AK Parti Polatlı Danışma Meclisi Toplantısına katılan AK Parti Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan, ülke gündemini ve AK Parti’nin hizmetlerini değerlendirirken muhalefete de yüklendi. Arslan, “İstişarelerimizin bereketli, verimli geçmesini, çalışmalarımızın 2023 seçimlerini kazandırmasını temenni ediyorum. Türkiye seçim sath-ı mailine girdi fakat siyasette yalnızca AK Parti olarak biz ve Cumhurbaşkanımız fırtına gibi esiyoruz. Muhalefet sürekli dillendiriyor, eleştiriyor ya bizi Türkiye kutuplaştırdılar diye, bunu siyasi hayatta göremiyoruz.” Ifadelerini kullandı.

BİZİM UFKUMUZ, YOLUMUZ VE NİYETİMİZ ÇOK NET

AK Parti Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan konuşmasında şu ifadelere yer Verdi; “İstişarelerimizin bereketli, verimli geçmesini, çalışmalarımızın 2023 seçimlerini kazandırmasını temenni ediyorum. Türkiye seçim sath-ı mailine girdi fakat siyasette yalnızca AK Parti olarak biz ve Cumhurbaşkanımız fırtına gibi esiyoruz. Muhalefet sürekli dillendiriyor, eleştiriyor ya bizi Türkiye kutuplaştırdılar diye, bunu siyasi hayatta göremiyoruz. Evet, Türkiye’de bir iktidar var ama bir muhalefetten söz etmek mümkün değil. Seçimlere kalmış şunun şurasında 7 ay muhalefetin hala bir Cumhurbaşkanı adayı, belirgin bir ittifakı, yol haritası, siyasi söylemi, projeleri, vaatleri yok. Biz Türkiye Yüzyılı inşa edeceğimizi söylüyoruz. Bunun altını da maddi ve manevi icraatlarımızla, eserlerimizle ve projelerimizle dolduruyoruz. Muhalefetin tek motivasyonu, tek vaadi ise Tayyip Erdoğan ve AK Parti’den kurtulmak. Türkiye ne olacak, hangi ekonomi programı uygulanacak, milletin beklentilerini nasıl karşılayacaklar, kendileri de bilmiyor. Bizim ufkumuz, yolumuz ve niyetimiz çok net, çok açık.”

MUHALEFETİN NE YAPTIĞINI BİLEN YOK

“Muhalefet bir bilinmezlik denklemi kurdu, orada debelenip duruyorlar. Ne yaptıklarını bilen yok. Kendileri de yaptıklarının şuurunda değiller. Niçin bir masa etrafında toplandıklarını biliyorlar ama hedeflerine nasıl ulaşacaklarını kendileri de bilmiyor. Türkiye’ye, millete, insanımıza bulaşmasalar ne halleri varsa görsünler. Fakat işte insanımızın bir kısmı bunlara bel bağlıyor, siyasi hayatı, ülke gündemini menfi manada etkiliyorlar. Türkiye’ye kötü enerji yüklüyorlar, insanımızın zihnini olumsuz yönde işgal ediyorlar. Madem Türkiye sizin çizdiğiniz olumsuz tabloya sahip, bunun için neler yapacaksınız, bir fikriniz var mı? Yok elbette.”

MUHALEFETİN TEK ÇÖZÜMÜ, PROJESI ESKIYE DÖNMEK

“Cumhurbaşkanımızın hassasiyetle üzerinde durduğu yeni ekonomi programını, Merkez Bankası’nın faizleri düşürmesini eleştirirken, alternatif bir paradigma getiriyorlar mı, hayır. Tek söyledikleri, önerileri, Merkez Bankası faizlerini yükseltmek. Oysa başta Birleşmiş Milletler olmak üzere küresel saygın kuruluşlar, ABD ile başlayan faiz yükseltme trendine karşı ciddi ikazlarda bulunuyorlar. Muhalefetin tek çözümü, projesi eskiye dönmek. Bizim 20 yılda dönüştürdüğümüz, dünya standartlarına getirdiğimiz Türkiye’yi eski haline çevirmek. Merkez Bankası mesela faizleri yükseltse bu muhalefet bu sefer onu da eleştirir. Çünkü ekonomiye dair, küresel gelişmelere ilişkin, adaletten alt yapıya kadar kalkınmaya özgü bir kanaatleri, fikirleri bulunmuyor. Bu dağınık, başsız, ilkesiz, amaçsız muhalefete rağmen kabul etmek gerekir ki şartlar 2023 seçimlerine çok rahat girmemizi engelliyor.”

ADI KONMAMIŞ BIR DÜNYA SAVAŞININ YAŞANDIĞINI GÖRÜYORUZ

“Salgın ve Küresel enflasyon tüm dünyayı, ülkeleri ve milletleri alt üst etti. Düzen bozuldu, işleyiş aksadı, devletler arasındaki çekişmeler çatışmaya evrilecek boyuta geldi. Küresel düzen içinde hiçbir ülkenin, siyasi iktidarın gelecek garantisi yok. Kredilendirmeye bağlı 2008 krizi sadece ekonomileri değil hem Avrasya’daki hem Atlantik’teki önde gelen ülkelerin siyasi yapılarını, toplum hayatlarını değiştirmeye, dönüştürmeye başlamıştı. Salgın, üretim ve istihdam düşüşleri, metanın sevkiyatındaki aksaklıklar çok sağlam denilen ekonomileri bile sarstı. Buna Rusya’nın Ukrayna’yı işgale kalkışması, Ukrayna’nın direnişi ve tabi ki Batının yaptırımlarına Rusların enerji restiyle karşılık vermesi eklendi. Adı konmamış bir dünya savaşının yaşandığını görüyoruz. Devletler ve toplumlar enflasyonun yükselmesiyle aşırı sağa kaymaya, göçmen-yabancı ve İslam düşmanlığını yükseltmeye başladı. İtalya’da aşırı sağ lider Meloni seçimleri kazanarak kaygıları artırdı. Almanya gibi bir sanayi devi, Rus gazına bağımlılığın cezasını çekiyor. Alman sanayii zorda. hatta insanların ısınması, gündelik hayatlarındaki temel ihtiyaçları bile tehlikeye girdi. Fransa’da hayat pahalılığını protesto için 140 bin kişi sokaklara döküldü. Rusya o kadar yüklenmesine rağmen Ukrayna’da ilerleyemediği gibi iktisadi ve siyasi olarak çıkmaza sürüklendi. Enerji tedariği konusunda en rahat görünen, köklü siyasi geleneklere sahip İngiltere bile siyasi istikrarsızlık ve kaosun pençesine düştü. İngiltere kaynıyor, bakanlar, başbakanlar istifa ederek siyasi krizi daha da derinleştiriyorlar.”

TÜRKIYENIN KARŞISINA DOĞRUDAN ÇIKAMAYANLAR YUNANISTAN’I VEKIL GÖNDERIYORLAR

“Türkiye’yi de bu ekonomik ve siyasi girdabın içine yerleştirmeye niyetlenenler, maalesef Yunanistan’ı aparat olarak kullanıyor, bizimle tansiyonu yükseltmesini teşvik ediyorlar. Kendileri Türkiye’nin karşısına doğrudan çıkamayanlar Yunanistan’ı vekil gönderiyorlar. Bunun karşısında hamdolsun biz diplomasi manasında Cumhurbaşkanımızın tecrübesi ve adımları neticesinde mevzi üzerine mevzi kazanıyoruz. Özbekistan’dan ABD’ye, Prag’dan Kazaksistan’a tüm küresel organizasyonlarda Türkiye en gözde, en parlak ülke olarak temayüz ediyor. Rusya ile münasebetlerimiz bu kışı enerji bakımından rahat geçirmemizi sağlarken Libya ile yaptığımız anlaşmalar, Akdeniz ve Karadeniz’deki arayışlarımızla hem günü hem geleceği kurtaran geniş perspektifli politikalar geliştiriyoruz. Bu tecrübeyle sağlanıyor. Bu başarılar kararlılıkla, bilgiyle, içeriği nitelikli argümanlarla doldurulmuş siyasi tezlerle, gerçekleşiyor.”

MILLETIMIZI MASACILARIN INSAFINA, YETERSIZLIĞINE, UFUKSUZLUĞUNA BIRAKMAYIZ

“Ülkemizi ve milletimizi bu küresel savaş, enflasyon ve çatışmalardan korumak tecrübe, öngörü, dirayet, cesaret gerektiriyor. Bunların hepsi hamdolsun bizde var. Yeter ki biz AK Partililer, teşkilatımızın tüm birimleri halkımıza durumu vukufla anlatabilsin. İnsanımız zaten siyaseti yakından takip ediyor; küresel ve ülke konjonktürüne vakıf. Cumhurbaşkanımızın, partimizin, hükümetimizin deneyimini, siyasi çözüm pratiklerimizi hakkıyla bilip desteğini sunmaktan çekinmiyorlar. Biz ülkemizi çok seviyoruz, milletimizi çok seviyoruz. Dünyanın büyük çalkantı içine girdiği, düzenin bozulduğu, dengelerin alt üst olduğu bu atmosferde kimse merak etmesin milletimizi Masa’cıların insafına, yetersizliğine, ufuksuzluğuna bırakmayız.”

BILDIĞIMIZ YOLDAN ŞAŞMAYACAĞIZ

“Şartlar ne kadar zor, çetin, hatta aleyhimize olursa olsun, bildiğimiz yoldan şaşmayacağız. Küresel ekonomiye bağlı koşullar maalesef bizi de ciddi biçimde sıkıştırıyor. Bir de seçim havasına girmişken öncelikler değişebiliyor. Eski Türkiye’de yapısal meseleler bir kenara kaldırılıp seçimleri kazanmaya yönelik adımlara yer verilirdi. Biz alt yapı gibi, toplumsal kardeşlik projesi gibi alıcısı az, maliyeti yüksek sahaları hiçbir zaman ihmal etmedik, etmeyiz. Biliyorsunuz Alevi-Bektaşi Başkanlığı ihdas ederek bu sahadaki bir açığı kapattık. Cumhurbaşkanımız Cemevlerini  ziyaret ederek, Alevi-Bektaşi kardeşlerimizle ilgili yeni müjdeleri açıklayarak, kardeşliğimizi pekiştirecek projeleri hayata geçirdi. Elbette eleştiriler gelecek, memnuniyetsizlerin sesleri daha çok çıkacak, kendini bu kesimin temsilcisi ve hamisi sayanlar kendi beklentilerini genele teşmil edecek. Ne olursa olsun, biz Cumhuriyet tarihi boyunca yapılması gerektiği halde halı altına süpürülen sorunları çözme iradesini göstermekte kararlıyız.”

AK PARTININ ŞIARI OLAN KALITEYI, ÇÖZÜMÜ AYNEN DEVAM ETTIRIYORUZ

“Bakın hakikaten dünya yüksek enflasyonun pençesinde. Ücretlilerimizi, emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyecek maaş artışları gerçekleştiriyoruz. 3600 ek göstergeden EYT meselesine, öğrencilerin yurt-burs sorunlarına dek ortaya çıkan problemleri uzatmadan çözüyoruz. Üreticiye, yatırımcıya, sanayiciye her tür desteği sağlıyoruz. Bir önceki kabine toplantısında esnafımıza 100 milyarlık kredi paketi açıkladık. Büyüme oranımız ilk 6 ayda yüzde 7.5 olarak gerçekleşti; son çeyrekte aynı seyrin takip edileceği bekleniyor. Bir taraftan Çanakkale’de duble yol, Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı arasında metro açılışı gerçekleştiriyoruz. Öte taraftan Cumhuriyet tarihinin 31 milyon ile en yüksek istihdamını, yüzde 9.6 ile en düşük işsizliğini gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük konut kampanyasına iştirak edenlerin sayısı 7 buçuk milyona dayandı. Etlik Şehir Hastanesini açtık, farklı illerimizdeki Millet Bahçelerimizde festivaller düzenledik, Cumhurbaşkanımız gençlerle bir araya gelerek verimli buluşmalar gerçekleştirdi. Alt yapı yatırımlarından, toplumsal yaraya dönüşen sorunların çözümünden asla vazgeçmiyoruz. Ne vesayetin güçlenmesine ne Türkiye’nin fay hatlarının oynatılarak eski kötü günlere dönülmesine müsaade etmeyiz. O kadar çok köklü reform ve yatırım yapıyor, ilkleri hayata geçiriyoruz ki, insanımız da, bizler de bunları kanıksadık, alıştık. Maalesef bu normalleşme, rutine binen hizmetlerimiz, yaptıklarımızın büyüklüğünü örtüyor. Aksine yapılanların büyüklüğü değil ufacık bir aksama gündeme geliyor. Bu zokaya zaman zaman partililer olarak bizler de düşüyoruz. Teknoloji geliştirmede, ar-ge’de ülkemizin geleceğini inşa edecek yapısal yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Ama maalesef bunlar görülmüyor. Toplumu açılışlara, dev projelere öyle alıştırmışız ki, hep en yükseği, en büyüğü aranır oldu. Huzur ve güvenliğin tesisinden, terörün ateşinin söndürülmesine kadar temel başlıklarda AK Parti’nin şiarı olan kaliteyi, çözümü aynen devam ettiriyoruz. Buna mukabil muhalefetin gündeminde ABD’deki bizim vakıflarımıza ait binalar var.”

SENIN BAŞÖRTÜSÜ ÇIKIŞINA KİM İNANIR?

“Kılıçdaroğlu yememiş içmemiş ta Amerikalara gidip tamamen ülkemize ait taşınmazları gündeme getiriyor. İcazet almak için yaptığı ABD gezisinden aklımızda yalnızca youtuber gibi çektiği videolar kaldı. Oraya gitmişken Türkevi’ni ziyaret etmesini beklersiniz değil mi, onu da yapmıyor. İcraatları önceden haber alarak sahiplenme hastalığını bir başka boyuta taşıdı anamuhalefet lideri. Zaten çözülmüş olan başörtüsü meselesini durup dururken gündeme taşıyarak sempati kazanacağını zannediyor. Üniversite kapılarından geri çevrilen kızlarımızın, başörtüsüne karşı uygulanan ambargonun hesabını vermeden şark kurnazı tutumuyla oy devşireceğini zannediyor. Yahu senin başörtüsü çıkışına kim inanır? Zaten hallolmuş bir mesele üzerinden rant devşirmeye çalıştığını kimse anlamıyor mu sanıyorsun? Madem iyi niyetlisiniz, madem gerçekten bu sorunu kökten çözmek istiyorsunuz, Anayasa değişiklik teklifimize destek verin de samimiyetinizi bir görelim. Sizin derdinizin başörtüsü olduğuna kimse inanmıyor, inanmaz. Çünkü vukuatınız büyük. Çünkü bu memlekete yaşattığınız acılar hala canlı. Çünkü bıraktığınız hasar ancak Anayasa değişikliğiyle tamir edilebilecek kadar derin. Kangrene dönen bu toplumsal sorunları çözerken Türkiye’nin yapısal reformları için, kalkınması, güçlenmesi için dev projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz.”

2023 SEÇIMLERINI YINE KAZANACAĞIMIZA INANIYORUM

“Dünya siyaseti ve ekonomisi darda, fitili ateşlenmeye hazır bekleyen bir konjonktür var. Tüm küresel verilerin, istatistiklerin, dengelerin, güçlerin alt üst olduğu günümüzde, biz ülkemizi, insanımızı sağlam tutmaya, güçlü tutmaya çalışıyoruz. Bunu açıkçası başardık. Bundan sonrası daha da hayati. Ülkemizin kazanımlarının devamı için 2023 seçimlerini başarıyla atlatmamız şart. Bu parti meselesi olmaktan çıktı, tarihi bir sorumluluk olarak omuzlarımıza bindi. Nice badireler atlatıp, vesayet güçlerinin nice tuzaklarından kurtulup bugünlere gelmeyi başardık. Okyanusları aşıp derede boğulmamak bizim elimizde. Çok çalışacağız, gayret edeceğiz, dünyadaki, ülkemizdeki bu hassas gelişmeleri insanımıza iyi anlatacağız. Ben 2023 seçimlerini yine kazanacağımıza inanıyorum.”