Ankara’da sağlık emek ve meslek örgütleri, sağlık çalışanlarını hedef gösteren AKP Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam’a karşı ortak basın açıklaması yaparak, istifa çağrısı yaptı. Açıklamada, Türkiye genelinde sağlık çalışanlarının can güvenliğinin tehdit altında olduğu ifade edilerek, şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çekildi.
"SAĞLIK KURUMLARI DEĞİL, ARTIK SAVAŞ ALANLARI"
Açıklamada, Türkiye’nin çeşitli sağlık kurumlarında, özellikle polikliniklerde, acil servislerde ve aile sağlığı merkezlerinde şiddet olaylarının yaygınlaştığı bildirildi. Sağlık çalışanları, her gün silahlı saldırılar, bıçaklama, tehdit ve hakaretlerle karşılaşıyor. Birçok sağlık çalışanı, can güvenliği endişesiyle görev yaparken, sağlık hizmetlerinin şiddet olaylarıyla özdeşleştiği ifade ediliyor. “Bunlar sağlık kurumları değil, artık savaş alanları” diyen sağlık emekçileri, yaşadıkları zorluklara dikkat çekti.
GÖKHAN SARIÇAM'IN SÖZLERİ TEPKİ TOPLADI
AKP Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam’ın katıldığı bir açılışta, sağlık çalışanlarını hedef gösteren açıklamaları büyük tepki topladı. Sarıçam, “Memnuniyetsizlik varsa, sağlık personelinin gırtlağına yapışın” şeklindeki sözleriyle, şiddet ve tehdit dilini cesaretlendirici ifadeler kullandı. Bu açıklamalar, sağlık çalışanları tarafından “Bir milletvekilinin söylemesi gereken sözler değil, bir suçlunun tehditleri gibi” şeklinde değerlendirildi. Sarıçam’ın sözlerinin ardından sağlık örgütleri, istifa çağrılarını yineleyerek, sorumlu kişilerin derhal hesap vermesi gerektiğini belirtti.
SAĞLIKTA ŞİDDET VAKALARI ARTMAYA DEVAM EDİYOR
Son yıllarda sağlıkta şiddet olaylarının artışına dikkat çekilen açıklamada, "2005 yılından bu yana birçok sağlık çalışanı görev başında hayatını kaybetti. 2022 yılında Dr. Ekrem Karakaya ve güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan, sağlıkta şiddet nedeniyle yaşamını yitiren isimler arasında yer alıyor. Birçok sağlık çalışanı ise, uğradıkları şiddet nedeniyle ölümden kıl payı kurtuluyor. “Her gün bir sonraki günüme nasıl ulaşacağım diye düşünüyoruz. Bu koşullarda çalışmak gerçekten imkansız” diyen bir sağlık çalışanı, durumun ciddiyetini gözler önüne serdi.
Sağlık çalışanları yalnızca fiziksel şiddetle değil, aynı zamanda mobbing ve aşırı iş yüküyle de mücadele ediyor. 2012 yılında, soruşturma baskısı nedeniyle intihar eden Dr. Melike Erdem, psikolojik baskının sağlık çalışanları üzerindeki yıkıcı etkilerini gösteren trajik bir örnek olarak hatırlatıldı. Bir sağlık çalışanı, “Fiziksel şiddet bir noktada geçiyor ama psikolojik baskı günbegün daha da ağırlaşıyor. Bu durumda kalmak ne yazık ki insanı tükenmeye sürüklüyor” ifadelerini kullandı.
"ŞİDDETİN TEMEL SEBEBİ PİYASALAŞAN SAĞLIK POLİTİKALARI"
Sağlıkta şiddetin artmasının temel nedenlerinden birinin, sağlık sisteminin piyasalaştırılması ve sağlık emekçilerine yönelik sürekli hedef gösterilmesi olduğu ifade edildi. Sağlıkta dönüşüm projeleri, sağlık çalışanlarını yalnızca iş gücü olarak görmekte ve bu durum, şiddet olaylarının artmasına zemin hazırlamaktadır. Sağlıkta dönüşümün, sağlık çalışanları üzerindeki etkilerine dikkat çeken sağlık örgütleri, “Sistem, bizi sadece birer iş gücü olarak görüyor, değerimiz yokmuş gibi davranıyorlar” diyerek durumun tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade etti.
Sağlık emek ve meslek örgütleri, sağlıkta şiddetin önlenebilmesi için derhal adım atılması gerektiğini vurguladı. Sağlık çalışanlarını koruyan yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan Şiddet Yasası’nın acilen yürürlüğe girmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, bu sorunu çözmek için etkili ve kapsamlı önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Bir sağlık çalışanı, “Bu sorun yıllardır çözülmüyor. Bizim can güvenliğimiz de bir çözüm istiyor” dedi.
"GÖKHAN SARIÇAM İSTİFA ETMELİ"
Sağlık emek ve meslek örgütleri, Sarıçam’ın şiddeti teşvik eden açıklamalarından dolayı istifa etmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’na, bu tür sorumsuz açıklamalara karşı sessiz kalmak yerine, sorumluluk alarak gerekli adımları atması çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Siyasi açıklamalarla sağlık çalışanları hedef alınamaz. Bu tür sözlerin bedelini ödemelidir” denildi.
Sağlık Bakanlığı'nın, sağlık çalışanlarının haklarını savunması gerektiği vurgulandı. "Eziyet Yönetmeliği" gibi sağlık çalışanlarını zor durumda bırakan düzenlemelere son verilmesi gerektiği ifade edilerek, sağlık çalışanlarının daha güvenli çalışma koşullarına sahip olması gerektiği dile getirildi. Bir sağlık çalışanı, “Bize yapılan zulme son verilmeli. Hem psikolojik hem fiziksel açıdan sağlıklı bir ortamda çalışmak istiyoruz” şeklinde konuştu.