Yakın zamanda, okuduğum bir romanda basit bir cümle görene kadar muhtemelen kendime hiç rastlamayacağım bir şey keşfettim; 'Zehra bir süredir kahvenin yerini bulamadığı için bir fincan haşlanmış nohut hazırlayıp arka bahçeye taşıdı'..
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü sırasında geçen kitap, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nı da içine alan bir dönemde gıda kaynaklarının eksikliğini gündeme getiriyor.
Elbette, sınırlı kaynakların olduğu zamanlarda kahvenin kıt olacağı mantıklıdır çünkü Türk kahvesi dünya çapında ünlü olmasına ve yüzyıllardır yerleşik bir içecek olmasına rağmen Türkiye'ye özgü değil ve bu nedenle çekirdekler yerel olarak üretilmemekte..
Bitkisel kahvenin savaş ve kıtlık dönemlerinde birçok ülke tarafından kullanıldığını ve hala evde hazırlanmış veya kafeinsiz içecek alternatifleri olarak ticari olarak satın alınabileceğini biliyorum.Ama haşlanmış nohut ?
Artan ilgim doğrultusunda araştırdıktan sonra nohut kahvesinin ülkemizde Çanakkale’de satışa sunulduğunu buldum evet doğru duydunuz Çanakkale..
Çanakkale zeytin ve yağları gibi çok sevilen bazı ürünleri üretiyor evet ve harika Ezine peynirine de ev sahipliği yapıyor fakat nohut kahvesi beni çok şaşırttı.
Kavrulmuş ve sonra ince bir toz haline getirilmiş nohuttan üretilen nohut kahvesi, geleneksel bir cezvede Türk kahvesi yapmakla hemen hemen aynıymış tek farkı nohut kahvesinin standart kahve gibi doğal olarak köpürmemesiymiş bu yüzden bunu köpürtmek için soda eklemeniz öneriliyor.
Ben tadını çok merak ettim ama sevebileceğim bir şey olduğunu da maalesef ki düşünmüyorum..