Ankara'da barajlardaki su seviyesi tehlikeli seviyelere geriledi. ASKİ verilerine göre, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı geçtiğimiz yılın aynı döneminde yüzde 39,41 iken bu yıl yüzde 19,42’ye düştü. Aktif doluluk oranı ise yüzde 31,21’den yüzde 8,52’ye gerileyerek kritik seviyeye ulaştı. Konuyla ilgili olarak Polatlı Postası’na konuşan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, su kaynaklarında yaşanan gerilemeye dikkat çekti.
GÖLETLER 'ÖLÜ HACİM' SINIRINDA
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, yaşanan su sıkıntısıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tüzün, su kaynaklarında da ciddi bir gerileme yaşandığını vurgulayarak, "Bu yıl neredeyse hiç kar yağmadı. Yağmurlar ise ne zaman ne de miktar olarak ihtiyacımızı karşıladı. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden sıcaklıklar, düşük nem oranı ve özellikle hasat döneminde esen sıcak, kurutucu rüzgârlar rekolte kayıplarına neden oldu. Buharlaşma hızının da artmasıyla yüzey sularında büyük kayıplara yol açtı" şeklinde konuştu.
"150 GÜNLÜK İÇME SUYU KALDI"
Kırsaldaki birçok gölette su seviyesi minimum düzeye inmiş durumda. Bu göletler, hem tarımsal sulama hem de hayvancılık için hayati önem taşıyor. Ancak Tüzün, pek çok göletin şu anda “ölü hacme” yaklaştığını belirterek, "Ölü hacim, göletin artık su alınamayacak seviyeye geldiği, kullanılamaz kısmıdır. Genellikle çamurla doludur. Bu seviyeye inen sularda balık gibi su canlıları da yaşamını sürdüremez." dedi.
Göletleri desteklemek için çevredeki kaynaklardan sondajla su bulmaya çalıştıklarını ifade eden Tüzün, içme suyunun önceliğine dikkat çekerek şu uyarıda bulundu:
“Ankara genelinde içme ve kullanma suyu konusunda ciddi bir sıkıntı var. Bildiğim kadarıyla yaklaşık 150 günlük içme suyumuz kaldı. Bu nedenle kırsaldaki göletlere içme suyu kuyularından su veremiyoruz.”
SULAMADA TASARRUF ÖNCELİKLİ
ABB’nin aldığı önlemler kapsamında, park ve bahçelerdeki sulamalar da minimuma indirildi. Şebeke suyu bu alanlarda kullanılmazken, yer altı suyu ile yapılan sulamada da ciddi kısıtlamalara gidildi. Tüzün, yer altı sularının stratejik kaynak olduğunu ve bu kaynaklara en son başvurulması gerektiğinin söyleyerek, “Yer altı sularının sahibi devlettir ve kontrolü DSİ’ye aittir. Açılacak her kuyu için izin alınması gerekir” dedi.
