Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası tarafından bugün basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasında, okulların ve zincir marketlerin kırtasiye esnafını zor durumda bıraktığı vurgulandı.
Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası Başkanı Müslüm Küçükarzuman, yaptığı konuşmada, zincir marketlerin kırtasiye ürünleri satmasının küçük esnafı zor durumda bıraktığını vurgulayarak, “Bu sene yine kitap ve kırtasiyecilerin çileli dönemi başladı. Zincir marketlerde hâlâ kırtasiye satışı yapılmakta. Bu da tam okul döneminde kırtasiyecilerin iş yapamamasına neden oluyor. Bizim feryatlarımızı ne muhalefet ne iktidar partisi duyuyor. Mecliste bekleyen 'Perakende Satış Yasası' var. 10 yıldır bekliyor bu yasa. Eğer bu yasa çıkarsa herkes her şeyi satamayacak. Bugün zincir marketler bizimle birlikte 22 iş kolunu bitiriyor" ifadelerini kullandı.
"KDV ORANLARININ SIFIRLANMASINI TALEP EDİYORUZ"
Kırtasiye ürünlerindeki KDV oranının da düşürülmesi gerektiği yönünde çağrıda bulunan Küçükarzuman, "Kırtasiye ve kırtasiye ürünlerinde yüzde 20 olan KDV oranlarının sıfırlanmasını talep ediyoruz. Çünkü her sene Türkiye'de 20 milyon öğrenci Eylül ayında okula başlıyor. Bu çocukların hepsi alışveriş yapıyor. Bunların çoğu dar gelirli aileler. Bizler kırtasiyede merdiven altı ürün satmayız. Büyük marketlerdeki mal alımlarında denetimsizlik yaşandığı için kesinlikle güvenilir malzeme satmıyor. Bunu defalarca söyledik. Türkiye'deki bütün il sağlık kuruluşlarını göreve davet ediyoruz. Marketleri denetleyin. Merdiven altı ürün sattırdığınız için çocuklarımız zarar görüyor" şeklinde konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ile birlikte kırtasiyelerde de 'Başkentkart' uygulamasını hayata geçirdiklerini vurgulayan Müslüm Küçükarzuman, "Hükümetin ve iktidarın yapamadığını biz Ankara'da Ankara Büyükşehir Belediyesi ile birlikte başkentkart uygulamasını kullanıyoruz. Bu dönemde Yenimahalle ve Keçiören Belediyesi ile de anlaşma yaptık. Ama diğer belediyelerimiz ayni yardım yapmayı tercih ederek birilerinin zengin olmasını sağlıyor" açıklamasını yaptı.
Okulların doğrudan kırtasiye ürünlerini toplu olarak almasına da tepki gösteren Küçükarzuman, öğretmen ve idarecilerin sınıflardan liste toplayarak toplu kırtasiye alımı yapmasının esnafı mağdur ettiğini söyledi. Küçükarzuman, “Her sene müfredat değiştirilmesini nedeniyle basılan kitaplar elimizde kalıyor. Aynı şekilde devletin bastığı kitaplar da çöp oluyor. Ülkede bir kaos yaratılıyor. Bu kaostan çocuklarımız etkileniyor.
"OKULLAR TİCARETHANE DEĞİLDİR"
Bir de özel okul problemimiz var. Bizim sloganlarımızdan biri de 'okullar ticarethane değildir'. Bu özel okullarda bir de kapalı devre kitap ve kırtasiye satılıyor. Böyle olması nedeniyle insanları mecbur hâle getiriyorlar. Dışardan 1 TL'ye alacağı ürünü orada 50 TL'ye satıyor ve buna kimse karşı çıkmıyor. Kırtasiyeciden alışveriş yapmak yerine toplu alımlar yapılması, küçük esnafın ayakta kalmasını engelliyor. Lütfen okulları ticarethaneye dönüştürmeyelim. Buradan öğretmenlere ve müdürlere sesleniyorum. Çocuklara ne lazımsa söyleyin. Çıkıp dışardan alsınlar. Lütfen para toplamayın. Para topladığınız andan itibaren ticaret yapıyorsunuz demektir” ifadelerini kullandı.
Küçükarzuman, hükümetin açıkladığı tasarruf tedbirleri kapsamında kırtasiye alımlarına kısıtlama getirilmesine de tepki göstererek, “Kiralık araç, devlet daireleri, lojmanlar dururken kırtasiye kaleminin tasarruf tedbirleri arasında yer almasını anlamakta zorlanıyoruz” dedi.