Ankara'nın en görkemli yapıları diyince ilk akla gelen yerlerden Ankara Resim ve Heykel Müzesi Binası ziyaretçilerini hem mimarisi hemde eserleriyle büyülüyor. Eşsiz koleksiyonuyla mutlaka ziyaret edilmesi gereken bu müze sizi tarihin tozlu sayfalarında sörfe davet ediyor. İhtişamı ile hayran bırakan bu yer Ankara'nın tam ortasında konumlanmış tarihin en önemli dönemlerine eşlik etmiş günümüze kadar yapısı bozulmadan gelmiştir. Resim ve heykel meraklıları başta olmak üzere herkesin hayatında bir kere de olsa görmesi gereken bu yer, size hayatınızda unatamayacağınız güzellikte anılar sunacak. Geleneksel motiflerin çok değerli eserlerle birleşmesiyle muhteşem haline kavuşmuş bu yeri sizin için araştırdık.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi Binası, 1927-1930 yılları arasında "Türk evlerinin merkez binası" olarak yapılmıştır. 1926 yılında yapılan yarışmada Mimar Arif Hikmet'in projesi kazanmış, Atatürk'ün talimatıyla binanın inşaatına başlandı. Böylece Ankara'nın kalbinde yer alan Tepe'nin silueti günümüze kadar korunmuştur.
Müze binaları ve objeleri üzerinde Aralık 2019'da başlatılan kapsamlı restorasyon ve onarım çalışmalarının ardından, modern müzecilik anlayışına uygun olarak, "Başyapıtlar" başlıklı yeni bir kalıcı sergi ve "Zamanın Olmayan İzler" adlı geçici sergi hazırlandı.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunda, 19. yüzyıldan günümüze kadar görsel sanatlar alanında sanatsal anlayışın gelişimine ve önemli tarihsel süreçlere tanıklık etme fırsatı sunan toplam 3.601 eser yer alıyor.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi, kurulduğu ilk günden bu yana eşsiz koleksiyonu, ulusal ve uluslararası sergileri, çeşitli sempozyum, toplantı, konferans ve etkinlikleriyle Ankara'nın kültür ve sanat yaşamının önemli kilometre taşlarından biri olmuştur.
