Başkent Ankara’da bir araya gelen sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı ortak bir basın açıklamasıyla tepki gösterdi. “Hasta gelmedi, ceza geldi” diyerek yönetmeliği protesto eden sağlıkçılar, Sağlık Bakanlığı’na geri adım çağrısında bulundu.
Aile hekimlerinden hemşirelere, ebe ve sağlık teknikerlerine kadar birçok sağlık çalışanını kapsayan açıklamada, birinci basamak sağlık hizmetlerinin bilimsel esaslardan uzaklaştırıldığı, özlük haklarının gasp edildiği ve kamu sağlığının tehlikeye atıldığı ifade edildi.
Basın açıklamasına AHESEN, ANKAHED, ATO, SES Ankara Şubesi, TIP-SEN, Hekim Birliği, Hürriyet Sağlık-Sen, SaHaDer, BDS ve Genel Sağlık-İş gibi çok sayıda sağlık örgütü katıldı. Açıklama sonunda tüm sağlık emekçileri ve halk “birlikte mücadeleye” çağrıldı.
Sağlık emekçileri, yönetmelik değişikliklerinin ardından halkın ücretsiz ulaşması gereken bazı hizmetlerin paralı hale getirildiğini, gelmeyen hasta sayısına bağlı olarak ise sağlık çalışanlarının maaşlarında yüzde 15’e varan kesintiler yapıldığını belirtti.
SAĞLIK BAKANLIĞI SESİMİZİ DUYMADI
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aile Hekimi Dr. Alpertan Açar tarafından okunan ortak açıklamada, “ İş bırakma eylemleri yapmamıza ve yönetmeliğin iptali için yargıya başvurmamıza rağmen Sağlık Bakanlığı bizlerin sesini duymadı, şimdi de duymamakta ısrar ediyor. Ne hasta hakları ne de sağlık emekçilerinin emeği korunuyor. ‘Performans’ adı altında ezilen, maaşı kesilen, hasta gelmedi diye suçlanan bir sistemle karşı karşıyayız” denildi.
Yönetmeliğin getirdiği angaryalara da dikkat çekilen açıklamada, “Boy-kilo ölçümünden bel çevresi ölçümüne, yaşlı izlemden rapor ücretlerine kadar birçok yeni yükümlülük, halkın sağlık hakkını değil, kârlılığı önceleyen bir mantıkla getirildi. Bu da hem hizmet kalitesini düşürüyor hem de hastayla sağlık çalışanını karşı karşıya getiriyor” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca şu talepler dile getirildi:
-
Ceza yönetmeliği kaldırılmalı, tüm kesintiler yasal faiziyle geri ödenmeli.
-
Aile Sağlığı Merkezleri ticarethane gibi değil, kamusal alan gibi görülmeli.
-
Bir hekim birimine düşen nüfus 2.000’i geçmemeli.
-
Ücretler yoksulluk sınırının üzerinde ve tek kalemden ödenmeli.
-
Gelir vergisi yüzde 10’a sabitlenmeli.
-
Ebe, hemşire, sağlık memuru sayısı artırılmalı, koruyucu hekimlik desteklenmeli.