ABD'nin İran'a yönelik askeri müdahalesi dünya gündemine bomba gibi düşerken, Türkiye’de TBMM çatısı altındaki Yeni Yol Grubu’ndan da sert tepkiler geldi. Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) genel başkanları, Ankara’da düzenlenen Uyuşturucuyla Mücadele Zirvesi'nde ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısını kınadı. Liderler, ABD’nin bu saldırıyla sadece İran’ı değil, bölge barışını ve uluslararası hukuku hedef aldığını vurguladı.
ABD SAVAŞA RESMEN DAHİL OLDU
İsrail-İran savaşı 10’uncu gününe girerken ABD, ilk kez savaşa doğrudan ve fiilen müdahil oldu. ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İran’ın Fordo nükleer tesisinin B-2 “sığınak delici” hayalet bombardıman uçaklarıyla vurulduğunu duyurdu. Trump, “Fordo tesisine bir bombalama gerçekleştirdik. Tüm uçaklarımız şu an İran hava sahasının dışındadır. Uçaklarımız evlerine dönmektedir” dedi. Bu açıklamayla birlikte ABD’nin İran’a doğrudan saldırı düzenlediği ilk kez resmen teyit edilirken, dünya genelinde tepkiler de çığ gibi büyüdü.
"BU SAVAŞIN HEDEFİ SADECE İRAN DEĞİLDİR"
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, ABD'nin İran'a yönelik saldırısının amacının ne barış ne demokrasi ne de nükleer silahlar olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Mesele ne nükleer tesis, ne barış, ne demokrasi, ne de sadece İran’dır. Bu savaş, İran ile Küresel Siyonizm arasındadır. Ve biz biliyoruz ki bu savaşın hedefi sadece İran değildir. Amaç; özgür iradeleri susturmak, masumların sesini kısmak, coğrafyamızı teslim almaktır. Biz bu kirli planları görüyoruz. Bu tezgahların farkındayız."
Arıkan, ABD’nin saldırısını küresel bir dizayn projesi olarak niteledi ve Türkiye’nin tarafsız ama ilkeli duruşunu sürdürmesi gerektiğini vurguladı.
"ULUSLARARASI HUKUKUN AÇIK İHLALİDİR"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, saldırının hukuki, insani ve diplomatik olarak hiçbir meşruiyet zemini bulunmadığını söyledi. Babacan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu saldırılar, uluslararası hukukun açık ve ağır bir ihlalidir. Hele ki bu saldırı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Amerika Birleşik Devletleri tarafından gerçekleştirilmişse, durum çok daha vahimdir. Hukuku korumakla yükümlü olanların, hukuku çiğnemesi küresel düzeyde istikrarsızlığın habercisidir."
IRAK İŞGALİNİ HATIRLATTI
2003 Irak işgalini hatırlatan Babacan, “Bugün de ABD’den yetkililer, İran’ın nükleer silah sahibi olduğuna dair ellerinde kesin delil olmadığını ifade ediyor. O halde bu saldırının hiçbir geçerli gerekçesi yoktur. Sadece güç gösterisi ve zorbalık vardır” dedi. Babacan, İsrail’in sahip olduğu nükleer silahların görmezden gelindiğini ve bu durumun çifte standart oluşturduğunu belirterek uluslararası toplumu bu konuda da tutarlı davranmaya çağırdı.
"KÜRESEL BİR MEYDAN OKUMA"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ABD’nin saldırısını zamanlaması açısından “küresel bir meydan okuma” olarak niteledi. Davutoğlu, diplomasi trafiğine dikkat çekerek şu sözlerle tepki gösterdi:
"Saldırıdan iki gün önce İran Dışişleri Bakanı Arakçi, Cenevre’de Avrupalı bakanlarla görüşmüştü. Dün İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi İstanbul’da toplandı. Salı günü de NATO zirvesi var. ABD, bu üç eksene Avrupa Birliği’ne, İslam dünyasına ve NATO’ya aynı anda meydan okuyarak bu saldırıyı gerçekleştirmiştir.”
