Ankara Kalesi’nde yer alan ve “ilk fetih camisi” olarak bilinen Sultan Alaaddin Camii, Selçuklu döneminden günümüze ulaşan minberi ve külliye yapısıyla dikkat çekiyor. Yüzyıllar boyunca ibadet ve toplumsal buluşma merkezi olarak kullanılan cami, bugün de tarih meraklılarının uğrak noktaları arasında.

Ankara’nın Ilk Fetih Camisi Sultan Alaaddin Camii Tarihe Işık Tutuyor (2)

"ASIRLARDIR HİZMET VERMİŞTİR"

Yaklaşık 16 yıldır camide görev yapan İmam Mustafa Kavlak, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Sultan Alaaddin Camii’nin Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’da kurulan ilk fetih camilerinden biri olduğunu vurguladı. Kavlak, “1070’te Malazgirt’le birlikte Anadolu’nun kapısı Türklere açıldı. Ardından 1072’de Sivas, Ankara ve İzmir kaleleri fethedildi. Ankara’da yapılan bu ilk fetih caminin mihrabı bahçemizde bulunuyor. Daha sonra Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan’ın oğlu Mesud burayı ulu camiye çevirmiş. 7-8 bin kişilik kapasitesiyle hem ibadet hem de meşveret yeri olarak asırlarca hizmet vermiştir” dedi.

"BURASI YALNIZCA CAMİ DEĞİL"

Caminin külliye yapısıyla da öne çıktığını aktaran Kavlak, “Burası yalnızca cami değil; şifahanesi, misafirhanesi, aşevi, kütüphanesi, hanı, hamamı, medresesi olan bir komplekstir. Selçuklular döneminde camiler, Müslümanların birlik ve beraberliğini sağlayan merkezler olarak tasarlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Ankara’nın Ilk Fetih Camisi Sultan Alaaddin Camii Tarihe Işık Tutuyor (3)

Gölbaşı'nda "Ahilik Haftası" coşkuyla kutlandı!
Gölbaşı'nda "Ahilik Haftası" coşkuyla kutlandı!
İçeriği Görüntüle

"ŞEHİTLİK ALANI HALEN SURLARIN ARKASINDAKİ BÖLGEDE YER ALIYOR"

Moğol istilaları sırasında büyük tahribata uğrayan yapının çevresinde çok sayıda şehidin bulunduğunu belirten Kavlak, “1200’lerde Moğollar burayı istila etti. Taş üstünde taş bırakmamışlar. Binlerce şehit vermişiz, şehitlik alanı halen surların arkasındaki bölgede yer alıyor” diye konuştu.

"YANIK İZLERİ HALEN GÖRÜLEBİLİYOR"

Camide bulunan Selçuklu dönemine ait minberin, II. Kılıç Arslan’ın oğlu II. Mesud tarafından yaptırıldığını söyleyen Kavlak, üzerindeki kitabeye dikkat çekti: “Kitabede ‘Selçuklu Devleti Sultanı, Rum ve Yunan mülkünün efendisi, İslam dininin ihyacısı Kılıç Arslanoğlu Muhyiddin Mesud döneminde’ ifadesi yer alıyor. Ayrıca minberde Moğol saldırılarında top atışları sonucu oluşan yanık izleri halen görülebiliyor.”

Kaynak: İHA