Diyarbakır’da gizemli bir şekilde ortadan kaybolan Narin Güran, kaybolduktan 19 gün sonra evinden 3 kilometre uzakta, cesedi bir torbanın içine konularak dereye atılmış halde bulunmuştu. Yaşanan bu olay, tüm Türkiye’de infial yaratırken, küçük kızın cansız bedenine ulaşılmasının ardından, soruşturma iyice derinleşti. Narin cinayeti hakkında evam eden soruşturma kapsamında Narin'in anne ve babası başta olmak üzere 24 kişi gözaltına alındı.

ANKARA'DA NARİN İÇİN SES YÜKSELTİLDİ

Kayıp Narin'in cansız bedenine ulaşılmasının ardından, Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülke genelinde vatandaşlar "Narin için adalet" çağrısı ile sokaklara çıktı. Başkentte,  Kadın Cinayetlerini Duyuracağız Platformu ve Ankara Kadın Meclisi üyeleri, Çankaya ilçesinde Sakarya Caddesi’nde toplanarak 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için adalet talep etti. Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen grup, ellerinde “Narin’in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız”, “Narin’in katilleri bulunsun” ve “Narin’in hesabını soracağız” yazılı pankartlarla seslerini yükseltti. Protesto sırasında, Ankara Kadın Meclisi temsilcisi Tuana Gençer, grup adına yaptığı açıklamada, Narin’in kaybolmasının ardından yaşanan adalet arayışına dikkat çekti.
Başkentte Narin Güran Için Adalet Çağrısı! (3)

Beypazarı'nda Sabah Namazı Buluşmaları Başlıyor! Beypazarı'nda Sabah Namazı Buluşmaları Başlıyor!

"NARİN İLE BİRLİKTE ADALETİDE ARADIK"

Gençer, yaptığı basın açıklamasında, “Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni bulundu. Tam 19 gündür hep birlikte Narin’e ne oldu diye soruyoruz. Tam 19 gün boyunca biz, Narin ile birlikte adaleti de aradık” dedi. Çocuk cinayetlerinin ve kayıplarının artışına dikkat çeken Gençer, “Bu ülkede çocukların kaderi hep ölüm, eşitsizlik ve şiddet mi olacak?” diye sordu.

"AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI NE İŞ YAPIYOR?"

Ayda 1000 çocuğun kaybolduğunun konuşulduğunu belirten Gençer, TÜİK'in 2016'dan beri kaybolan çocuk verilerini açıklamadığını hatırlattı. “Gerçekleri susarak ortadan kaldıramazsınız. Daha kaç çocuk Narin gibi hayattan koparılacak?” diye soran Gençer,  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı da eleştirdi. Gençer, bakanlığın görevlerini yerine getirmediğini savunarak, çocuk istismarına ve cinayetlerine karşı önlemler alınması gerektiğinin altını çizdi. Gençer şu sözlerle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na seslendi;

"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapıyor? Bakanlığın görevi sadece ailelerin ne kadar kutsal olduğunu mu anlatmak? O ailelerde çocuklar neler yaşıyor sormaz mısınız? Biz size sorarız. Çocuklar öldürüldüğünde, bulunmadığında, istismara uğradığında niye görevinizi yapmadınız diye sorarız. Çocuklar yere göğe sığdıramadığınız ailelerinizde anneleri ile birlikte öldürülüyor."

Çocukları korumak için mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanmasının önemine vurgu yapan Gençer, Lanzarote Sözleşmesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun etkin bir şekilde uygulanmasıyla birlikte, kadın ve çocuk cinayetlerini durdurmanın mümkün olduğunu söyledi.

Muhabir: KÜBRA AÇIKGÖZ