Başkentte geçtiğimiz yıl uyuşturucu satan kişileri uyarınca ateşli silahla başından vurularak öldürülen Doğukan Kabak davasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde iddianame tamamlandı. Sanıklar Ahmet Gencay(20), Enes Bostan(22), Mertkan Ertuğrul(20), Ömer Berke Tokkamış(21), Sercan Ültü(23), Yusuf Aydın(24), Umutcan Ültü(22) hakkında ayrı ayrı 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istendi.

İddianameye göre Kabak'a ateş ettiği iddia edilen Umutcan Ültü, susma hakkını kullanarak herhangi bir savunma yapmazken avukatı Ali Erdem hazırlanan iddianameye rağmen şu ifadelere yer verdi:

"Söz konusu olayda müvekkilin uyuşturucu madde ticareti ile ilgisi olmadığı yapılan araştırma neticesinde ortaya çıkmıştır. Maktul tarafından yapılan eylemler haksız tahrik oluşturmaktadır. Müvekkilin öldürme kastı olsaydı silahında bulunan kurşunların hepsini sıkardı ve kavgayı ayırmaya çalışmazdı."

Sanık Mertkan Ertuğrul savcılıkta verdiği ifadesinde Kabak ile aralarında bir husumet olmadığını belirterek şunları dile getirdi:
"Olay günü H.O. motosiklet ile yanımıza geldi ve bana “uyuşturucu madde krizinde olduğunu, uyuşturucu aradığını ancak bulamadığını bende olup olmadığını sordu. Bende H.O'ya üzerimde 2 adet olduğunu kendim kullanmak için yanıma aldığımı söyledim. Ardından H.O. yanımızdan ayrıldı. Sonra mahalleden tanıdığım E.G, ve maktul Doğukan Kabak, M.Y'ye ait araç ile parka geldiler. E.G. bizi işaret ederek Doğukan Kabak'a 'Ben bunlara salça olacağım' dedi. Doğukan'da 'Bunlar bizim yeğenimiz' dedi. Bunun üzerine Doğukan Kabak ve M.Y. yanımıza geldi ve 'siz gidin' dedi. Enes Bostan'la parktan ayrıldık. Kız arkadaşım N.N.A. parkta tek başına kaldı. Akabinde tekrar 2 araç peş peşe Şahin Parkı'nın arka tarafına gittik, burada sohbet etmeye devam ettik. Bu esnada Doğukan Kabak, M.Y. ve E.G. park içerisinde alkol alıyorlardı. F. M. S. telefon ile görüşmek için yanımızdan uzaklaşarak parkın içine doğru yürüdü ve fısıltı şeklinde telefon görüşmesi yaparken Doğukan Kabak, kıza hitaben 'Neden sessiz konuşuyorsun' dedi. F.M.S de Doğukan'a hitaben 'Sana ne, sen buna karışamazsın' dedi. Bunu gören E.G, F.M.S'ye küfür etti. Ben de 'ağabey kıza neden küfür ediyorsun, hiç yakışık alıyor mu' demem üzerine bana da küfür etti. Elinde cam şişe olduğunu fark ettim. Olayda hayatını kaybeden Kabak araya girdi. Bu esnada Yusuf beni aradı. Bana telefonda parkın yukarısında olduğunu, dolmuş ile geçerken beni gördüklerini ve neden kavga ettiğimi sordu. Ben de o anki öfkemin de etkisi ile 'kapat şu telefonu' diyerek kapattım. 15 dakika sonra Umutcan Ültü ve Yusuf Aydın'ın parkın alt tarafından bana doğru geldiklerini gördüm, arkalarında Ahmet Gencay Arslan ve Ömer Berke Tokkamış onları takip ediyordu. Parkın üst tarafından da önde E.G. onun arkasında da Doğukan Kabak aşağı istikamette yanımıza doğru geldiklerini gördüm. E.G. yanıma yaklaştı ve bana tokat attı. E.G.'nin bana tokat attığını gören Umutcan Ültü ve Yusuf Kaya yanımıza geldi. Bir anda iki grup arasında arbede yaşandı ve Doğukan Kabak yere düştü. Bu esnada E.G. parkın içerisine doğru kaçtı, Doğukan Kabak da yerden kalkarak E.G'nin peşinden kaçmaya başladı. Bu esnada 'Silah var, silah var' şeklinde bir erkek sesi yükseldi ve 2 el silah sesi geldi. Ben Doğukan Kabak'ın kaçmış olduğu istikamete baktığımda Umutcan Ültü'yü silahı iki eliyle tutar halde dikiliyor olarak gördüm" dedi.

Tanık E.G, Kabak'ın çocukluk arkadaşı olduğunu olay günü birlikte Şahin Parkı'na gittiklerini parkın girişinde beyaz renkli bir araç durduğunu içerisinde Mertkan Ertuğrul ve Enes Bostan olduğunu gördüklerini anlattı.

Bir süre sonra aracın yanına motosiklet yanaştığını aktaran E.G, şu beyanda bulundu:
"Motosiklette iki erkek şahıs vardı. Bunlardan bir tanesi aracın arka kısmına oturdu. Şahıs, Mertkan'a bir miktar para verdi ve arka koltukta oturan bayan şahıs da bir şeyler çıkarıp bu şahsa verdi ve şahıs araçtan indi. Motosikletli şahsın yanına gittim ve "Ne aldın onlardan?" diye sordum. Şahıs da bana 'Malzeme aldık' dedi ve motosikletle birlikte uzaklaştılar. Sonrasında ben de Mertkan'ın yanına giderek "Mertkan burada bu işi yapmayın, mahallemizde uyuşturucu satmayın" dememle birlikte sözlü olarak tartışmaya başladık. Ben aracın arkasına geçerek plakasının fotoğrafını çektim ve ihbar edeceğimi söyledim. Enes de arabadan inerek 'Yapma abi benim ne suçum var, tamam gidiyorum' diyerek araçla olay yerinden ayrıldılar."

İddianamede müşterek fail kabul edilen Ahmet Gencay A, Enes B, Mertkan E, Ömer Berke T, Sercan Ü, Yusuf A. ve Yüksel A. da silahla ateş eden Umutcan Ü. ile birlikte hareket ederek Kabak'ın ölümüne sebep oldukları tespitine yer verildi.
Sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilemeyeceği bildirilen iddianamede, sanıklar hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet cezası talep edildi.

İddianame, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Olay, geçen yıl 23 Ekim'de Mamak ilçesi Kutlu Mahallesi'nde ki bir parkta meydana geldi. Doğukan Kabak ve yanındaki 2 arkadaşı ile birlikte parkta otururken bir aracın içerisindeki 5 kişinin motosikletli birine bir paket verip, karşılığında para aldıklarını fark etti. Kabak, motosiklet sürücüsü H.O'nun yanına giderek, araçta ne yaptığını sordu. H.O'nun uyuşturucu madde aldığını söylemesi üzerine Kabak motosikletin fotoğraflarını çekerek, 'Sizi polise ihbar edeceğim' dedi. Bunu fark eden araçtaki kişilerden Umutcan Ültü, Mertkan Ertuğrul ve Yusuf Aydın, parktan uzaklaştıktan sonra geri dönerek Doğukan Kabak'ı darbetti. Umutcan Ültü, kaçmak isteyen Kabak'a tabanca ile 2 el ateş etti. Yaralanan Doğukan Kabak, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olay sonrası gözaltına alınan 8 şüpheliden Doğukan Kabak'ı darbeden Yusuf Aydın, silahı kullanan Umutcan Ültü ve parkta torbacılık yapan ve olayların başlamasına neden olan Mertkan Ertuğrul tutuklandı.

Yağmur Taktaş'ın ölümündeki sır perdesi aralanacak! Aile avukatından önemli açıklama Yağmur Taktaş'ın ölümündeki sır perdesi aralanacak! Aile avukatından önemli açıklama

İHA