültürdür. Halı dokurken attığınız her ilmek sizi başka bir dünyaya götürür. Her motifin bir hikayesi vardır. Her yapılan motif bir dünyayı anlatır. Bir genç kız hayallerini, umutlarını, sevgisini, aşkını halıya dokuyabilir. Bir evli kadın çocuklarını, eşini, geleceğini halıya yansıtabilir. Örneğin eli belinde olan kadın, “Ben evliyim, çocuğum var” derken, dul olan kadın halıya dul olduğunu dokuyabilir. Bekar olan ise “Ben bekarım, evlenmek istiyorum” diyebilir. Nazar ve berekete karşı motifler vardır. Yani halı ve kilim demek sadece basitçe halı ya da kilim değil."
"TÜRK HALILARI DÜNYANIN EN KALİTELİ HALILARIDIR"
İran halılarının isim ve kalite bakımından dünyaca tanınmasına da değinen Başeğmez, aslında Türk halılarının dünyanın en kaliteli halıları olduğunu vurguladı. Halıcılık kültürünün Türklere ait olduğunu ifade eden Başeğmez, bilinen en eski halılardan biri olan Pazırık Halısı’nın Kurgan Mezarı’nda bulunduğunu ve sökülen ilmeklerin Türk düğümü olduğunu söyledi. Başeğmez,
"Türk halıları dünyanın en kaliteli halılarıdır. Hatta pazırlık halısı Kurganlar Mezarı’nda bulunmuştur. Oradan sökülen imlekler bizim Türk düğümlerimizdir. Gördes düğüm, kapalı düğüm olarak adlandırdığımız düğümlerdir. İran düğümü ise açık düğümdür. Dünyaca bilinen en kaliteli ipekler İran ipeği olarak anılır ama aslında en ünlü halıcılık Türkiye’ye aittir. Bizim halılarımız çok kalitelidir. İpek herekelerimiz vardır dünyanın en kaliteli halılarıdır. İpekten sonra yün herekeler gelir. Yün herekeler de bu şekilde güzeldir" ifadelerini kullandı.
"ÇİNLİLER, BİZİM MESLEĞE SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞIYOR"
Türkiye’de halıcılık kültürüne gereken önemin verilmediğini dile getiren Başeğmez, Çinlilerin bu mesleğe sahip çıkmaya çalıştığını ve Çin'de 'Hereke' adında bir bölge kurularak burada halı dokunduğunu aktardı. Dokumacılığın Osmanlı’ya ait bir kültür olduğunu hatırlatan usta öğretici, kültürel mirasımıza sahip çıkmamız gerektiğini şu sözlerle vurguladı:
"Türkiye’de, kültürel mirasımıza maalesef sahip çıkılmıyor. Çinliler bizim mesleğimize sahip çıkmaya çalışıyorlar. Orada 'Hereke' diye bir bölge kurdular ve halı dokuyorlar. Dünyaya da herke halısını satıyorlar. İnsanlar, hereke halısını Çinlilere ait olduğunu düşünüyor. Oysa dokumacılık Osmanlı’ya ait bir kültürdür. Kültürel mirasımıza sahip çıkmamız gerekiyor."
"YURT DIŞINDAN GELEN SAHTE HALILAR, TÜRKİYE'DE UCUZA SATILIYOR"
Günümüzde, Afgan halıların ortaya çıktığını söyleyen Başeğmez, yurt dışından getirilen sahte halıların Türkiye'de ucuza satıldığını söyledi. Bu durumu eleştiren Başeğmez, Türk halılarının kaliteli olduğunu ve 100 yıllık bir ömre sahip olduğunu söyledi.
"Şimdi Afgan halıları çıktı. Yurt dışından sahte halılar getirilip Türkiye’de ucuza satılıyor. Bizim el dokuması halılarımız çok kıymetlidir. Hereke ve yün dokuma halıların 100 yıl ömrü vardır ve 100 yıl sonra antika olur. Ama maalesef değer bulmuyorlar ve gittikçe yok oluyorlar. Bizim halılarımız gerçekten çok kıymetli, çok değerlidir ve dünyada Türk halılarına benzer kalitede başka halı yoktur. İran halıları ise Türkiye’den sonra gelir."