Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden hasat ve harman sezonunda çiftçinin bir yıllık emeğinin boşa gitmemesi için önemli bir uyarı geldi. Yetkililer özellikle bu dönemlerde kuru otların ve mahsulün bol olduğunu ve çok dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulunurken, vatandaşların daha duyarlı ve dikkatli olmaları konusunda çağrıda bulundu. Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ayrıca hasat sonrası anız yakılmaması gerektiğini de vurguladı.

İLÇE TARIM UYARDI

Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından tarla yangınları konusunda dikkatli olunması çağrısında bulunulurken açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Hasat ve Harman sezonunun yaklaştığı bu günlerde çiftçilerimizin emeklerini ve geleceklerini ateşe atmayalım. Anızlarımızı yakmayalım. Yanan sigara izmaritlerini lütfen araçlardan dışarı atmayalım. Bilindiği üzere anız yakılması sonucunda; tarım faaliyeti yapılan alanlarda en başta faydalı mikroorganizma florası yok olmakla birlikte, verim kaybı ve toprak erozyonu gibi olumsuzluklar baş göstermektedir. Aynı zamanda anız yakımıyla civarda bulunan ağaç, çalı ve toprak üstü canlılarla birlikte hasadı yapılmamış ürünlerde de muhtemel hasarların oluşması, hava kirliliği, anız artıkları ile beslenmekte olan canlıların olumsuz etkilenmesi gibi diğer istenmeyen durumlar da görülmektedir.”

YOL KENARLARINA SİGARA İZMARİTLERİ VE YANICI MADDELERİ ATMAYIN

Arpa ve buğday üretimi yapan çiftçiler, harman zamanı gelmesinden dolayı sezon boyunca yetişmesini sabırla bekledikleri mahsullerin bir kıvılcımla yok olma ihtimaline karşı vatandaşların duyarlı ve dikkatli olmasını istiyor. Özellikle bu dönemlerde sıcaklıkların artmasından dolayı çıkan yangınların yanı sıra yol güzergâhları üzerinde bulunan ekin tarlalarında ve otlak alanlarda yangınların meydana gelme olasılığı da oldukça yüksek. Küçük bir kıvılcımla onlarca dekar alanın yok olabileceği ihtimalinin düşünülmesi ve vatandaşların yollardan geçerken özellikle sigara izmariti ve yanıcı maddeleri gelişi güzel arazilere savurmamaları, çiftçinin sezon boyunca sabırla bekledikleri mahsullerini zayii etmemeleri gerekiyor. Buğday ve arpa gibi hububat ürünleri her yıl haziran ve temmuz aylarında hasat ediliyor. Yaz aylarında kuruyup biçilmeye hazır hale gelen ürünlerin yanmaması için de ayrıca dikkat edilmesi gerekiyor. Kuruyan ürünlere ufak bir kıvılcım bile değmesi halinde ekim alanları adeta küle dönebiliyor. Yangının ardından mahsul yok olurken toprakta verim açısından olumsuz etkileniyor.

ANIZLARIMIZI YAKMAYALIM!

Polatlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü aynı zamanda biçim sonrası anız yakılmaması gerektiği konusunda da uyarılarda bulundu. Anız yakmanın zararları şu şekilde anlatıldı; “Modern tarım tekniğinde anızı yakmak son derecede yanlış bir yöntemdir. Yakma sonucu karşılaşılan zararların çoğunu telafisi mümkün değildir. Bu zararlar şu şekildedir. Anızın yakılması ile topraktaki organik madde yakılarak yok edilmektedir. Organik maddenin toprağa neler kazandırdığını görürsek, zararının büyüklüğünü daha iyi anlarız. Organik maddenin bir ayrışma ürünü olan HUMUS bitkilerin gelişmesi için gerekli olan bitki besin maddelerinin bir kısmının kaynağını oluşturmaktadır. Organik madde toprakta yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamaktadır. Toprakta kümeleşmeyi temin ederek erozyon ile taşınmasını önlemektedir. oprağın iyi havalanmasını sağlamaktadır. Kısaca organik madde miktarının azalması veya yok edilmesi toprakları daha verimsiz ve erozyona daha hassas duruma getirmektedir. Sap ve Anızların Yakılması ile bitki büyümesini teşvik eden karbon (C) ve azotun kaybı da artmaktadır.”

ANIZ YAKMANIN GENEL ZARARLARI

Ülkemizde 1993 yılından beri yasak olmasına rağmen maalesef anız yakmak kolay, masrafsız ve çabuk bir yöntem olarak görülüyor. Ancak bu yöntem topraktaki organik maddeleri yok ederken ve uzun vadede verimi de düşürüyor. Çeşitli anlamlara gelen anız; toprak içinde kalan bitki kökü, nadasa bırakılmaksızın ekilen tarla, mısır sapı, biçilmeden toprakta kalan saplar, tarla sınırındaki otlar (hendek veya tümsekler), tarla bozumu, hasat zamanı, nadasa bırakılan tarla, iğde dikeni gibi anlamlar taşıyor. Ancak genel itibariyle, tarımsal üretim sonucunda biçilmiş olan tahılların toprakta kalan kök ve sap artıklarına anız adı veriliyor. Peki üreticiler yasak olmasına rağmen toprağın en büyük düşmanı olan anız yakma yöntemine neden başvuruyor? Üreticiler kısa sürede toprak hazırlığını tamamlamak, toprak işlemede kolaylık sağlamak, hastalık ve zararlılarla mücadele etmek, yabancı ot kontrolü ve hasat sonrası artıkların ekonomik bir değer taşımadığı gibi düşüncelerle anız yakıyorlar. Anızı yakanlar kendilerine göre doğru bir iş yaptıklarına inansalar da anız yakmanın çevreye, toprağa, topluma, hayvanlara kadar uzanan pek çok zararı var. Anız yakmanın genel zararları; Çevre ve toplum sağlığı, kamu düzeni, halkın güvenliği ve kamu mallarına zarar vermesi, Tarımsal ve doğal ekosistemi tahrip etmesi, Anızlarla birlikte o alanda yaşayan bütün canlılar, hayvanlar ve mikroorganizmaların yanması, Topraktaki mikrobiyolojik aktivitenin gerilemesi, Toprakların verimsizleşmesi olarak sayılabilir. Anız yakmanın çevreye etkileri; Yaban hayvanlarının yok olması veya yuvalarını kaybetmeleri, • Kurak ve yarı kurak bölgelerde erozyonu artırıcı rol oynaması, Yangınlar sırasında havanın kirlenmesi sonucu küresel ısınmaya neden olması, Kontrolsüz olarak yakılan anızların komşu tarladaki hasat edilmemiş ürünlerin yanmasına sebep olması olarak sayılabilir.