Alışveriş bağımlılığı veya diğer adıyla onyomani, günümüzde ciddi bir psikolojik sorun olarak değerlendirilmelidir. Bilimsel araştırmalara göre alışveriş yapmak, serotonin hormonunun artmasına neden olarak mutluluk hissi yaratıyor ve bu belirli bir noktadan sonra içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyor. Kadınların %47,9'u ve erkeklerin %37,4'ünde alışveriş bağımlılığı belirtileri tespit edilmiş. Alışveriş bağımlıları, alışveriş sonrası olumlu duygular yaşar ve zaman içinde alışverişi, kötü duygulardan kaçış için bir çözüm halini aldığı bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum ilerledikçe alışveriş sonrasında suçluluk ve pişmanlık hissi ortaya çıkar.

alışveriş

Alışveriş Bağımlılığı (Onyomani) Nedir?

Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’den Busenaz Sürmeneli açıklaması Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’den Busenaz Sürmeneli açıklaması

Alışveriş bağımlıların en öne çıkan özelliği, herhangi bir problemle başa çıkmak ve anlık olarak iyi hissetmek amacıyla alışveriş yaparlar. Ancak bu geçici bir duygu olduğundan, bir süre sonra aynı yöntemi tekrarlamak için alışverişi tercih ederler. Alışveriş bağımlılığının temelinde yatan psikolojik sorunu tespit etmek için öncelikle tedavi edilmelilerdir. İnsanlar genellikle kendilerini iyi hissetmek için alışveriş yapma eğilimindedir, ancak bağımlılık durumunda durum daha farklıdır. Bu bir davranış biçimine dönüşür. Alındıktan sonra keyif ve rahatlama hissi yaşanır, ancak bir süre sonra pişmanlık ve suçluluk duyguları karşılarına çıkar.

alışveriş2

Alışveriş Bağımlılığı Belirtileri Nelerdir?

Onyomani olarak adlandırılan alışveriş bağımlılığında, takıntılı ve dürtüsel bir davranış modeli gözlemlenebilir. Genellikle ihtiyaç dışı ve kontrolsüz aşırı alışveriş yapma arzusu, para harcama, aşırı para harcama ile ilgili yoğun zihinsel meşguliyet şeklinde başlayan belirtilerle kendini gösterir. Bazı nedenlerle ortaya çıkan alışveriş bağımlılığı belirtileri şu şekilde listelenebilir:

  • Kişinin kendini kötü hissettiği durumlarda para harcamak istemesi
  • Alışveriş yapınca rahatlamak, güçlü hissetme ve huzurlu olma isteği
  • Harcanan para miktarının önemli ölçüde artması
  • Para harcayan kişinin ailesinde veya çevresinde olumsuz durumların oluşması
  • Hesaplanandan daha fazla alışveriş yapma eğilimi
  • Harcamaya başladıktan sonra durmada zorlanma
  • Çevreden alışveriş nedeniyle gelen eleştiriler
  • Psikolojik olarak kızgınlık, kaygı veya üzüntü hissettiğinde alışveriş yapma ihtiyacı duyma
  • Alışveriş sırasında keyif, zevk ve coşku hissi, ancak uzun vadede suçluluk, sıkıntı ve utanç hislerinin ortaya çıkması

Bu belirtilere ek olarak, alışveriş bağımlılığı, harcanan para miktarı ve yapılan alışverişin kişinin hayatında sorunlara yol açmasıyla hastalıklı bir döngü haline de dönüşebiliyor.

alışveriş4

Alışveriş Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir?

Alışveriş bağımlılığı, psikolojik bir rahatsızlık olmasının yanı sıra ciddi bir bağımlılık çeşidir. Tedavi sürecinde, kişinin davranışlarını kontrol eden ilaçlar ve anti-depresyonlar öneri olarak karşımıza çıkıyor. Bunlara ek olarak bilişsel davranışçı terapiler ve bağımlılığa neden olan travmaların çözümüne yönelik EMDR terapisi, tedavide önemli bir role sahip. Bu hastalığın tedavisine etkili bir tedavi yöntemi olarak tercih ediliyor.

alışveriş3

Ruhsal Bozkırdan Kurtulun!

Onyomani olarak adlandırılan bu derin duygusal labirentte, alışverişin büyülü dünyası, kısa bir mutluluk anı sunarken, ardında bıraktığı pişmanlık ve suçluluk gölgeleriyle ruhsal bir bozkıra evrilebiliyor. İhtiyaç duyulan rahatlamayı sağlayan alışveriş yapma durumu, zaman içinde kırılgan bir gerçekliğe dönüşüp, bu sarmalın içinde sıkışıp kalan bireyin iç dünyasına zarar vermeye başlıyor ve beraberinde birçok sorunu doğuruyor. Harcanan paraların miktarı, yapılan alışverişlerin ardında oluşan sorunlarla birleşerek, kişinin yaşamında duygusal ve maddi boyutta ciddi sorunlara yol açıyor. Ancak bu karanlık labiretin içinde ışık huzmeleri de mevcuttur bunu kabul edip farkına vardıktan sonra doğru şekilde bir yol izlemeyi gerektiriyor. Tedavi sürecinde, kişinin içsel zenginliklerini keşfetmesi, duygusal bağlamda kendisini anlaması ve kucaklaması, sağlıklı bir yolculuğun ilk adımları olarak görülebilir. Bilişsel davranışçı terapiler ve travmatik kökenleri çözmeye yönelik EMDR terapisi, bu yolda önemli rehberler olarak kişiyi saran karanlık bulutları dağıtmanın yöntemlerden sadece biri diyebiliriz. Unutmamak gerekir ki, bu süreçte kişinin içsel gücü, karanlığın ortasında bile gerçek bir aydınlık ortaya çıkarabilir.