Ankara Kent Konseyi Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlık Tarihi Konferans Salonu’nda "Doğaya, Toprağa, Kırsala ve Tarıma Farklı Bakış" temalı bir panel düzenledi. Tarım ve kırsal kalkınma alanında yeni yaklaşımların ele alındığı bu önemli toplantı, sektörden uzmanları, akademisyenleri ve çevre dostlarını bir araya getirdi.

Toplantının açılış konuşmalarını Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından, Ankara Kent Konseyi Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu Sözcüsü Ayfer Ulusoy, konseyin çalışmalarını ve toplantı programını tanıttı. Etkinlikte, TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Ziraat Mühendisi Nevzat Özer "Toprak ve Erozyonla Mücadele" konulu bir sunum yaparken ayrıca Özer’in Karadeniz bölgesinde çay hakkında yaptığı çalışmalar da aktarıldı. Ziraat Yüksek Mühendisi Tanfer Dinler doğa dostu ve sürdürülebilir tarım modellerine duyulan ihtiyacı vurguladı. Akademisyenler, öğrenciler ve sektör temsilcilerinin geniş katılım gösterdiği etkinlikte, Türkiye’nin tarım politikalarına dair yeni fikirler paylaşıldı. Sunumların ardından katılımcılar, soru-cevap bölümüyle görüş ve sorularını paylaşma fırsatı buldu.

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Atar’ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, tarım ve kırsal kalkınmaya yönelik yeni yaklaşımlar tartışıldı. Prof. Dr. Atar, Türk tarımının bilimsel temellerle gelişmesine öncülük eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunun günümüzde de devam ettiğini belirterek, fakültenin köklü tarihini ve tarımsal eğitimdeki öncü rolünü hatırlattı.

Ziraat Fakültesi Dekanı

GELECEK NESİLLERE GÜVENLİ GIDA KAYNAKLARI BIRAKMAK GÖREVİMİZ

1933 yılında kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün ilk öğrencileri arasında kadınların ve yabancı öğrencilerin de yer almasının, Türkiye’nin çağdaş ve kapsayıcı yaklaşımının bir yansıması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Atar, günümüzde fakültenin 11 bölümde eğitim verdiğini ve modern tarım, gıda güvenliği ile kırsal kalkınma alanlarında önemli çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.

Ankara Üniversitesinin "araştırma üniversitesi" ünvanına sahip olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Atar, bu ünvanın Ziraat Fakültesi’nin ülke tarımına yaptığı katkıların bir sonucu olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Atar ayrıca, doğayla uyumlu tarım politikalarının sürdürülebilir bir gelecek için zorunlu olduğunu belirterek, “Tarımı yalnızca bir üretim sektörü olarak değil, ekosistemin ayrılmaz bir parçası olarak görmeliyiz. Gelecek nesillere sağlıklı bir çevre ve güvenli gıda kaynakları bırakmak en önemli görevimizdir” dedi.

Ankara'da mobilya sektörü için kritik dönem! Suriyeliler giderse ne olacak? Ankara'da mobilya sektörü için kritik dönem! Suriyeliler giderse ne olacak?

Nevzat Özer

EROZYON TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SORUNU 

TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Ziraat Mühendisi Nevzat Özer, Türkiye'nin toprak kayıpları ve erozyon sorunlarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özer, toprağın korunmasının yalnızca tarımsal üretim için değil, ekosistemin sürdürülebilirliği için de kritik olduğunu vurguladı.

Özer, Türkiye’nin toprak erozyonu konusunda dünya ortalamasının yaklaşık altı kat üzerinde olduğunu belirterek, “Bu ülkede on altı yılda bir santim toprak kaybediyoruz, oysa bir santim toprağın oluşumu yaklaşık beş yüz yıl sürüyor” dedi. Erozyonun Türkiye'deki en önemli toprak sorunu olmaya devam ettiğini ifade eden Özer, doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde korunması gerektiğine dikkat çekti.

Nevzat Özer, özellikle Karadeniz Bölgesi'ndeki topraklarda kimyasal gübre kullanımı nedeniyle toprak asitliğinin arttığını belirtti. Özer, Karadeniz topraklarının yüzde 88’inin şiddetli asit tehlikesi altında olduğunu ve bu durumun toprağın biyolojik yapısını bozarak tarımsal verimi düşürdüğünü ifade etti. Ayrıca, kimyasal gübrelerin toprak üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için bölgedeki üreticilere eğitimler verildiğini, sürdürülebilir yöntemlerle asidik toprakların iyileştirilmeye çalışıldığını belirtti.

Türkiye'nin toprak sorunlarına dikkat çeken Özer, toprağın korunması ve sürdürülebilir tarımsal üretim için toplumun her kesiminin bilinçlenmesi gerektiğini belirterek, TEMA Vakfı’nın bu alanda yaptığı çalışmalarla kamuoyuna çağrıda bulundu.

Muhabir: TUĞBA AKKESEN