Ankara Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmayı destekleme ve arıcılıkta verimliliği artırma hedefiyle önemli bir projeyi hayata geçirdi. Ata Çiftliği Tarım Kampüsü (eski adıyla BAKAP) bünyesinde kurulan Arıcılık Araştırma, Üretim ve Eğitim Merkezi, sadece bal üretimini değil, bilimsel araştırma, uygulamalı eğitim ve katma değerli ürünlerle sektöre yön vermeyi amaçlıyor.
ABB Genel Sekreter Yardımcısı ve Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, merkezin arıcılıkta modern tekniklerin yaygınlaştırılması, Anadolu ırkı arıların korunması ve kayıtlı üretimin teşviki amacıyla kurulduğunu belirterek “Teorik eğitim yanı sıra tarımın birçok alanında olduğu gibi arıcılıkta uygulama eğitimleri yapmak kalıcı ve öğretici olma açısından son derece verimlidir. Arıcılık Araştırma Üretim ve Eğitim Merkezimizi buradan yola çıkarak kurma kararı verdik ve faaliyete geçirdik. Merkezimiz bünyesinde oluşturduğumuz arılıkta akademisyen hocalarımız ile araştırma projeleri yapacak, Anadolu ırkı ana arı üretimleri yapacak ve en önemlisi arıcılarımıza uygulamalı eğitimler gerçekleştireceğiz. Bu sene mevcut alt yapımızı güçlendiriyoruz, geçtiğimiz yıl aldığımız arı kolonilerinin kayıtlarını düzenli olarak takip ettik ve önümüzdeki aylarda verim özelliklerini de test ettikten sonra doğru damızlıkları belirlemiş olacağız. Bu sayede Anadolu arısını en kaliteli haliyle yetiştirip, gelecek yıllarda arıcılarımızın hizmetine sunmuş olacağız" dedi.
FONDAN ARI YEMİ DESTEĞİ SAĞLANDI
Ahmet Mekin Tüzün, açıklamalarının devamında arıcıların ekonomik sürdürülebilirliği için bal dışında arı sütü, propolis, polen ve arı ekmeği gibi apiterapi ürünlerinin üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Ankara'da iklim değişikliği nedeniyle kovan başı bal üretiminin Türkiye ortalamasının altında kaldığını ifade eden Tüzün, bu durumu düzeltmek için arıcılara eğitim verdiklerini ve ilkbahar döneminde tüm arıcılara fondan arı yemi desteği sağladıklarını söyledi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığında Arı Sorumlusu olarak görev yapan Ziraat Mühendisi Suat Musabeşeoğlu, arıcılık alanında hayata geçirdikleri çalışmaları anlattı. Musabeşeoğlu, 2024 yılında Ata Çiftliği Tarım Kampüsü içerisinde kurulan Arıcılık Araştırma, Üretim ve Eğitim Merkezinin hem üretim hem de eğitim alanında önemli bir misyon üstlendiğini söyledi.
“Merkezimizi Daire Başkanımızın desteğiyle kurduk ve kısa sürede önemli bir yol aldık,” diyen Musabeşeoğlu, özellikle Anadolu arı ırkının korunması ve geliştirilmesi yönünde çalıştıklarını ifade etti. “Geçtiğimiz yaz, damızlık nitelikte Anadolu arı kolonileri temin ettik. Amacımız sayıdan çok nitelik üzerinde yoğunlaşmak. Yerli ve tarihi geçmişi olan Anadolu arısını koruyarak daha dayanıklı ve verimli hatlar geliştirmeye çalışıyoruz” dedi.
ÜÇ TEMEL BAŞLIKTA FAALİYET GÖSTERİLİYOR
Merkezin üç temel başlıkta faaliyet gösterdiğini vurgulayan Musabeşeoğlu şöyle devam etti: “Araştırma, üretim ve eğitim olmak üzere üç ana alanda çalışıyoruz. Özellikle arıcılıkta kadınların ve gençlerin yer almasını teşvik ediyoruz. Bal dışında propolis, arı sütü, polen ve ana arı gibi ürünlerin üretimi konusunda da uygulamalı eğitimler veriyoruz” dedi.
Musabeşeoğlu, arıcılıkta günümüzde en önemli konunun artık sadece verim değil, yaşama gücü olduğunu belirterek “Küresel iklim değişikliğiyle birlikte artık arıların kışı güçlü bir şekilde geçirebilmesi en öncelikli özellik haline geldi. Yaşama gücü yüksek kolonilerden üretim yaparak bu hattı güçlendirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Merkezde ayrıca ana arı üretimine de başlandığını belirten Musabeşeoğlu, Türkiye’de sayısı 130-140 civarında olan profesyonel ana arı üreticisinin sayısının artması gerektiğini ifade etti. “Biz burada profesyonel üretim tekniklerini birebir uyguluyoruz. Seçilen damızlıklardan larva transferi yapılarak başlatıcı ve bitirici kolonilerle döngüyü tamamlıyoruz. Çiftleştirme kutularında ana arıların döllenmesi sağlanıyor. Eğitim verirken aynı zamanda bu işlemleri uygulamalı olarak da gösteriyoruz” dedi.
KAYITLI ÜRETİM VURGUSU
Musabeşeoğlu, desteklerden faydalanmak için arıcılık faaliyetlerinin resmi kayıtlara geçirilmesinin şart olduğunu da vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Arıcılarımız, Tarım ve Orman Bakanlığının Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıt olarak her kovanlarına bir plaka alıyorlar. Bu plakalar sayesinde üretim, nakil, destekleme başvuruları gibi birçok işlem takip edilebiliyor. AKS belgesi, arıcının işletmesinin resmiyetini ve kovan varlığını belgeleyen önemli bir evraktır,” diyerek kayıtlı üretimin önemine dikkat çekti.
Suat Musabeşeoğlu, hedeflerinin Ankara’yı arıcılıkta örnek ve öncü bir şehir haline getirmek olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Ankara arıcılığı için güçlü bir model oluşturuyoruz. Hem altyapımızı geliştiriyor hem de bu alandaki insan kaynağını eğitimle güçlendiriyoruz” dedi.
KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ GÜÇLENDİRİLİYOR
Kadınların arıcılıkta aktif rol alması için geliştirilen “Kadının Emeği, Arının Geleceği” projesi de merkezin önemli çalışmalarından biri. ABB Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı Hayvancılık Hizmetleri Şube Müdürü Nurgül Söğüt, ise “Kadınlar doğayla kurdukları güçlü bağ sayesinde bu alanda sürdürülebilirliğe büyük katkı sağlıyor. Bu proje ile hem kadın girişimciliğini güçlendiriyoruz hem de ekosistemin korunmasına destek oluyoruz. Projemizin temel gayesi ve mutlak hedefi kadın arıcılarımızın üretimde etkin rol aldığı, bal haricinde apiterapide kullanılan arı ürünlerinin üretilmesi ve arıcılıkta örnek işletmelerin Ankara genelinde yaygınlaşmasıdır. Arıcılık Araştırma Üretim ve Eğitim Merkezimiz dizayn ederken; merkez bünyesinde uygulama eğitimlerini en verimli şekilde almalarını sağlayacak alt yapıyı da oluşturmaktayız” dedi.