Çubuk Engelsiz Spor Kulübü Başkanı Ahmet Koçyiğit, kulüplerinde 5 yıldır eğitim alan ve şampiyon olan Down Sendromlu milli sporcu Ahmet Ünal’ın başarı süreci ve kulüp çalışmaları hakkında haber sitemize önemli açıklamalarda bulundu. Koçyiğit, Ünal’ın Avrupa şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attığını vurgulayarak, kulübün 2020’den bu yana 22 branşta 1600 lisanslı sporcuya ulaştığını söyledi.
ADINI AVRUPA ŞAMPİYONLUĞUNA YAZDIRDI
Ankara’nın Çubuk ilçesinde faaliyet gösteren Çubuk Engelsiz Spor Kulübü’nde 5 yıldır Judo eğitimi alan Down Sendromlu milli sporcu Ahmet Ünal, uluslararası arenada büyük başarılar elde ederek adını tarihe yazdırdı. Ünal, 2023 yılında İtalya’nın Padova kentinde düzenlenen Down Sendromlular Avrupa Şampiyonası’nda altın madalyanın sahibi olurken, Antalya’da gerçekleştirilen Özel Sporcular Olimpiyatları Trisoma Game 2024’te 73 kg sıkletinde şampiyonluk kazandı. Son olarak İsveç’te düzenlenen Özel Sporcular Judo Avrupa Şampiyonası’nda aynı kategoride Avrupa Şampiyonu olarak kariyerine bir başarı daha ekledi.
"PANDEMİYE RAĞMEN VAZGEÇMEDİK"
Çubuk Engelsiz Spor Kulübü Başkanı ve Ahmet Ünal’ın antrenörü Ahmet Koçyiğit, 2021 yılında Ahmet Ünal ile tanıştıklarını ve özel eğitim uygulama okulunda potansiyel olan çocukları spora kazandırmak için çalışmalar yaptıklarını anlattı. Koçyiğit, pandemi sürecinde de antrenmanlarını aksatmadıklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Pandemi başladığında 2 yıl ara vermek zorunda kaldık ama pes etmedik. Belediye çalışanı olmam sayesinde sokağa çıkma izni aldım ve Ahmet’le köylerde, ormanlarda birebir antrenmanlar yaptık. Ona bisiklet aldım, bisiklet sürmeyi öğrettim. Kendi başına parkta bulunan spor aletlerinde çalıştı. Pandemi sonrası tekrar antrenmanlara döndük ve Türkiye şampiyonasında şampiyon oldu. Ardından milli takım süreci başladı ve İtalya’da Avrupa şampiyonu oldu"
"HEDEF DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU VE OLİMPİYAT MADALYASI"
Ahmet Ünal’ın 2024 Antalya Özel Spor Olimpiyatları’nda şampiyon olduğunu, İsveç’te ikinci kez Avrupa şampiyonu unvanı kazandığını belirten Koçyiğit, “Koleksiyonunda olimpiyat, Avrupa ve Türkiye şampiyonlukları var. Eksik olan tek madalya Dünya Şampiyonluğu. Bu yılın sonunda Brezilya’da düzenlenecek Dünya Şampiyonası için gece gündüz hazırlanıyoruz. İnşallah orada da şampiyon olup eksik parçayı tamamlayacağız. Ben eski milli sporcuyum ama olimpiyat tecrübem olmadı. Hayalim olimpiyat sporcusu yetiştirmekti. Los Angeles Olimpiyatları’nda bir kız sporcumuzun kota almaya çok yakın olduğunu düşünüyoruz. Amacımız, daha fazla sporcumuzu olimpiyatlara göndermek ve madalya kazandırmak" şeklinde konuştu.
"NOTER ONAYLI DÜNYADA İLK VE TEK SPOR KULÜBÜ"
Çubuk Engelsiz Spor Kulübü’nün dünyada ve Türkiye’de ilk ve tek noter onaylı spor kulübü olduğunu belirten Koçyiğit, “Kulübümüzü ‘Dünyanın en iyi spor kulübü’ olarak notere tescil ettirdik. Bu unvanı alan başka bir kulüp yok. Kulübümüzün isminin “Engelsiz” olmasının sebebi, spora engel olmadığını vurgulamaktır. Biz burada sürekli söylüyoruz: Spora hiçbir engel yoktur, herkes spor yapabilir. 4 yaşından 70 yaşına kadar sporcularımız var. Ev hanımlarına kendini koruma dersleri veriyoruz. 50, 60, 70 yaşlarındaki insanlara da çeşitli dersler sunuyoruz" ifadelerine yer verdi.
Koçyiğit, kulübün 2020 yılında kurulduğunu ve o tarihten bu yana aktif olarak faaliyet gösterdiğini belirterek, "Şu an 22 farklı branşımız var ve toplamda 1600 lisanslı sporcumuz bulunuyor. Bunların yaklaşık 100’ü engelli sporcu. Şu anda yaklaşık 15-20 engelli sporcumuz antrenmanlara devam ediyor, diğerleri ise engelli olmayan sporcularımız. Kuruluşumuzdan bu yana 4000’den fazla öğrenci yetiştirdik. Bunların 2000’den fazlasına lisans çıkardık. Lisanslı sporcularımız arasında 1 dünya ikincisi, 2 dünya üçüncüsü, 5 Avrupa şampiyonu, 5 Avrupa Kupası şampiyonu sporcumuz var. Ayrıca yaklaşık 10’a yakın Balkan derecemiz bulunuyor. Balkan birinciliği, ikinciliği ve üçüncülükleri Makedonya, Bosna Hersek, Sırbistan ve Romanya gibi ülkelerde elde edildi. Türkiye şampiyonalarında da 20’den fazla birincilik, ikincilik ve üçüncülüğümüz var. Şu anda 21 sporcumuz çeşitli milli takımlarda yer alıyor. Başlangıçta çoğunlukla Down sendromlu, otizmli, işitme engelli ve görme engelli sporcularımız vardı. Down sendromlu ve görme engelli çocuklarımız antrenmanlara devam ediyor. İşitme engelli bir sporcumuz var. Ancak diğerleri, ulaşım ve ailelerin getirememe gibi nedenlerden dolayı antrenmanlara düzensiz geliyor. Bir ay düzenli gelirken, birkaç ay gelmeyebiliyorlar" şeklinde konuştu.
"CİCİ KIZLAR DEĞİL GÜÇLÜ KIZLAR YETİŞTİRİYORUZ"
Kulübün sporcu profilinde kız çocuklarının ağırlıklı olduğunu aktaran Koçyiğit, "Polatlı da bizim gibi Ankara’nın uzak ilçelerinden biri. Burada kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Sporcularımızın yüzde 70’i kız çocuklarından oluşuyor. Bazı bölgelerde 15-16 yaşındaki kız çocukları evlendirilme riskiyle karşı karşıya. Biz de kızları daha çok turnuvalara, maçlara götürerek destekliyoruz. Sloganımız: “Cici kızlar değil, güçlü kızlar yetiştiriyoruz. Örneğin, dünya 2’ncisi sporcumuz bir kız. Avrupa şampiyonlarımızdan 4’ü kız. Balkan şampiyonları, Türkiye şampiyonlarının çoğunluğu kız çocuklarından oluşuyor. Bu yüzden kızlara pozitif ayrımcılık yapıyoruz" diyerek konuştu.
Eğitmen Koçyiğit, milli sporcuların, üniversitelere sınavsız kabul edildiğini, başarılı olduklarında KPSS’ye girmeden öğretmen, antrenör ya da Gençlik ve Spor Bakanlığında memur olma imkanlarının olduğunu vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:
"Sporun maliyeti azdır ve milli sporcular üniversitelere sınavsız kabul ediliyor. Milli takımda başarı gösterdiklerinde KPSS’ye girmeden öğretmen olarak atanabiliyorlar. Öğretmen olmak istemezlerse antrenör veya Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda memur olabiliyorlar. Bu nedenle işsizliğin yüksek olduğu bu dönemde spor yapmak ve başarılı olmak en kolay iş bulma yolu. Herkesi, özellikle aileleri, çocuklarını spora yönlendirmeye davet ediyorum. Sporla ilgili şöyle düşünüyorum: İki çeşit insan vardır; biri başarmak zorunda olanlar, diğeri ise başarmak isteyenler. Başarmak isteyenler sadece ister, ama çabalamaz. Bizim ise başarmak zorundayız, çünkü başka şansımız yok. Başaracağız da.”
